KILIÇDAROĞLU TEKİRDAĞ'DAN SESLENDİ, “TERÖRE LANET OLSUN”

Burada konuşma gerçekleştiren Kılıçdaroğlu, halka şu sözlerle seslendi; “Üç Kemallerin kentindeyiz. Kadim bir kentteyiz. Tekirdağ'dayız. Gençler, bakın size bir rakam vereceğim. Tekirdağ'daki ilk kez oy kullanacak genç sayısı 61 bin 262 kişi. Rakam fena değil. Demek ki 61 bin 262 kişi, Tekirdağ'da genç arkadaşımız sandığa gidecek ve oyunu kullanacak. Türkiye genelinde de 5 milyonu aşkın genç, ilk kez sandığa gidecek ve oy kullanacak ve Türkiye'nin kaderini değiştirecek. Türkiye'ye aydınlığı ve demokrasiyi getirecek olanlar sizlersiniz. Türkiye'de torpili bitirmek için yeni bir iktidarı getirecek olanlar sizlersiniz. En büyük güç sizin elinizde; ne bekliyoruz? Özellikle altı partinin yöneticilerini, gençlik kollarına, kadın kollarına seslenmek istiyorum. Nasıl olsa geldik, sakın ha o havaya kapılmayın. Son ana kadar çalışacağız. Son ana kadar mücadele edeceğiz. Kul hakkı yiyenleri iktidardan götürmek için son ana kadar mücadele edeceğiz. Ben size söz verdim. Bay Kemal sözünden dönmez. Gençler torpili kaldıracağım. Gençler, KPSS'ye gireceksiniz mülakat denen bir ucube olmayacak. Kazanacaksınız ve atamanız başlayacak. Mimarlar, veterinerler tama bekliyor farkındayım. Ama şunu yapacağız. Köy okullarını açacağız 100 bin öğretmenin atamasını gerçekleştireceğiz. Hiç endişe etmeyin. Çünkü, eğitim bir topluma sınıf atlatan en önemli faktördür. Özellikle kız çocuklarının eğitimi toplumun, ailenin eğitimi demektir. Eğitim konusu bizim önceliklerimiz arasındadır. Hayat pahalılığının da farkındayım. Evlerde çocuğuna yeteri kadar beslenme imkanı sağlayamayan annelerin dramını da biliyorum. O nedenle her birimizin görevi var. Eğer bu acıları ben yüreğimde hissediyorsam her birimizin de bu acıları hissetmesi lazım. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa aslında hepimizin evladı yatağa aç giriyor demektir. O nedenle hepimiz beraber bir değişime imza atmak zorundayız. 22 yıldır yönetiyorlar memleketin hali meydanda. Şimdi bakın eskiden Merkez Bankası bir dolar kuru açıklardı. Şimdi bakın Merkez Bankası'nın dolar kuru var; döviz büfesinin dolar kuru var; Kapalı Çarşı'nın dolar kuru var. Hangisi geçerli belli değil. Kimin ne yaptığı belli değil. Kredileri de kesmişler esnaf sanayici kredi alamıyor. Ekonomi tam bir felaket pozisyonunda onun da farkındayız. Nasıl bir miras devralacağımızında farkındayız. Türkiye yeniden şahlanmak zorunda ve bir değişime Türkiye imza atmak zorunda. İmzayı nerede atacağız? Sandıkta atacağız. Gençler Türkiye'nin kaderini değiştirecek. O yüzden bütün umudum sizde, bu ülkenin geleceği de sizde. Emeklilerin durumunu da biliyorum. Emekli, aldığı aylığıyla geçinemiyorsa ciddi bir sorun yaşıyorsa o zaman Türkiye'nin yönetiminde bir sorun var demektir. Bunun çözülmesi lazım. 2015 yılından beri emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramı'nda asgari ücret kadar ikramiye verilsin diye söyledim. Önce dediler para yok. Sonra baktılar ki Kılıçdaroğlu'nun dilinden kurtulamadılar, 1000'er lira ikramiye verelim dediler. Şimdi seçim geldi biraz daha artıralım dediler. Ama dediğim olmadı asgari ücret kadar vereceksiniz dedim. Önümüzdeki seçimlerden sonra Kurban Bayramı var. Gideceksiniz bankada Bay Kemal'in yatırdığı 15 bin lirayı göreceksiniz. Şimdi bunu söyleyince tekrar vay efendim parayı nereden bulacaksın? Sen beşli çeteye çalışırsın bay Kemal vatandaşa çalışır. Yani halka çalışır. Memlekette dünyanın parası var, imkanımız var. Ama birilerine peşkeş çekerseniz, beşli çetelere verirseniz avroyla, dolarla oturup kalkarsanız, Türk lirasını yerlerde süründürürseniz bir de milliyetçiyim diye geçinmeye kalkarsanız kusura bakmayın söyleyecek çok sözümüz var. Türkiye'yi bu hale getirdiler. Türkiye'yi yeniden aydınlığa çıkarmamız lazım. Kadınlar sizlere de güveniyorum. Çünkü, evde en büyük sıkıntıyı çeken sizlersiniz. Sizin sosyal güvenliğiniz yok ama bu kardeşinizin size sözü var. Her evin en az asgari ücret kadar aylığı olacak. Para, kadının banka hesabına yatacak. Hiç endişe etmeyin.

“BU ÜLKEYE BAHARLAR GELECEK”

Sorunların çözülmesi için gerekli çalışmaların yapılacağını kaydeden Kılıçdaroğlu; “Türk lirasını perişan ettiler. Bunun farkındayız. Ama değiştirecek, güçlendirecek olan biziz. Yeniden Türkiye'nin üretmesi lazım. Tekirdağ aynı zamanda bir üniversite kentidir. Tekirdağ aynı zamanda tarım kentidir. Sanayi kentidir. Tarım kenti olan Tekirdağ'da bakıyorsunuz arpa, buğday, et dışarıdan… Ama bizim üreticilerimiz perişan vaziyette. O nedenle, çiftçi kardeşim üzülme yata hangi fiyatta mazot veriliyorsa o fiyattan size mazot vereceğiz. Kırmızı mazot vereceğiz. Ucuz mazot vereceğiz. Kırsalda çalışan gençlerin ve kadınların sosyal güvenlik primlerini devlet karşılayacak. Yeri geldiğinde de bunların tamamı emeklilik haklarına kavuşacaklar. Köyleri gerçekten de yaşanabilir mekanlar haline dönüştüreceğiz. Bize arada bir milliyetçilik dersi vermeye kalkıyorlar. Yok şu terör örgütü yok şu yok bu… Açık ve net Tekirdağ'dan söylüyorum. Terör bir insanlık suçudur ve kimden gelirse gelsin teröre karşıyız. Teröre lanet olsun. Terör örgütleriyle de kucak kucağa olanlara da Allah bin belasını versin. Gideceksin mektubunu okutacaksın, bana da milliyetçilik dersi vereceksin. Sen kim milliyetçilik kim? Şu altı okumuzdan birisi milliyetçiliktir. Bu can bu bedende kaldıkça papazı size vermem diyen kimdi? Sıkıyı görünce papazı teslim eden kimdi? Türkiye'nin onurunu ayaklar altına alan kimdi? Sen kim milliyetçilik kim? Bizim parti adına gidiyorlar, o gencecik fidan gibi evlatlarımıza diyorlar ki 'Sen sahte bir CHP broşürü bastır, sen gelince biz teröristleri affedeceğiz de' matbaa da bastırıyorlar. Canan başkan da şahin gibi. Hemen buluyor. Adamı yakalıyor. Matbaayı buluyor. Savcılığa verdik. Eğer mücadele edecekseniz, yiğit adamlarsanız, kendinize güveniyorsanız çıkacaksınız karşıma. Beraber hesaplaşacağız, millet görecek. Kim vatansever, kim başka birisi. İki kırmızı çizgimiz var bayrak ve vatan. Bayrağımız ve vatanımız… Soğana bile muhtaç ettiler bizi. Ama siz gençler dersini vereceksiniz. Birleşe birleşe kazanacağız. Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. Beraber, bu ülkeye aydınlığı, bereketi, huzuru getireceğiz. Beraber sandığa gideceğiz ve bir otoriter yönetimi demokratik yollarla değiştirmiş olacağız. Sorunların çözülmesi gerekiyor. Mimarlar atama bekliyor, veteriner hekimler atama bekliyor. Mühendislerin ve mimarların aylıklarında ciddi sorunlar var. Söz mü diyor? Söz, söz, söz… Çözeceğiz. İnanın her şey çok güzel olacak. Bu ülkeye baharlar gelecek.” Dedi.