ÇERKEZKÖY İÇİN YOL HARİTASI

Yerel seçimlerin geride kalmasıyla beraber artık herkesin; yani hem yönetenlerin hem de yönetilenlerin asıl işlerine; asıl gündemlerine dönmesi gerekiyor.

Bu vesileyle ben de naçizane Çerkezköy için birkaç öneride bulunmak istiyorum.

***

Belediyenin en öncelikli işi; temiz bir Çerkezköy olması düşüncesindeyim. Çünkü Çerkezköy, gözle görülür bir şekilde çok kirli bir şehir olmaya başladı. Cadde ve sokaklarda yerlere çok çöp atılıyor. Atılan çöplerin toplanması da çok vakit alıyor.

Aslında çok cesaretli kararların ve uygulamaların başlatılması gerekiyor. Madem yere çöp atmak en büyük sorunlarımızdan birisi; bunun için de herkesin dikkatini çekecek bir uygulama veya cezalandırma işlemi başlatmalı.

O zaman madem Çerkezköy bir aile; bu ailenin de bir takım cezaları olması gerekiyor.

Benim temizlik konusunda önereceğim ceza ise şu şekilde; yere çöp atanları tespit edip; haftanın bir günü meydana çıkararak halk tarafından alkışlanması şeklinde olabilir. Çok komik, basit ve ucuz bir düşünce gibi geliyor ama ortaya çıkacak olan sonucu düşündüğüm zaman kimsenin yere çöp atma cesaretinde bulunacağını sanmıyorum. Yere çöp atmamanın ödülü; temiz bir havadır, temiz bir çevredir. Bundan büyük bir ödül olamaz. Ödüllendirerek yola gelmediğimiz aşikar. İşte bunun için bu toplumun en çok korktuğu ‘elalem ne der’ cezasının devreye girmesi gerekiyor. Madem el alemin ne dediğinden çok korkuyorsak, o zaman yere çöp atıldığı zaman meydanda herkesin alkışladığı kişi olmayı göze alacağız.

***

Sanayisi güçlü Çerkezköy’ün yaşanılır bir Çerkezköy olması gerekiyor.

“Niye şuan yaşanılmaz bir Çerkezköy mü ki öyle diyorsun” diyenler vardır. Evet şuan yaşanılır bir Çerkezköy’de yaşıyoruz. Ama 10 yıl sonra; 20 yıl sonra bizi nasıl bir Çerkezköy’ün beklediği çok ürkütücü aslında.

Şehir planlamasının en iyi yerlerden biri olduğu Çerkezköy’ün gerçekten, sadece lafta kalmayacak şekilde önemli planlamaların yapılması gerekiyor.

***

Çerkezköy’de inşaat sektörü batmış durumda. Ekmeğini inşaattan kazananlar akşama kadar kahvehane köşelerinde oturuyor. Kahvehane köşelerinde oturanlar işlerin düzeleceğinden emin olmadıkları için yurt dışı planları yapıyor. Yani inşaat sektörü kaçma planları yapıyor. Çünkü iş yok, ekmek yok.

Yerelde kalkınma diye bir şey var. Şehrin önde gelenlerinin oturup toplantı yapması, neler yapılması gerektiğini düşünüp tartışmaları gerekiyor. Yani ortak bir yol haritası çizilmesi gerekiyor.

***

Cepte para olmayınca haliyle esnafın da canı yanıyor. Çerkezköy esnafına can simidi olabilecek tek bir çare var; o da Balkanlar üzerinden getirilmesi gereken turistlerdir.

Çerkezköy’ün sanayisinin yanında turizmi de güçlendirmesi gerekiyor. Denize kıyısı olmayan Çerkezköy’ü kurtaracak alternatiflerden bir tanesi sağlık turizmidir. Bunun için hem devlet hastanesi hem de diğer özel hastanelere büyük bir önem verilmesi gerekiyor.

Sağlık turizmi alternatiflerden sadece bir tanesi.

Asıl büyük alternatif sanayi şehri olan Çerkezköy’de sanayi turizmi başlatmak olacak. Nasıl mı?

Amerika’da ve Avrupa’da da örneklerine rastlayabileceğiniz bir turizm şekli. Bu uygulama “fabrikayı gezeme” şeklinde. Yani insanlar gelecek sanayiyi, fabrikayı, üretimi yerinde görecek. Yani gezecek. Gezmek demek, konaklamak demek, tüketmek demek…

Çerkezköy ve Kapaklı’nın bu konuyu çok iyi düşünmesi lazım. Bu konuda Belediye Başkanları’nın sorumluk alması gerekiyor.

***

En önemli başlıklardan bir diğeri eğitim…

Yine nüfusa bağlı olarak eğitim-öğretimin daha iyi fiziki şartlarda verilmesi için okulların sayısının fazla olması gerekiyor. Daha fazla okul demek, sınıf mevcudu az sınıflar demek. Sınıf mevcudu az sınıf demek öğretmen ihtiyacı demek; öğretmen ihtiyacı demek atama isteyen öğretmen demek… Böyle gider.

En büyük sıkıntımız, sistemsel bozukluğumuz. Aslında sıkıntının nerde başladığını herkes biliyor ama kimse umursamıyor. Asıl sıkıntı giderildiği zaman tüm sistemin düzeleceği de kesin.

Çerkezköy’ün eğitim seviyesinin yüksek olması için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.

Daha önce de dile getirdiğim üniversite konusunun tekrar tekrar düşünülmesi gerekiyor. Çerkezköy’e bir teknik üniversite kurmak bence hayal değil, olabilirliği çok yüksek bir fikir…

***

Daha güzel bir Çerkezköy için, insanların içinde mutlu ve huzurlu olduğu bir Çerkezköy olması lazım. Sadece Çerkezköy değil, tüm Türkiye için aynısını düşünmemiz yeterli. Tüm Türkiye için yerelde kalkınmayı, evrensel düşünüp yerelde uygulamayı bilmemiz gerekiyor.

***

Şimdilerde herkesin konuştuğu Tunceli’nin yeni Belediey Başkanı Komünist Başkan Fatih Maçoğlu var. Herkes yaptıklarını gıpta ile okuyor ve anlatıyor. Maçoğlu’nun yaptıklarını belediye başkanları da okuyordur. Ve acaba belediye başkanları bu adamın yaptıklarını ve yapmaya çalıştıklarını okuduğunda, kendilerinde bir eksiklik görüyorlar mıdır? Yani kendisinin yeterince çalışmadığını, bir şeyler yapmaya çalışmadığını, rutinin dışına çıkmadığını düşünmüyorlar mıdır?

Maçoğlu’nun yaptıklarını yapmak için komünist olmanıza gerek yok; komünist gibi düşünmeniz yeterli.

***

Temiz bir Çerkezköy.

Geleceğini, önünü gören bir Çerkezköy.

İşsizi az bir Çerkezköy.

Esnafı mutlu bir Çerkezköy.

Turizm şehri olmayı da başaran bir Çerkezköy.

Eğitim şehri, üniversite şehri Çerkezköy.

Yani kısacası düşünen bir Çerkezköy…