“BEL FITIĞI EN ÇOK İŞ GÜCÜNÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR”

Alkan, yaptığı bilgilendirmede şunları ifade etti; “Omurganın tüm yükünü çeken beldir. Bütün bu yükün getirdiği ağrılar boynumuzu da etkiler ancak belimize daha çok yansıdığı için hastalarımızın birçoğu bel ve bacak ağrılarıyla bizlere başvurmaktadır. Bel fıtıkları hastalarımız için zor bir durum haline gelmektedir. Sanayi kenti olduğumuz için, bel fıtığı, en çok da iş gücünü olumsuz olarak etkilemektedir” ifadelerine yer verdi. Bel fıtığı şikayetleri hakkında da bilgi veren Alkan; “Belde ve bacaklarda kramp, kasılma ve uyuşukluk hissi, Kronik (uzun süren) ağrılar, Hareket ederken zorlanma, Çabuk yorulma, Otururken ve yürürken zorlanma” dedi. Bel fıtığının sebepleri hakkında bilgi veren Alkan; “Çevresel faktörler ve çalışma şartları bu noktada çok önemlidir. Uzun süre ağır işlerde çalışan hastalarda anatominin zorlanmasına bağlı olarak iki omurga kemiği arasında jelimsi yapıda disk diye tabir ettiğimiz oluşumda hasarlar meydana gelmektedir. Diskler bizim esnememizi sağlar ve hareket alanımızı genişletir. Diskin etrafında kalın bir zar vardır. Bu zarın zamanla yapısal olarak çevresel etkenler sebebiyle bozulmasından kaynaklı olarak bel fıtığı gözükür. Bir diğer sebebi ise genetiktir. Annesinde veya babasında bel fıtığı olan kişilerde diğer kişilere oranla bel fıtığına yakalanma riski daha fazladır. Ayrıca sigara içimi, erkek cinsiyet ve tekrarlayan travmalar da bel fıtıklarının sebepleri arasındadır” dedi. Açıklamalarına şu şekilde devam eden Alkan, cerrahi müdahale sonrası bel fıtığının tekrar edip etmeyeceğine yönelik soruya; “Bu durumlarda hastanın şikayeti doğrultusunda altın standart yöntemimiz MR’ı tercih ederek hastanın tedavisini yapıyoruz. Bunu yaparken nüksün derecesine bakarak tekrar ameliyata ihtiyaç olup olmadığına karar veriyoruz. Bizim için önemli olan budur. Eğer oluşturuyorsa tekrar cerrahi müdahale öneriyoruz. Oluşturmuyorsa konservatif yaklaşıyoruz. Yani medikal (ilaç) tedavisi artı fizik tedavi öneriyoruz. İlaç tedavisi ve fizik tedavinin işe yaramadığı durumlarda bir Algoloji uzmanının görmesi için ilgili yönlendirmeleri yapıyoruz. Ameliyat sonrası hastalığın tekrar etme oranı genelde %15’tir. Nüks zaman içerisinde de gelişebilir. Burada hastanın davranışları çok önemlidir. Hasta operasyon sonrasında zorlayıcı, uzun süren, ağır egzersizler ya da çalışma şartlarına maruz kalırsa fıtık tekrarlayabilir. Nüks cerrahisini kurumumuzda rahatlıkla yapabiliyoruz. Fakat komplikasyonların nüks ameliyatlarında daha fazla gelişeceğini de belirtmekte fayda vardır” cevabını verdi.