Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

HİZMET ETME AŞKIYLA YOLA ÇIKTIM

28 Aralık 2023, Perşembe 12:40
HİZMET ETME AŞKIYLA YOLA ÇIKTIM

Merhabalar bu hafta röportaj konuğum CHP Kapaklı Belediye Başkan Aday Adayı Sayın İsmail Çelebi. İsmail Bey’le röportaj yapmak için buluşup Çerkezköy Tokatlılar Derneği’ne gittik. Derneğe girdiğimizde dernekte olan vatandaşlarla bire bir hâl hatır soran, İsmail Bey samimiyeti ve içten davranmasıyla gönülleri fed etmiş görünüyordu. Sorduğum sorulara samimi ve içten cevaplar veren, saygınlık uyandıran duruşu ile göstermiş olduğu misafirperverliği için röportaja başlamadan önce teşekkürlerimi sunuyorum. Biz röportajı yaparken çok keyif aldık. Umarım sizlerde okurken benimle aynı fikirde olursunuz

MERHABALAR; ÖNCELLİKLE SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?

Hoş geldiniz. Köşenizde beni de konuk olarak ağırladığınız için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Ben 1966 yılında Tokat’ın Zile İlçesi Palanlı Köyünde dünyaya gelmişim. Çiftçilikle uğraşan annem ve babamın ilk çocuğuyum. İki kardeşim var. Beş yaşıma kadar güzel bir çocukluk geçirdim. Beş yaşımdan sonra şartlar değişti Selma Hanım. Anlatmaya şöyle başlayayım. Babamın dedesinden kalma miras bölününce o zamana kadar birlikte ekip biçtikleri yerler akrabalar tarafından pay edildi. O döneme kadar miras paylaşımı olmadığı için ekip biçilen yerler mirasçılara verilince biz maddi olarak zora düştük. Babam maddi sıkıntılar başlayınca gurbete çalışmaya gitti. Babam bize bu durumu çok yansıtmak istemese de yaşım ilerledikçe algılıya biliyordum. Hayat zorlaşıyordu. Bu arada ben hiç yaramaz çocuk olmadım. Daha çok annesine yardım eden kardeşleri ile ilgilenen sorumluluk sahibi bir çocuktum. Tabi ki bizim zamanımızın çelik çomak oyununu bolca oynamışlığımda var.

ÇOCUKLUĞUNUZU KONUŞURKEN AKLINIZA GELEN BİR ANINIZ VARMI?

İlkokul öğrencisiyken okuldan eve geldiğim bir gün annem tarlada çalıştığı için acıkmıştım. Yumurta pişirmek istedim. Küçük tüpü yakmak için o zamanlar muhtar çakmağı dediğimiz çakmaklar vardı. Yakmaya çalıştım. Gazı bittiği için yanmayınca çocukluk işte büyüklerimden gördüğüm gibi gaz doldurdum. Tabi ki doldururken benzini kollarıma kadar bulaştırmışım. Çakmağı çakınca alev aldı. Elim kollum yanmaya başlayınca bağırmama biz halaya eme deriz. Emem geldi. Eteğine sararak yangını söndürdü. Sonra beni ilçedeki hastaneye götürdü. Şimdi her yumurta pişirdiğimde aklıma gelir.

EĞİTİM DURUMUNUZ?

Köyümüze 1966 yılında yani benim doğduğum tarihte ilkokul yapılmıştı. İlkokulu köyde okudum. 1978 yılında mezun oldum. Ortaokul şehirdeydi. Şehirde köyümüze beş kilometre mesafedeydi. Git gel yapıyorduk. Köyümüz elli haneli küçük bir köydü. Bizi okula köyün büyükleri götür, getirirdi. 1978 yılında ben ortaokula giderken 78 olaylarının başladığı dönemdi. Üç, dört ay okula gidebildik. Meslek lisesinde okuyan dört öğrencinin okul çıkışı öldürülmesi, sağ sol olaylarına dönüşmesi sebebi ile yetmiş sekiz döneminin birçok öğrencisi gibi bende bu olaylar yüzünden mağdur oldu. İmkânlarımızda şehirde okumaya müsait olmayınca ortaokul terk olarak kaldık.

İŞ HAYATINIZ NASIL BAŞLADI?

Okula devam edemediğim için babam ve annem benim meslek öğrenmem için İstanbul’da yaşayan teyzemin yanına gönderdiler. İlk işim oto elektrikçide çırak olarak çalışmaya başladım. Sonra başka tamircide çalıştım. Aile özlemi ağır basınca köyüme döndüm. Sonrasında size bahsetmiştim babam ekonomik zorluklar nedeniyle İstanbul’da inşaatlarda çalışıyordu diye. Bende babamın çalıştığı şantiyenin ofisinde çaycı olarak işe başladım. 1982 yılında ailecek İstanbul Avcılar Parsellere taşındık. Devamında ben metal işleri yapan bir atölyede çalışmaya başladım. Çıraklık, kalfalık ve ustalık derken çocuk yaşta iş hayatım başlamış oldu. Fabrikada metal işi, tekstil fabrikasında makine bakımı işi gibi iş geçmişim oldu. Kardeşimin de işi bilmesi sebebi ile 1992 yılında atölyemizi kurduk. 1995 yılında makineleştik. 2012 yılında işletmemizi iş yaptığımız zamanlarda gelip gittiğimiz Çerkezköy’e getirdik.

EVLİLİĞİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?  NASIL TANIŞIP EVLENDİNİZ?

Evliliğe babamın baskısı ile karar verdim. Ben evliliği düşünmüyordum. Klasik yaşın geldi evlen baskıları artınca eş dost tavsiyeleri ile kız görmeye gitmeler başlamıştı. Eşim Banu Hanımla 1991 yılı ocak ayında bir aile dostumuzun tavsiyesi ile tanıştık. Hikâyemiz biraz enteresan oldu. Eşimi ilk gördüğüm an çok güzel, emekçi, fedakâr geldiği için babama ben bu kız beğendim istemeye gidelim dedim. Eşimle hayatın gerçeklerini konuşarak evliliğe karar verdik. Çünkü ben o dönem maddi olarak rahat değildim. Dört ay gibi kısa sürede evlendik. Evlenmeden önce mantık evliliği yapacağım düşüncesi varken eşime âşık oldum. 33 yıldır evliyiz. Umut ve Emre adında iki oğlumuz var. Evliliğimizin uzun sürmesi güven, samimiyet, aşk ve karşılıklı saygı. Banu Hanım benim en yakın arkadaşım, can yoldaşım.

SİYASET HAYATINIZA NE ZAMAN GİRDİ?

Siyasette gelişi güzel çalışan değil, doğru ve stratejik çalışıp cesur adımlar atanların başarılarla dolu hikâyesi olur sözüyle anlatmaya başlamak istiyorum. Ben zaten çalışmaya başladığım dönem hak, adalet ve eşitlik inancına sahip biriydim. Dünya ve ülke gündemini takip etmeye çalışan, halende günlük gazeteleri okuyup takip edenim. İşletmemizi açtıktan sonra esnaf olarak çalışkanlığımızın da etkisi ile tanınır olmaya başladık. Bulunduğum bölgeye Tokat ve birçok ilden akrabalarımız, köylülerimiz göç ediyordu. Elimden geldikçe eşya taşıması olsun, hastane işi olsun hep destek oldum. 1994 yılında Avcılar Firuzköy Tokatlılar Derneğini kurduk. Kurucu üyesiyim. Sonrasında köy dernekleri derken hayatın akışına göre siyaset hayatımda yer aldı. Esenyurt Sanayiciler ve İş Adamları Derneği kurucu üyesiydim. Zile Köy Dernekleri Federasyonu’nu kurduk. Anlatmaya şöyle devam edeyim. 1988 yılında askerden geldikten sonra SHP üyeliği ile başladı. 2004 yılında CHP’ ile aktif hale geldi. Birçok görevlerde bulundum.

CHP KAPAKLI BELEDİYESİ ADAY ADAYLIĞI SÜRECİNİZİ ANLATIRMISINIZ?

Kapaklı’da 2019 yılında kaybetmemizin sebebi, toplumdan uzaklaşmak, üç dönem belediye başkanlığı yapmış başkanımızın rahat davranması mı, bir şekilde biz  kaybettik. Genel seçimlerde de oy olarak geride kaldığımız yer Kapaklı’ydı. Aday boşluğu var. Tekirdağ’da il yöneticilerimiz ve milletvekillerimiz durum değerlendirmesi yaparlarken benim ismimin geçtiğini duydum. Teyit ettim. Kendimce yol haritası belirleyip, muhtarlarımızı, STK’ları, derneklerimizi ziyaret ettim. Kapaklı’yı sokak sokak gezerek eksikleri ne, neye ihtiyaç var hepsini analiz ederek, Kapaklıyı yaşanabilir bir kent yapmak, sosyal belediyecilik anlayışı ile hizmet etmek adına yola çıktım.

HİÇ KİMSENİN GÖREMEDİĞİ BİR ÖZELLİĞİNİZ VAR MI?

Evet var. Hiç kimsenin göremediği özelliğim çok sabırlı olmam.

GERÇEKLEŞTİREMEDİĞİNİZ BİR İSTEĞİNİZ OLDU MU?

Bağlama çalmayı çok istiyordum. Avcılar Parsellerde Ozan Ali Metin Hoca vardı. Kurs açtı. Bir ay kursa gidip notayı öğrendim. Tam saz öğrenmeye başlayacakken kurs için yeterli sayıda öğrenci olmayınca kapattı. Ve benim o hevesim yarım kaldı. Birde kendi markamda makine yapmayı istiyordum. Zaman ve koşullar müsaade etmedi, yapamadım.

ÜÇ DİLEK HAKKINIZ OLSAYDI NE DİLERDİNİZ?

Birinci dileğim, dünyada barış ve sevgi olurdu. İkincisi insanların birbirine saygılı, hoş görülü olmasını dilerdim. Üçüncü dileğim ise insanların eşit şartlarda özgürce yaşamasını isterdim.

BAŞARI KELİMESİNİN SİZDEKİ ANLAMI NEDİR?

Başarı kelimesi benim için, ahlaki ile duruşu ile sosyal yönüyle bunların hepsini tam anlamıyla yapabilen kişi başarılıdır derim. Eğer siz elli kilo yerine altmış kilo kaldırıyorsanız, bence bu başarı değildir. Çünkü vücuduna zarar veriyorsa ben buna başarı demem. Başarı tekniktir.

DOSTLUKTA NE ARARSINIZ?

Güven ararım. Samimiyet ararım. Şeffaf ve dürüst olan herkes benim dostumdur. Çünkü dost olmak kolay değil. Dost olabilmek için, yolculuk yapmak, alışveriş yapmak. Bu sayede gerçek dostlar kendini belli eder. Arkadaşlık ayrıdır, dostluk ayrıdır. Dost zor zamanlarda insanın yanında olandır.

İSMAİL BEYİ NE KIZDIRIR?

İsmail Çelebi’yi yalan kızdırır. Güvensizlik kızdırır ve sorumsuzluk kızdırır. En çok kızdığım konu sorumsuzluktur. Size bir sorumluk verilmişse ve o sorumlulukta halk tabiri ile gevşek çalışıyorsak ya da ona emniyet göstermiyorsak, onun üzerinde durmuyorsak, bu beni gerçekten çok kızdırır. Zaten işletmemde yazar, ‘’Görevini en iyi yapan vatanını en çok sevendir.’’ Atatürk’ün sözüdür. Bende vatanımı çok sevdiğim için görevimi layığı ile yapmaya çalışırım.

SİZİ ETKİLEYEN BİR ANINIZI ANLATIRMISINIZ?

Siz bu soruyu sorunca beni çok etkileyen ve zaman zaman aklıma gelince hüzünlendiğim kısa bir anım var, onu anlatayım. İstanbul Cerrahpaşa Hastanesi Kan Merkezinin önünde bir hasta yakını ile karşılaştım. Sanırım trafik kazasıydı. Çünkü acil gelişen beklenmedik bir durum olduğu hasta yakınının çırpınışı, çaresizliğinden belliydi. Beni o çaresizlik çok sarsmıştı. Aklıma geldikçe duygusallaşırım. Rabbim kimseyi çaresiz bırakmasın.

GENÇLERE TAVSİYELERİNİZ NELERDİR?

Ben gençlerimize şunu söylemek istiyorum. Bir kere kendilerine hedef koysunlar. Yani hangi alana meyilli iseler o alanda kendilerine hedef koysunlar ve orda sabırla bir okul gibi çabalasınlar. Ve tüm gençlere özellikle ricam Ahi Evren kitabını okusunlar. Ahi Evreni araştırsınlar. Çünkü her alanda hemen yukarı çıkılmıyor. Hedef koyup, azimle ve gayretle başarılamayacak hiçbir şey yoktur.

OKURLARIMIZA SÖYLEMEK İSTEDİKLERİNİZ NELERDİR?

Öncelikle bu güzel sohbet için size çok teşekkür ederim Selma Hanım. Okurlarınıza da hayatlarında sevgi ve saygıyı eksik etmesinler derim.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Hasan Demir
    28-12-2023 18:30

    Güzel bir röportaj, İsmail bey gerçekten içten gelen samimiyet timsali bir kişiliği var. Siyasette ve yerelde bu özellikler çok değerli yani halkarasında söylenir ya tamda bir halk adamı. Hayırlısı olsun başarılar diliyorum.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum