ÇERKEZKÖY OSB’DE 90 MİLYON DOLARLIK YATIRIMLA AÇILDI

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çerkezköy OSB'de faaliyet gösteren Pelsan-Telasis Tekstil fabrikalarının açılış törenine katıldı. Törende konuşan Kacır tekstil ürünlerinde ihracat ve üretim altyapısına güç katacağını söyledi. Açılışa Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, AK Parti Tekirdağ Milletvekilleri Mestan Özcan, Gökhan Diktaş, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Çerkezköy Kaymakamı Nazmi Günlü, Kapaklı Kaymakamı Mustafa Gürdal, ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler, ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çetin, sanayiciler, siyasiler ve iş insanları katıldı.

“İLK 250 FİRMA ARASINDAYIZ”

Saygı duruşu ve istiklal marşının ardından konuşan Pelsan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şişman, “Bugün ülkemizin sanayisi adına gerçekten gurur dolu bir gün yaşıyoruz. 1939 başlayan ve kuruluşumuzun 85’inci yılında bugün iki yeni yatırımımız olan Pelsan ve Telasis fabrikamızın açılışını yapıyoruz. Yatırımlarımız şehrimize ve milletimize hayırlı olsun. Şirketlerin sadece işlerini yaparak hayatta kaldıkları günler maalesef geride kaldı. Şirketler faaliyetlerinin yanı sıra artık tedarikçilerinden müşterilerine, liderlerinden çalışanlarına bu süreçlerin her seviyesinde mükemmelliği yakalamak zorundalar. Günümüz iş dünyasında hızla değişen rekabet koşullarında mükemmellik tanımının kapsamı genişledi. 2006 yılında kurulan Pelsan Türkiye’nin ilk nefes alabilen üreten film üreticisidir. Kurulduğu günden bu güne sürdürebilirlik, mükemmeliyet mottosuyla 2021 yılında yeni bir yatırıma imza atarak gördüğünüz 55 bin metrekare alanda akıllı fabrikada hizmet vermeye başlamıştır. 500 den fazla işçiye istihdam sağlayan şirketimiz 2013 yılından bu yana İSO ikinci 500 listede yer almıştır. Üretimimizin yüzde 85’ini 88 ülkeye ihracat yapıyoruz. Yıllık 50 bin ton kapasiteyle ülkemizin ilk 250 ihracatçı firması arasındayız” diye konuştu.

“SON DERECE MUTLUYUZ”

ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler ise yaptığı açıklamada, “Ülke ekonomisine büyük katkılar sunan bölgemiz firmalarına Pelsan gibi alanında çok ciddi üretim yapan ARGE’ye son derece önem veren firmanın katılmasından dolayı mutluyuz. Farklı sektörlerden 295 firmanın ve 81 bin çalışanın ÇOSB olarak ulusal ve uluslararası pek çok yatırımcının tercihine şayan olmanın gururunu taşıyorum. Pelsan firmasına yeni fabrikalarının hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

“SANAYİCİLERİMİZ ÇALIŞIYORLAR”

Tekirdağ’ın turizm, tarım ve sanayi şehri olduğunu ifade eden Tekirdağ Valisi Recep Soytürk de yapmış olduğu konuşmasında; “Ekonomimizin yarıdan fazlası sanayiye dayalıdır ki bu Türkiye ortalamasının hemen hemen iki katıdır. Bölgemizde 14 OSB’miz var. 3 tane endüstri bölgemiz var. 3140 tane sanayi tescilli işletmemiz var. Sanayicilerimiz çalışıyorlar. Hepsinden Allah razı olsun. Bölgemize ve ülkemize istihdam sağlıyorlar. İnsanlarımız çalışarak buralarda evlerine ekmek götürüyorlar. Fabrikalarımız diğer taraftan ihracat yapıp ülkemize döviz kazandırıyorlar. Öyle sanayicilerimiz var ki kendileriyle bire bir tanışma fırsatı buldum. Cari açığı kapatacak ürünler üretiyorlar. Bu yapılan çalışmalar gerçekten çok kıymetlidir. Biz de heyecanlandırıyorlar. Onların sorunlarını çözme konusunda bizi biraz daha azimlendiriyor. Bugün Pelsan firmasının açılışı için buradayız. Bu firmamız hem yenilikleri çok açık. Teknolojiyi takip ediyor. Ürün kalitesini takip ediyor. Rekabetçi olabilmesi için gerekli çalışmaları genç, dinamik bir şekilde yapıyorlar. Ama bizim açımızdan bir özel taraf daha var. O da hayırsever olmalarıdır. Şehrimize okullar yapıyorlar ve o anlamda ilin valisi olarak firmamıza müteşekkirim. Yeni fabrikanın bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

“AVRUPA BİRİNCİSİYİZ”

Sonrasında konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ülkenin çağ atlaması için adımlar attıklarını ifade ederek; “Dünya ticaret kurallarının yeniden yazıldığı çalkantılı bir dönemden geçiyor. Bu süreçte küresel güç mücadelesi teknolojik gelişim, dijital dönüşüm ve planlı sanayileşme gibi parametreler üzerinden yaşanıyor. Güçlü AR-GE inavasyon ve üretim ekosistemi inşa eden ülkelerin gelecekte söz sahibi olacağına şüphe yok. Türkiye olarak bizlerde kritik teknolojilerde bağımsızlık, katma değerli üretim ve yüksek teknoloji ihracatını arttırma nitelikli istihdamı sağlama ve topyekün kalkınma hedefleriyle gayretlerimizi sürdürüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz büyük ölçekli yatırımlarla uyguladığımız uzun vadeli politikalarla sanayi ve teknolojide ülkemize çağ atlatacak adımlar atıyoruz. Artık dünya ile entegre olup gücünü arttıran, kritik teknolojilere adapte becerisi yüksek bir Türkiye var. Sanayi sektöründeki istikrarını ve başarısını sürdürülebilirlik, inevasyon ve nitelikli insan kaynağıyla her geçen gün daha da perçinleyen bir Türkiye var. İnşa ettiğimiz güçlü üretim altyapısıyla ticari araç üretiminde Avrupa’da lideriz, askeri insansız hava aracı üretiminde dünya lideriyiz, beyaz eşya üretiminde Avrupa’da birinci dünyada ikinciyiz, güneş paneli üretiminde Avrupa’da lider dünyada dördüncüyüz, çimentoda ve demir çelik üretiminde Avrupa birincisiyiz” dedi.

“TÜRKİYE'NİN SON 12 AYDA 257 MİLYAR DOLARLIK REKOR BİR İHRACATA ULAŞTI”

Türkiye'nin 2002 yılında 36 milyar dolar seviyelerinde ihracata sahipken, Türkiye'nin son 12 ayda 257 milyar dolarlık rekor bir ihracata ulaştığını aktaran Kacır, “2002 yılından 36 milyar dolar seviyelerinde ihracat yapabiliyorken son 12 ayda 257 milyar dolarlık rekor bir ihracata eriştik. Bu ihracat büyük oranda imalat sanayinden oluşuyor. Türk sanayi ülke ekonomisinde ve kalkınmasında ana aktör haline gelmiş durumda şimdi Cumhuriyetimizin 2. asrında, Türkiye yüzyılında yatırım, istihdam, üretim icat ve ihracat odaklı ekonomi modelimizden taviz vermeden ülkemizi mürehfe yarınlara ulaştırmak amacıyla aşkla, şevkle çalışıyoruz. Yurdumuzun 4 bir yanından planlı sanayileşme hamlelerimizi gerçekleştiriyor katma değer içeren bir üretim anlayışıyla hareket ediyoruz. Sanayimizdeki bu üretim anlayışının lokomotif sektörlerinden biri tekstil sektörü. İhracat odaklı büyüme yolculuğumuzun önemli yapı taşlarından tekstil sektöründen Avrupa ve dünyada kendini kanıtlamış bir ülkeyiz. Geçtiğimiz yıl 14,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğimiz sektörde 199 ülke ve serbest bölgeye ürün ihraç ettik. Tekstil sektörü hazır giyim sektörümüzün de kuvvet çarpanı. Teksti ve hazır giyim sektörlerinin toplam ihracatı 2023’te 32,9 milyar dolara erişti. Sektörümüz 1 milyon vatandaşımıza doğrudan, 2 milyona yakın vatandaşımıza dolaylı ekmek kapısı olarak kalkınmamızda öncü rol üstleniyor. Bizlerde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak AR-GE ve yatırım teşviklerimizle sektörümüzü güçlendiriyoruz. Son 22 yılda 15 bin 679 tekstil yatırımı için yatırım teşvik belgesi düzenledik, 1,1 trilyon liralık sabit yatırımı teşvik ederek 1 milyondan fazla yeni istihdamın önünü açtık. Bu gün teknoparklarımızda tekstilde AR-GE ve yenilik kapasitesinin gelişimden 45 firmamız kilit rol üstleniyor, 78 AR-GE merkezimiz, 54 tasarım merkezimiz tekstilde üretim altyapımızın gücünü pekiştiriyor. Önümüzdeki dönemde sektörümüzün katma değerli altyapısını güçlendirerek sanayimizin yeşil dönüşüm ve markalaşmaya yönelik adımlarını destekleyerek tekstil sektörümüzün iç pazarda ve uluslar arası arenada rekabetçiliğini ve marka değerini yükseltmeye devam edeceğiz” şekilde konuştu.

“900 VATANDAŞIMIZA İSTİHDAM SUNACAK”

Kacır, açılışı yaptığı fabrikanın büyüklüğünün 90 milyon dolar olduğunu anlatarak “Pelsan-Telasis Tekstil Fabrikalarıyla hijyen ve çatı izolasyon sektörünün kullandığı, önemli ölçüde dışa bağımlı olunan tekstil ürünlerinin ülkemizde üretimini gerçekleştiriyoruz. Çevreye duyarlı üretim altyapısıyla organik ve sürdürülebilir üretimi hedefleyen bu tesislerimiz tam kapasiteyle üretime geçtiğinde 900 vatandaşımıza istihdam sunacak. Üretiminin yarısından fazlasını ihraç ederek çarı açığımıza azaltmaya katkı sağlayacak. Bakanlık olarak yatırım teşviklerimizle, bizler de bu iki tesisin üretim yolculuğunda gerekli desteği vermiş bulunuyoruz. Ülkemizin tüm şehirlerinde topyekun kalkınmayı sağlamak ve refahın toplumun tüm kesimlerine yayılmasını temin etmek adına yurdun dört bir yanında yatırımların önünü açmaya, üretenin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Tekirdağ’ın son 22 yılda önemli bir ürettim üssüne dönüştüğünü belirten Kacır Avrupa sınır kapılarına yakınlığı, Marmara Denizi ile birlikte Ege'ye ve Karadeniz'e ulaşım kolaylığı, İstanbul'a komşuluğu, cazip yatırım ortamı ve sanayi altyapısı ile Tekirdağ'da 407 milyar lira tutarında sabit yatırımın ve 104 binden fazla nitelikli istihdamın önünü açtıklarını, sanayinin çarklarının daha hızlı dönmesi adına 10 yeni organize sanayi bölgesi ve 2 endüstri bölgesi kurduklarını söyledi.

“BİZ DE YANINIZDA OLACAĞIZ”

Kacır devamında “Trakya bölgemizde çevreye duyarlı sanayileşmenin öncüsü ve destekçisi olmaya devam edeceklerini vurgulayarak, "Toplam 16 milyar lira finansman desteği sağladığımız proje kapsamında Organize Sanayi Bölgeleri Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinden 5'ini devreye aldık. Bölgede arıtılarak temiz hale gelen suların, denize deşarj edilmesi için yürütülen Derin Deşarj Projesini de tamamladık. Bu yıl da Ergene havzasında bulunan 2 OSB'nin atık su arıtma tesisi inşaatı ve Bölgede yer alan 4 OSB’nin atık sularının müşterek arıtma tesisine iletilmesi amacıyla yürütülen kolektör hattı inşaatını tamamlamayı hedefliyoruz. Trakya bölgemizde çevreye duyarlı sanayileşmenin öncüsü ve destekçisi olmaya devam edeceğiz. Yatırımlarımızı ve desteklerimizi Tekirdağ'ın sürdürülebilir büyüme yolunda sunmaya devam edeceğiz. Ben bu vesileyle, Tekirdağ’ın potansiyeline inanmış ve güvenmiş sanayicilerimize de bir çağrıda bulunmak istiyorum. Küresel rekabet yarışında yer almak istiyorsanız, teknolojideki hızlı dönüşüme adapte olmanız, Ar-Ge ekosisteminde daha çok yer almanız gerekiyor. Bu süreçte, attığınız her adımda size destek olmak için biz de yanınızda olacağız” dedi. Konuşmaların yapılmasının ardından fabrikanın açılış kurdelesi katılımcıların katılımıyla kesildi. Ardından fabrika gezisi yapıldı. Sonrasında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, fabrika ziyaretlerinde bulunmasının ardından Rhofa Enerji Fabrikası’nın da açılışına katıldı.

“ÜLKEMİZİ 100’DEN FAZLA ÜLKEDE TEMSİL ETMEKTEYİZ”

Açılışta konuşan Rhofa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Hazreti Akdemir, 100’den fazla ülkede Türkiye’yi temsil ettiklerini aktararak; “Rhofa Enerji orta ve uzun vadede yatırım planlarına sadık kalarak başta yenilenebilir enerji olmak üzere enerjinin her alanında yatırımlarına, bizzat devam etmektedir. Rhofa Enerji aynı zamanda mühendislik hizmetleriyle yurtiçi ve yurtdışında proje geliştirmek, uygulama ve yatırımcı olma hedefleri doğrultusunda ilerlemektedir. Sayın bakanım Akkim olarak yapı kimyasalları sektöründe hakimiz, Akdemir teknik makine olarak 25 yıldır devam ediyoruz. Ülkemizi 100’den fazla ülkede gururla temsil etmekteyiz. Türkiye’nin en büyük ilk 500 sanayi kuruluşu içerisinde olmanın ve en çok ihracat gerçekleştiren ilk 300 firması içerisinde olmanın gururunu yaşıyoruz. Uluslararası arenada edindiğimiz bu tecrübenin enerji sektöründe de aynı azim ve gayretle sürdürerek ülkemizi uluslararası arenada temsil etmek en büyük gayemiz olacaktır. Açılışımızı gururlandıran sayın bakanımız ve tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

“TÜRKİYE’DE İLK İKİDEYİZ”

Tekirdağ Valisi Recep Soytürk de, Tekirdağ’ın bir sanayi kenti olduğunu ifade ederek; “Tekirdağ’ın nüfusu 1 milyon 167 bin 59’dur. Bu Türkiye nüfus oranına göre 18’inci sıra anlamına geliyor. Ama sanayi bakımından ele aldığımızda yerimiz 4’üncü ve 10’uncu sıralara yükseliyor. Örneğin sanayide doğalgaz kullanımında dördüncü, elektrik kullanımında beşinci sıradayız. Ya da şehrin nüfusunun sanayi alanına oranı bakımından Türkiye’de ilk ikideyiz. Yani, şehrimiz aslında bir sanayi kenti. Sanayicilerimiz çalışıyorlar, üretiyorlar, istihdam yaratıyorlar, Allah razı olsun. Cari açığı kapatıyorlar, müteşekkiriz. Bugün sayın bakanımızın gelmesiyle şehrimizdeki sorunları hem de güzellikleri kendisine aktarmak istiyoruz. Bugün burada açtığımız fabrikayla yenilenebilir enerji konusunda Tekirdağ’da neler yapıldığını gösterme fırsatı da buluyoruz. Bu bizi heyecanlandırıyor ve gurur veriyor. Başta yatırımcımız olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi.

“TAM BAĞIMSIZLIK ANLAYIŞIYLA YÜRÜYÜŞÜMÜZE DEVAM EDİYORUZ”

“Millî Teknoloji Hamlesi” hedefleri doğrultusunda; savunma sanayinin başrolde olduğu bir dönüşüme tanıklık ettiklerini ifade eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, burada yaptığı konuşmasında şunları ifade etti; “Geçmişin acı tecrübeleri bize gösterdi ki; ateş çemberi içerisinde güvenli bir liman olan Türkiye’nin bekası ancak ve ancak savunma sanayisinde millî ve özgün teknolojiler geliştirerek mümkündür. İşte bu anlayışla yürüttüğümüz çalışmalarla; 22 yılda önemli atılımlar gerçekleştirdik.

Yerlilik oranımızı yüzde 80’lere çıkardığımız, ihracatımızı 5,5 milyar dolara yükselttiğimiz savunma sanayimizde;100 yıllık projeleri 22 yıla sığdırdık. Tüm dünyanın dile getirdiği gibi artık Türkiye’nin millî ve özgün savunma sanayi ürünleri, dünyada jeopolitik dengeleri ve savaş paradigmalarını alt üst etti, stratejileri değiştirdi. Mühendislerimizle, bilim insanlarımızla, teknisyenlerimizle, girişimcilerimizle Cumhuriyetimizin ikinci asrını “Türkiye Yüzyılı” yapma adına, “tam bağımsızlık” anlayışıyla yürüyüşümüze devam ediyoruz. 60 yıl öncesinin devrim otomobili hayalini devrin otomobili Togg’u üreterek gerçeğe dönüştürdük. Mobilite ekosisteminde yükselen yıldız olma iddiamızı kuvvetlendiren Togg’la yeni bir yolculuğa yelken açtık. Millî gurur projemiz Togg’la, “Millî Teknoloji Hamlesi” vizyonumuzun somut bir örneğini ortaya koyduk. Milletimiz için mutluluk ve gurur kaynağı insanlı ilk uzay bilim misyonumuzu başarıyla gerçekleştirdik. Astronotumuz Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğuna 85 milyon vatandaşımızla birlikte tanıklık ettik. Önümüzdeki dönemde Millî Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda ülkemizin teknolojik bağımsızlığını tahkim ederken kritik ve stratejik tüm sektörlerde kabiliyetlerimizi güçlendirecek adımlar atmaya devam edeceğiz. Bunlardan biri de enerji” dedi.

“14 MİLYON LİRAYA KADAR DESTEK SAĞLIYORUZ”

Konuşmasına şu sözlerle devam eden Kacır; “Son yıllardaki küresel gelişmeler, enerjide dışa bağımlı olan ülkelerin vatandaşlarına müreffeh, barış ve huzur dolu bir gelecek inşa etmekte zorlandıklarını tekrar gösterdi. Diğer yandan da fosil yakıtların neden olduğu karbon salınımı da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi hızlandırdı. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanılmasını öncelikli hâle getirdi. İhracatının yüzde 40’tan fazlasını Avrupa Birliği’ne (AB) gerçekleştiren Türkiye için Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na uyumlu bir yeşil dönüşüm alt yapısını ivedilikle tesis etmek, sürdürülebilir kalkınma için bir tercihten öte zorunluluktur. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı’nda müreffeh bir ülke inşa etmenin anahtarı olarak; başta yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere, alternatif enerji kaynaklarının kullanımını ülkemizde sağlamayı, bu alanlarda üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerimizi güçlendirmeyi görüyoruz. Ortaya koyduğumuz planlı, kararlı politikalarımız ve desteklerimizle elektrik üretiminde toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 55’e çıkardık. Ayrıca yenilenebilir enerji alanında ekipman ve teknolojilerin yurt içinde imal edilmesine yönelik millî teknolojimizi geliştirerek üretim hacmimizi de artırdık. Rüzgâr türbini üretiminde iddia sahibiyiz. Kule, kanat ve jeneratör üretiminde elde ettiğimiz kabiliyetler, bizi Avrupa’da rüzgâr türbini bileşen üretiminde ilk 5 ülkeden biri kılıyor. Aynı zamanda rüzgâr enerjisinde olduğu gibi geleceğin önemli bir enerji kaynağı olarak görülen güneş enerjisinde girişimcilerimizi, araştırmacılarımızı, yatırımcılarımızı, sanayicilerimizi çeşitli mekanizmalarla destekliyoruz. Dünya Bankası iş birliğinde, yeşil dönüşümdeki en kapsamlı ve en büyük bütçeye sahip çalışmamız “Türkiye Yeşil Sanayi Projesi”yle de KOBİ’lerimizin kendi bünyelerinde güneş enerji sistemleri kurmaları için 14 milyon liraya kadar destek sağlıyoruz. Güneş paneli imalatı için 2012 yılından bu yana toplam yatırım tutarı 33,1 milyar liraya ulaşan 43 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. İnovasyon ekosistemimizin kurumsal altyapıları olan teknoparklarımızda yer alan 167 yenilikçi girişim, ve 13 Ar-Ge ve tasarım merkezinin güneş enerjisi alanında 300’den fazla Ar-Ge projesine yaklaşık 4 milyar lira destek sağladık. 2002’den günümüze kadar TÜBİTAK’ın burs ve destek programları kapsamında güneş enerjisi alanında bin 500’den fazla proje ve binden fazla bilim insanına 2,6 milyar lira destek sunduk.

Özellikle ülkemizin Ar-Ge altyapısını güçlendirmek amacıyla kurulan ODTÜ GÜNAM Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni, ulusal araştırma merkezlerimiz arasına dâhil ettik” diye konuştu.

“ÜRETİM YETKİNLİĞİ KAZANDIK”

Güneş paneli üretiminde uzmanlaştıklarını ifade eden Kacır; “Merkezimiz bünyesinde fotovaltaik teknolojileri, modül teknolojileri, güç elektroniği, şebeke ve sistem entegrasyonu başta olmak üzere güneşten enerji üretimi ile Ar-Ge başlıklarında yürütülen projeleri destekliyoruz. Ülkemiz sanayinin bu alanda kritik önemi haiz bilimsel ve teknolojik deneyime erişimine imkân tanıyoruz. Bu alandaki yatırımı özendiren politikalarımız sayesinde; güneş paneli üretiminin tedarik zincirindeki tüm aşamalarında uzmanlaştık ve Avrupa lideri olduk. Güneş paneli üretiminde; ingottan panele kadar değer zincirinin tüm halkalarında üretim yetkinliği kazandık. Dünyanın da sayılı büyüklükteki güneş santrallerinden biri Konya-Karapınar Güneş Enerjisi Santrali’ni ülkemize kazandırdık. Yeşil kalkınma yolculuğumuzda çok önemli bir yatırımı da bugün hayata geçiriyoruz. 16 bin metrekare alanda yıllık 500 bin panel üretim kapasitesine sahip bu tesisle ülkemizin güneş panellerinde mevcut üretim kabiliyetlerini bir adım öteye taşıyoruz. Ülkemiz halihazırda güneş paneli üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü konumda. Fakat hedefimiz ülkemizin üretim kabiliyetlerine her geçen gün yenisini ekleyerek daha üst sıralarda yer almak. Özellikle ifade etmek isterim ki; Avrupa’da 2030 yılına dek oluşacak 400 GW güneş paneli talebini karşılayabilecek bölgedeki tek ülke Türkiye’dir. 2035 yılına dek, ülkemizde 53 GW kapasiteye çıkarmayı hedeflediğimiz güneş santrallerinde yerli üretim güneş panellerimizin kullanılmasını sağlayacağız. Bu doğrultuda, ülkemizde güneş enerjisi teknolojilerinde Ar-Ge ve üretim kabiliyetlerini güçlendirecek her adımın destekçisi olmaya devam edeceğiz. Sözlerime son verirken, bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz tesisin kurulmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Tekstil sektörümüze, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Sizleri bir kez daha sevgiyle saygıyla selamlıyorum” ifadelerine yer verdi. Kacır’ın konuşmasının ardından fabrikanın açılış kurdelesi kesildi ve fabrika gezisi yapıldı. Sonrasında Kacır, Çerkezköy Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nde düzenlenen toplantıya katıldı.