Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

KILINÇ; “AHMET TÜRKER ÇOK YALAN SÖYLÜYOR”

KILINÇ; “AHMET TÜRKER ÇOK YALAN SÖYLÜYOR”
İrmet Hospital’de ocak ayınca icra kurulu üyeliğine getirilmesinin ardından yollarının ayrıldığını duyuran İş İnsanı Ömer Kılınç, Ahmet Türker’le yaşadığı süreç hakkında basın açıklamasında bulundu. Kılınç, Ahmet Türker’in yalan söylediğini ifade ederek, kendisi hakkında 3 aylık uzaklaştırma kararı çıkarttığını belirtti. Türker’e ateş püsküren Kılınç, “Ahmet Türker çok yalan söylüyor, para denen namussuz herkesin ahlakını bozmuş” dedi.

Çerkez Kafe’de basın mensupları ile bir araya gelen İş insanı Ömer Kılınç, İrmet Hospital’dan ayrılma sürecini paylaştı.

“YEREL BASINA DESTEK VERİN” ÇAĞRISI

Açıklamasının başında kendisini tanıtmasının ardından Kılınç, yerel basına da destek çağrısında bulundu. Yerel basının yaşatılması gerektiğini belirten Kılınç, günlük bir çay parasının bile altında abonelik ücreti olan gazetelere abone olunması gerektiğini söyledi. Çerkezköy’de esnaf ve sanayicilerin destek için en az 3 gazeteye abone olması gerektiğini belirten Kılınç; “Senelerdir burada gazetecilik yapan arkadaşlarımızı, basınımızı koruyalım” dedi.

“KANUNU AYAK ALTINA ALIYORUZ”

Sonrasında basın mensuplarına İrmet Hospital’daki çalışma sürecini anlatan Kılınç; “Bir akşam bir telefon çaldı. Gazi Polis Karakolu’ndan aradıklarını söylediler. Uzaklaştırma kararım olduğunu ifade ettiler. Ben 80 yaşına gelmiş adamım, kime zararım olabilir ki uzaklaştırma kararım olsun. ‘Amca biz bilmeyiz, bunu size tebliğ etmemiz gerekiyor’ dediler. Neyse gittim. Aileyi Koruma Kanunu, 55 yaşındaki birini 80 yaşındaki bir adamdan koruyor. Ben 80 yaşına gelmiş bir adamım, ben bir dedeyim. Elbette bizim bacılarımız, elbette benim karım, elbette benim kızım korunmaya muhtaç insanlar. Kadınları Koruma Kanunu olmalı ama o kanun erkeği erkekten korumamalı. O kanun iş arasına girmemeli. Biz bu kanunu yemek için getirmişiz, ayak altına alıyoruz. Yahu böyle bir durum olabilir mi? Aileyi Koruma Kanunu adı altında getirdiğimiz yasa iki ortağın, iki iş adamının, iki arkadaşın, iki dostun, iki erkeğin birbirlerinden uzaklaştırılmasında kullanılabilir mi? Ben derdimi anlattım, işimi çözdüm. Çünkü ben Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine güvenirim. Ağzım laf yapar, hakkımı ararım. Ama bunu anlatamayan, hakkını arayamayan Ahmetler, Mehmetler var” dedi.

“300 METRE YAKLAŞMAYACAKMIŞIM”

İrmet Hospital’in kendisine teklifte bulunduğunu hatırlatan Kılınç; “İrmet, Çerkezköy’ümüzün bir hastanesi. Onlar yalvararak beni çağırdılar. Ben Çerkezköy’den fazla Çerkezköylüyüm. Çerkezköy Belediye Meclisi’nden fahri hemşerilik belgem var. Bu belge sadece 3 kişiye verildi. Halit Narin, Sakıp Sabancı, Ömer Kılınç. Ben Çerkezköy’ün fahri hemşerisiyim, fiili hemşerisiyim. Buradaki eski fabrikaların yüzde 80’inde imzam vardır. Ticaret ve Sanayi Odası’nın kurucusuyum. 12 yıl oda başkanlığı yaptım. Ben gidiyorum. Ama ben hep ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ diye gitmedim bu memleketten. Halkın vebalini taşıyorum. Bir yere söz verdim, gittim. Oradaki bayanın ismini okumuycam. Tebliğ eden Ahmet Türker, karşı taraf Ömer Kılınç, mağdur, ismini okumuycam bayan. Gereği düşünüldü ve diyorlar ki ‘Karşı taraf Ömer Kılınç hakkında 3 ay süre ile tedbiren uzaklaştırma kararı’ Ben Ahmet Türker’in 300 metre yakınına yaklaşmayacakmışım, mağdurmuş. Ben kime tecavüz edebilirim. Ben 80 yaşına gelmiş bir adamım, kime zararım olabilir. İki tane önemli madde var bir de. Çerkezköy’ün bir sorunu var. Hakim önüne gelen dosyayı imzalıyor. Bu arada hakimin istifasını koysan onu da imzalayacak. Ben bu kadının adını sanını bilmem. Bu benim çok kanıma dokundu. Ben Çerkezköy’de hiçbir canlıya zarar vermem” ifadelerini kullandı.

“BANA KARŞILAMA TÖRENİ YAPMIŞLARDI”

Açıklamalarına şu sözlerle devam eden Kılınç; “Sen Çerkezköy Hastanesi’ni alırken ben sana aracılık yaptım. Bir de şu küçük detaya bakın. ‘Ben öyle demesem hakim uzaklaştırma vermezdi’ diyor. Bakın ne diyor ‘Ara sıra gidip gelirdi, gidip gelmeleri arttı. Benim memurlarıma söz geçirmeye çalıştı’ İrfan bey bu uzaklaştırma olduğunda Ahmet Beyin odasını çalıyor ‘Utanmadın mı’ diyor. Ahmet Türker de diyor ki ‘Ben öyle demeseydim hakim uzaklaştırma vermezdi’ diyor. Ayıp yav, ayıp. Ahmet Türker çok yalan söylüyor. Ahmet beyin eşi 5-6 yıldır bu hastaneyi çiftlik gibi kullanmış. ‘Ben seni o niyetle çağırmadım’ diyor. Ben ne yapayım, o zaman beni niye çağırdın?” ifadelerine yer verdi. Kendisine karşılama töreni gerçekleştirildiğini belirten Kılınç; “Bana oda verelim size dediler. Bunu da biz döşeyelim, burada durun dediler. Ama ben odamı kendim döşedim. İçime doğdu sanırım. Hangi aptal İrmet’te kendisine oda verilir de odayı kendisi döşer. Sistem, tamamen yanlış. Başhekim yanımda oturuyor. Ben ona soruyor muyum ameliyat planınız nasıl? Diye. Ahmet beyin eşi soruyor. Ahmet beyin eşi ağzını açıyor, gözünü yumuyor, her şeyi söylüyor. Burada sistem bu. Bir de komisyon mevzusu var. 4 defa bana yalvardı, efendim beni yalnız bırakma diye. Çok direndiler ama ben sistemi kurdum. Sıfır yetkim var ama Ömer abinizim. Beni onlar davet etti. Benim ne işim var?, banane İrmet’inden, hastalanırsam, giderim tedavi olurum” diye konuştu.

“PARA DENEN NAMUZSUZ AHLAKI BOZMUŞ”

Ahmet Türker’le Whatsap yazışmalarından bahseden Kılınç; “Düşünebiliyor musunuz? Ortaklardan birinin eşi başhekimin 5. Kata çıkmasını yasaklıyor. Telefonda tüm whatsap konuşmalarımız var. Ahmet bana yalvardı. ‘Abi Allah senden razı olsun’, ‘Abi eşim sizi ziyaret edecek, hem özür dileyecek hem de beraber yemek yiyecek. Hani ben sana arada sırada geliyordum, bağırıyor, çağırıyordum. Ben Çerkezköy’de hiç kimseye bir kötülük yapmadım. Benim amacım kimseye kötülük etmek değil. Dünyanın çivisi çıkmış. Para denilen namussuz herkesin ahlakını bozmuş. Allah aşkına paranın esiri olmayın. Su içilmek, yemek yenmek, para kullanılmak içindir. İçilmeyen sudan, yenmeyen ekmekten, harcanmayan paradan kimseye hayır gelmez” ifadelerini kullandı.

“2 ORTAK ELİNİZİ KALDIRSANIZ BEN ZATEN GİDERİM”

Ayrılma sürecinden bahseden Kılınç; “Bulgaristan’dan bir adam geldi. Meğerse bu Bulgaristan’da büyük bir fabrikanın sahibiymiş. Ahmet o ara algılamadı. İrfan Batı’ya doğru müşteri bulursa, Ahmet Doğu’ya doğru buluyormuş. Şimdi o kendi aralarındaki iş. Dediler ki Ahmet’e ‘Bulgaristan’daki adam saat 13:00’e kadar gelecek’, Ahmet, ’13:00’e kadar beklerim, sonra giderim’ dedi. Ahmet çıkınca aradılar Ahmet’i geri döndü. Bir hafta sonra Ahmet durumu anlamış. Bana dedi ki ‘Senin bu Bulgaristan’dan gelen adamla bir bilgin var mı?’ diye sordu. Sonradan da kapıyı çarpıp dışarı çıktı. Sen bana o lafı diyemezsin diyerek peşinden gittim. Yahu siz beni 2 ortak getirdiniz. Siz iki ortak kaldırsanız elinizi ben giderim zaten. Ben deli miyim? Elin hastanesinde napayım. İki kişi getirmiş beni, onlar deyince kalkar giderim zaten” diye konuştu. Kılınç son olarak hastanenin kendisine uğurlama töreni yaptığını ve görevde kaldığı süre içerisinde elinden geleni yapmaya çalıştığın kaydetti

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!