Çerkezköy Belediyesi tarafından Cumhuriyetimizin ilan edilişinin 102. yılı ve Çerkezköy’ün düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yılı dolayısıyla Kapaklı Pazar Yeri otoparkında düzenlenen Kıraç konseri öncesinde Fener Alayı gerçekleştirildi. Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, Belediye Başkan Yardımcıları Cengiz Memiş, Gökay Keleşoğlu, Yunus Erçin, CHP Çerkezköy İlçe Başkanı Sedat Çolak, ilçe yönetimi ve beraberindeki yüzlerce vatandaş; ellerinde Türk bayrakları ve meşalelerle konser alanına marşlar söyleyerek coşkuyla yürüdü.
Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, konser öncesi kürsüye çıkarak konser alanını dolduran yaklaşık 70-80 bin kişiye hitap etti.
Başkan Akay, yaptığı coşkulu konuşmasında şöyle dedi:
“Karanlığın en derin anında yanan bir ışık: Cumhuriyet; bağımsızlığın, hürriyetin, vatan sevgisinin, memleket sevgisinin, azmin, sabrın, cesaretin, aklın birleştiği bir büyük mucize Cumhuriyet. Tek bir kelime: Cumhuriyet… Ne de kolay söylemesi. Esaret altında bir milletin dört bir yanı sarılmış, düşman her yanı zapt etmişken, özgürlüğün hayali bile kurulamıyorken, yokluğun ortasında, yoksulluğun ortasında, karanlık ve karamsarlığın her bir yanı sardığı bir dönemde; ‘Silah yok’ diyenlere ‘Süngü var’ diyen; ‘Yiyecek ekmek yok’ diyenlere ‘Bizim köylümüz var, bize sahip çıkar’ diyen; ‘Asker yok’ diyenlere ‘Mehmetler bitmez’ diyerek başlanan bir büyük mücadele Cumhuriyet.
Yorgun, aç, bir avuç ekmekle savaşan; ancak sonsuz bir umutla, aşkla, cesaretle her şeye rağmen savaşın orta yerinde imkânsızın peşinde hayal kuran biri var. O hayalin adı da Cumhuriyet.”
TEK KELİME: CUMHURİYET
Akay şöyle devam etti:
“İşte bu inatçı ruhun eseridir Cumhuriyet. Zindana attılar, vazgeçmedi. Sürgün edildi, vazgeçmedi. İftira atıldı, vazgeçmedi. Davalar açtılar, vaz-geç-me-di. Yüzüstü bıraktılar, vazgeçmedi. Rütbelerini söktüler, vazgeçmedi. İdam fermanı boynundayken memleketin dört bir yanında, aklında bir hayal vardı: tek kelime, Cumhuriyet.
Bir aklın, bir sevginin, bir inadın, bir aşkın, bir sevdanın, bir hasretin adı Cumhuriyet. ‘Hiç âşık oldunuz mu?’ diyenlere, ‘Bir askerin sevmeye vakti olur mu?’ diyen; sevmeye, sevdaya, aşka vakit bulamayanların Cumhuriyeti. Bir ömrü dağda, dere tepe demeden dolaşan, çadırda bir ömür süren, sevmeye vakti kalmayan bir büyük askerin Cumhuriyeti.
Tek kelime: Cumhuriyet; Çanakkale’de, Kütahya’da, Dumlupınar’da uğruna yüz binlerin savaş meydanlarında kefensiz yattığı Cumhuriyet. Terörle mücadelede dağlarda göğüs göğüse çarpışarak şehit olan on binlerce Mehmetçiğin Cumhuriyeti. Elini kaybeden, kolunu kaybeden, gözünü kaybeden, sakat kalan ancak umutlarını asla kaybetmeyen Mehmedimin Cumhuriyeti.
Uğruna anaların evlatsız, çocukların babasız, yetim kaldığı; aşkların, sevdaların, hasretlerin, kavuşmaların yarım kaldığı Cumhuriyet. Ne de kolay söylemesi… Tek bir kelime: Cumhuriyet. Küllerinden yeniden doğan bir milletin yarınları için uğruna ne bedeller ödediği, daha ne bedeller ödeyerek sonsuza kadar yaşatacağı Cumhuriyet. Benim vicdanımın Cumhuriyeti, senin vicdanının Cumhuriyeti, şehit analarının vicdanlarının Cumhuriyeti.
Yarınlara dair umudumuzun, cesaretimizin, azmimizin, kararlılığımızın, inatçı ruhumuzun, geleceğe dair hayallerimizin baş kahramanına; büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saygıyla, minnetle, hasretle… Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.”
DEVRİMLERİYLE GÜÇLENDİRİLEN BİR BÜYÜK LİDERİN CUMHURİYETİ
Başkan Vahap Akay konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Terör gazisi Ömer’in, öğretmen Neşe’nin, Aybüke’nin, mühendis Zahide’nin, Gaffar Müdür’ün, Albay İbrahim’in, polis memuru Fethi’nin, gazeteci Ahmet Taner’in, 10 aylık Bedirhan bebeğin, anne Nurcan’ın Cumhuriyeti… 50 bin vatan evladının Cumhuriyeti.
Ateşin düştüğü yeri yaktığı Cumhuriyet; vicdanları yaralananların, vicdanları yaralıların Cumhuriyeti. Unutmayacağız… Vicdanlarımızı kanatanları unutmayacağız.
TUSAŞ’ı unutmayacağız. Ankara Garı’nı unutmayacağız. Güvenpark’ı da, Beşiktaş’ı da, İzmir Adliyesi’ni de unutmayacağız. Cumhuriyete kast edenleri, Cumhuriyetin yeni doğmuş bebeklerini, askerini, polisini, öğretmenini katleden alçakları da unutmadık, unutmayacağız, affetmeyeceğiz.
İşte sadece tek bir kelime: Cumhuriyet. Ne de kolay söylemesi… Onu hayal eden, yoktan var eden, cesaretle büyüten, korkmadan yetiştiren, devrimleriyle güçlendiren bir büyük liderin Cumhuriyeti.”






Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.