Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

ERKEKLERDE MİDE KANSERİ RİSKİ DAHA YÜKSEK

ERKEKLERDE MİDE KANSERİ RİSKİ DAHA YÜKSEK
Özel Optimed Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Selim Sözen mide kanseri hakkında merak edilenleri yanıtladı.

Sözen yaptığı bilgilendirmede şunları söyledi; “Mide kanseri çeşitli sebeplerden dolayı mide mukozasında kötü huylu tümörlerin gelişmesi sonucunda ortaya çıkar. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 900 bin kişi etkileyen ve sinsi ilerleyen bir hastalık olan mide kanseri, en sık görülen kanserler içinde ikinci sırada yer alıyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık yirmi bin kişiye mide kanseri teşhisi konmaktadır. Erkeklerde, mide kanserine yakalanma riski daha yüksektir. Mide kanserinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte birçok olası etkenin yanında helicobacter pylori bakterisi de sorumlulardan biri olarak gösterilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü bu bakteriyi kanserojen bakteri olarak kabul etmiştir. Helikobakter pilori’nin enfeksiyonunda da mide kanseri riski 3-6 kat artar.
Son yıllarda, midenin ana bölümündeki (midenin gövde bölgesi) kanser oranları dünya çapında düşüş gösterdi. Bu süre zarfında, midenin üst kısmının (kardiya) yemek borusunun (özofagus) alt ucuyla buluştuğu alanda kanser çok daha yaygın hale geldi. Gastroözofageal kavşak kanseri, gastrointestinal reflü hastalığıyla (GERD) ve daha az sıklıkla da obezite ve sigara ile bağlantılı olduğu gösterildi. GERD mide asidinin yemek borusuna geri gitmesidir. Bu durum yemek borusu iltihabına neden olabilir. Asit reflüsü midenin özofagusa en yakın bölgesinde (gastrik kardiya) kanser riskini arttırabilir.
Mide kanseri risk faktörleri nelerdir?
– Erkek cinsiyet,
– İleri yaş,
– Sigara ve alkol tüketimi,
– Tütsülenmiş, tuzlanmış, kızartılmış yiyecekler ile beslenme,
– Daha önce mide ameliyatı geçirmiş olmak,
– Genetik yatkınlık: Aile bireylerinde kanser olması,
– Mide polipleri,
– Helicobakteri enfeksiyon,
– B12 vitamini eksikliği,
– A kan grubuna sahip olmak,
– Atrofik gastrit hastası olmak,
Yapılan çalışmalarda, mide kanserinin nedenleri arasında sigara tüketimi, aşırı kilo ve obezite, sık sık tuzlu ve yağlı yiyecekler tüketmek, ülser sebebiyle mide ameliyatı olmak, A tipi kana sahip olmak, belirli genlere sahip olmak, kömür ve metal gibi ağır endüstri işlerinde çalışma önemli yer tutmaktadır. Bir başka deyişle, mide kanseri esas olarak çevresel faktörlerden dolayı oluşuyor ve genetik faktörlerin rolünün az olduğu biliniyor. Hızlı, çarpık sanayileşmenin olduğu yerlerde ve doğal gıda ürünlerine ulaşılamayan yerlerdeki kişiler risk altındadır. Ancak genç yaşta ortaya çıkan kanserlerde genetik faktörlerin de akla gelmesi gerekiyor. Özellikle ailesinde mide kanseri hikayesi olanların bir şikayeti olmasa bile endoskopi yaptırarak mide kanseri ya da kansere neden olabilecek bazı mide hastalıkları açısından doktor kontrolüne girmeleri önem taşıyor.
Sigara içmek, mide kanseri riskini artırabilir. İngiltere’de yaklaşık 5 mide kanseri vakasından 1’ine (%20’si) sigaranın neden olduğu düşünülmektedir. Sigara içenler sigara içmeyenlere göre iki kat daha fazla mide kanseri riski taşır.
Bazı hastalıklar (Atrofik Gastrit ve B12 eksikliği) ve cerrahi işlemlerin (daha önce geçirilen mide ameliyatları) midede üretilen asit miktarını düşürdükleri için mide kanseri riskini artırdıkları gösterilmiştir. Düşük asit seviyesi daha fazla bakteri üremesine yol açar ve bakteriler daha fazla nitrit ve nitrozaminler üretilmesine neden olarak mide kanseri riskini artırabilir.
Mide kanserlerinde risk oluşturan faktörler arasında tütsülenmiş, dumana maruz bırakılmış ya da tuza bastırılmış gıdalar bulunuyor. Aflatoksin de mide kanserine neden olabiliyor. Bu toksin, uygun koşullarda saklanmayan ürünlerde ortaya çıkan bir mantar ürünü olup nemli olarak depolanmış gıdalarda meydana geliyor. Buna uzun süre maruz kalanlarda kanser oluşabiliyor. Ayrıca, içtiğimiz sudaki çinko ve kurşun oranı mide kanserine neden olan önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte, soluduğunuz havadaki talk ve asbestoz gibi çevresel faktörler de risk faktörleri arasında yer alıyor.
Mide kanseri türleri;
•    Adenokarsinom (vakaların %90'ını oluşturur.)
•    Lenfoma,
•    Gastrointestinal stromal tümör,
•    Karsinoid tümör (midenin hormon salgılayan hücrelerinden gelişir.)
•    Skuamöz hücreli karsinom,
•    Küçük hücreli karsinom,
•    Leiomyosarkom.
•    Mide lenfoması: Mide kanseri türleri arasında çok nadir vakalarda karşılaşılmaktadır.
•    Gastrointestinal stromal tümörler (GIST): Çoğunlukla midede ve bağ dokularda görülmekte olan bir kanser türüdür.
•    Nöroendokrin tümörler (NETs): Nöroendokrin denilen tümörler (NETs) iyi veya kötü huylu kanser olabilir. Az olarak olarak görülmekte olan bu kanser türü genel olarak sinir sisteminde yer alan ve hormon üreten dokularda büyüme şeklinde görülürler.
Mide kanserinin evreleri nelerdir? 
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi mide kanseri de kanserli hücrelerin yayılma durumuna göre evrelere ayrılır. Kanserin büyüklüğünü yani hangi evrede olduğunu bilmek tedavi sürecinde önemli rol oynar.
Evre 1
Kanser, midenin iç yüzeyini örten mukoza tabakasıyla sınırlıdır.
Evre 2
Kanser, midenin dış katmanlarına doğru biraz ilerlemiştir. Midenin yakınlarında yer alan birkaç lenf noduna da yayılmış olma ihtimali vardır.
Evre 3
Kanser midenin ana kas tabakasına yayılmıştır. 7 ya da daha fazla lenf noduna sıçramıştır.
Evre 4
Kanser hücreleri 15’den fazla lenf bezine, çevre organlara ve uzak organlara yayılmıştır. Mide kanserinin en ileri aşamasıdır.
Belirtileri;
Mide kanseri genellikle sinsi başlayan bir hastalıktır.  Mide kanserinin erken evredeki belirtileri sinirim sistemine bağlı diğer rahatsızlıkların belirtileri ile benzerlik göstermekte olup, bunlarla karışabilir.

En sık görülen belirtiler şunlardır;
•    Hazımsızlık veya midede yanma hissi,
•    Bulantı,
•    Az miktarda yemekle bile ortaya çıkan şişkinlik hissi,
•    Karın veya mide bölgesinde ağrı,
•    Açıklanamayan kilo kaybı,
•    Yutma güçlüğü,
•    Kansızlık (Anemi).
•    Geçmeyen reflü semptomları (Tedaviye rağmen geçmeyen, tekrarlayan) (özellikle midenin giriş kısmında olan Barret metaplazi ve kardia tümörleri açısından önemlidir.) 
Çoğu zaman, özel bir belirtisinin olmaması da tanının daha da zorlaşmasına neden oluyor. Gece uykudan uyandıracak şekilde midede ağrı ve hazımsızlık olması, sebebi bilinmeyen kilo kaybı, iştah azalması, çabuk doyma, yutma güçlüğü, kansızlık, bulantı ve kusma gibi belirtiler görüldüğünde uyanık olmak ve hekime başvurmak erken tanıya imkan sağlıyor.

Tanı;
Mide kanseri tanısının konulabilmesi için çeşitli görüntüleme yöntemlerine başvurulması gerekir. Baryumlu özefagus-mide-duodenum grafisi (ÖMD), endoskopi, ultrasonografi, endoskopik ultrasonografi (EUS), bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) seçenekleri en sık tercih edilen yöntemlerdir. Mide kanserinde temel tanı aracı üst gastrointestinal endoskopidir. Bu yöntemle mide iç yüzeyi tamamen görülür ve şüpheli alanlardan biyopsi alınarak tanı konulur. Endoskopi ve biyopsi ile mide karsinomlarının %95’den fazlası tanımlanabilir. Tanı konulduktan sonra mide kanserinin evresini belirlemek ve diğer organlara yayılıp yayılmadığı görmek için ileri tetkiklere ihtiyaç duyulur. Bu tetkikler aynı zamanda hasta için en uygun tedaviyi belirlemek için de gereklidir. Mide kanserinin büyüklüğünü ve yerini saptayan Bilgisayarlı Tomografi (BT), kanserin yayılıp yayılmadığını kontrol eden laparoskopi ve MR, PET-BT, ultrason gibi tetkikler uygulanabilir.

Tedavi;
Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir. Mide kanseri tanısı ile kanserin tipi belirlendikten sonra uygulanacak tedaviye karar verilir. Mide kanseri tedavisi multi disipliner yaklaşımı gerektirmektedir. Mide kanseri tedavisinde kansere neden olan tümörün uygun şekilde çıkarılması tedavinin en önemli kısmını oluşturur. Erken evrede yapılan başarılı cerrahi operasyonlar hastanın yaşam süresi açısından çok önemlidir. Ameliyatla hastanın midesinin bir bölümü ya da tümü alınabilir. Midesinin tümü alınan hastalarda, bağırsaktan yeni mide yapılır ve hasta bundan sonraki yaşamını normal bir şekilde devam ettirebilir. Günümüzde bu ameliyatlar laporoskopik (kapalı) ve robotik cerrahi ile de yapılmaktadır.  Bu operasyona dalağın alınması işlemi de eklenebilir. Cerrahi sonrası iyileşme süresi kişiden kişiye farklılık gösterir. İlk birkaç gün için rahatsız olabilirsiniz. İlaçlar ağrılarınızı kontrol etmeye yardımcı olabilir. Tam temizleyici cerrahi işlemlerden sonra genel olarak 5 yıl yaşama olasılığı %25 dolayındadır. Mide kanserinde yaşam süresini etkileyen en önemli faktör uzak veya karın içi yayılımın olup olmadığıdır. Bu bulgular var ise beklenen yaşam süresi 6-12 ay dolaylarındadır. Erken tespit edilmiş kanserde ise 5 yıllık yaşam %95’in üzerinde olabilmektedir. Bazı hastalarda mide alındıktan sonra kanserin şekline ve lenf nodu yayılımına göre ışın ya da ilaç tedavisi uygulanabilir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.
Mide kanseri tedavisinde dikkat gerektiren ve önem taşıyan bir diğer nokta ise mide alındıktan sonra beslenme alışkanlığının düzenlenmesidir.  Mide çıkarıldıktan sonra yiyecekler yemek borusundan direkt olarak ince bağırsağa geçer, dolayısıyla ameliyat öncesinde mevcut olan depolama alanı artık mevcut değildir. Ayrıca yiyeceklerin hızlı bir şekilde ince bağırsaklara geçişi, dumping sendromuna neden olabilir. Kalori yetersizliğine bağlı problemlerin önüne geçmek için hastaların ameliyat sonrası sık aralıklarla ve küçük porsiyonlarda beslenmesi gerekir. Bununla  birlikte, gastrektomiden sonra yiyeceklerle alınan demirin ve B12 vitamininin emilimi sağlanamaz. Bu nedenle bu vitaminlerin düzenli olarak enjeksiyon yolu ile alınması gerekebilir.
  
Mide kanserinden korunma yolları;
• Sigara ve tütünden uzak durun.
• Kanser riskini artıran çok tuzlu, tütsülenmiş, marine edilmiş gıdalardan uzak durun.
• Günde en az 2-2.5 litre temiz doğal su için.
• Sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünlerine dikkat edin.
• Günde 2-3 gramdan fazla tuz tüketmeyin.
• Fazla kırmızı et tüketimi yerine, balık, tavuk, hindi gibi beyaz etler tercih edin.
• Bakla, kuru fasulye, nohut, börülce, mercimek gibi bitkisel proteinler tüketin.
• Şeker ve yağ tüketimini azaltın. 
• Sebze ve meyve tüketimini arttırın.
• İşlenmiş tahıl ürünleri yerine tam buğday, tam çavdar, tam yulaf tercih edin.
• Akdeniz tipi geleneksel yemek tipini tercin edin. Fast food tarzı yemek alışkanlığından uzak durun. 
• Ailenizde mide-bağırsak kanseri olan yakınınız varsa kontrollerinizi aksatmayın.
Mide kanserinden korunmak için birtakım önlemler alınabilir. Midenizde Helikobakter pilori bakterisi varsa mutlaka tedavi ettirmelisiniz. Mide yakınması olan kişilerin üst endoskopi yaptırarak bu yönden araştırılması, mikrop saptanırsa tedavi olmaları hayat kurtarıcı olabiliyor. Antibiyotiklerle bu bakterinin tedavisi mümkündür. Sigara ve alkol tüketiminden uzak durmalısınız. Karbonhidratların, turşuların, tuzlanmış et ve balıkların mide kanseri riskini artırdığı; süt, taze sebzeler, C vitamininden zengin besinlerin mide kanseri riskini azalttığı tespit edilmiştir. Yağ oranı aşırı düşük ya da aşırı yüksek yiyeceklerden uzak durun. Mangalda pişirilmiş gıdaları aşırı tüketmeyin. Tütsülenmiş gıdaları ve tuzu hayatınızdan çıkarın. Taze sebze ve meyve tüketin. Ailenizde mide-bağırsak kanseri olan yakınınız varsa kontrollerinizi aksatmayın.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!