Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

LÖSEMİLİ ÇOCUKLARA VE AİLELERİNE PSİKOSOSYAL DESTEK

LÖSEMİLİ ÇOCUKLARA VE AİLELERİNE PSİKOSOSYAL DESTEK
Optimed Hastanesi Psikoloğu İrem Yavuz, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası sebebiyle lösemili çocuklara ve ailelerine psikososyal destek süreciyle alakalı olarak faydalı bilgiler paylaştı.

Lösemi teşhisi koyulduğunda ailelerin hissettikleri duygular hakkında bilgiler veren Yavuz; “Çocuğunuzun kanser olduğunu ilk duyduğunuzda dünyanın ya da en azından normal hayatın sonu gelmiş gibi hissedersiniz. Zorlukları, sınırlamaları ve mücadeleleri içeren yeni bir gerçek ortaya çıkmıştır. Uyum süreci devam ederken bir yandan da günlük yaşam sürer. Mesleki sorumluluklara, ödenmesi gereken faturalara ve bakılması gereken başka çocuklara sahip olabilirsiniz. Bu çocukların doğum günü olur, yeni yıl gelir ve bayramlar tekrarlanır aslında rutin hayat bir şekilde tüm düzeniyle akmaya devam eder. Bu noktada kanserin çocuğumuzun hayatının bir yönü olduğunu ve asla tamamı olmadığını hatırlamaya çalışmakta fayda vardır. Aile bu süreci yaşarken başa çıkabilmeyi ve kabullenebilmeyi sağlamak adına yardım almaktan çekinmemelidir. Lösemiyi hayata dahil ederek ve yeni düzenlemeler yaparak yeni bir yaşam elde etmeye çalışılmalıdır. Bu süreçte doğru olmayan hiçbir kaynağa başvurulmamalıdır. Hatta aşırı bilgi yükü altında kalındığı hissedildiğinde kaynakları bir kenara koyup ihtiyaç hissedildiğinde ya da hazır olunduğunda onlara başvurulmalıdır. Durumu kabullenmek, teşhisi aile ve çevreye anlatmak için acele etmeyin ve bunları planlamak için kendinize zaman tanıyın” ifadelerini kullandı.

PSİKO-SOSYAL DESTEK NEDEN GEREKLİDİR?

Psikososyal desteğin neden gerekli olduğu hakkında da bilgi veren Yavuz; “Zorlu yaşam koşulları ve sonrasında ortaya çıkabilecek psikolojik uyumsuzlukların/bozuklukların önlenmesi, aile ve toplum üzerinde ilişkilerin yeniden kurulması/geliştirilmesi, etkilenenlerin “normal” yaşamlarına geri dönmesi sürecinde kendi kapasitelerini fark etmeleri ve güçlenmelerinin sağlanması, toplumda gelecekte ortaya çıkması muhtemel problem durumlarla başa çıkma, iyileşme ve toplarlanma becerilerinin artırılmasını sağlamak için çok önemlidir. Özellikle daha önce hastane deneyimi olmayan çocuk ve ailesinin bilmedikleri bir çevrede olmaları ve çocuğun hastalığının oluşturacağı endişe düşünüldüğünde aileye sunulacak psikolojik ve eğitsel danışmanlık hizmeti daha önemli hale gelmektedir” şeklinde konuştu.

ÇOCUKLAR NE HİSSEDER?

Açıklamalarına şu sözlerle devam eden Yavuz; “Hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkileyen kanser hastalığında, uygulanan tedaviler ile yaşam süresi uzatılmakla birlikte, bu zorlu süreçte yaşam kalitesindeki artış daha önemli hale gelmektedir. Bu dönemde özellikle çocuğun gelişim sürecinin yaşına uygun şekilde devam etmesi ve desteklenmesi, hatta çocuğun yaşamı, geleceği ve hastalığı ile ilgili kaygı ve korkularını paylaşma gereksinimi öncelikli hale gelmektedir. Çocuklar çoğu zaman bu kaygı ve korkularını aile üyeleri yerine, sağlık ekibi ya da kendini yakın hissettiği kişilerle paylaşmayı da tercih edebilmektedir. Bu anlamda profesyonel olarak dışarıdan verilen ve süreklilik oluşturan destekler önem kazanmaktadır. Çocuğun hastalığına uyum sürecinse: oyun, eğitim ve iletişim önemli üç alanı oluşturmaktadır. Oyun bir çocuğun hayatının çok önemli bir parçasıdır. Oyun sayesinde hayatın tüm aşamaları için gerekli becerileri öğrenirken çevrelerini de araştırılar. Oyun çocuğun duygularını ve kendini ifade etmesine olanak tanır ve hastalıkla ilgili konuları gündeme getirmeleri ve çekincelerini ifade etmeleri için yararlı bir strateji olabilir. Bu noktada profesyonel bir oyun terapisi ile çocuğa destek sağlanabilir. Eğitim; çocuğunuzun okuldan uzak kaldığı yani sınıf arkadaşları ile birlikte olmayı özlediği bir dönem olacaktır veya çocuğunuz belki hastalığından belki de görüntüsündeki değişiklikten dolayı arkadaşları ile iletişim konusunda isteksiz olabilecektir. Hastalığın evresine göre normaline en yakın düzenlemenin yapılması çocuğun faydasına olacaktır. İletişim kurmak noktasında çocuk bazen kendini kapatabilir ya da hastalığı yokmuş gibi davranmayı tercih edebilir. Her iki durumda da hastalığın ve koşulların tüm aileyi nasıl etkilediği, etkiyi nasıl azaltabileceğiniz ve birbirinize nasıl yardım edebileceğiniz konularında konuşun. Birbirinizi desteklemek için hep birlikte nasıl çalışabileceğinizi tartışın. Fakat aynı zamanda hangi bilgiyi ne ölçüde ve ne zaman vermek istediğiniz konusunda da net olmanız gerekmektedir” dedi.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!