Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

OTİZM’İN TEK SEBEBİ GENETİK FAKTÖRLER DEĞİL

OTİZM’İN TEK SEBEBİ GENETİK FAKTÖRLER DEĞİL
Özel Optimed International Çorlu Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uz. Dr. Hatice Takatak Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) hakkında faydalı bilgiler paylaştı.

Takatak, yaptığı bilgilendirmede şunları ifade etti; “Otizm spektrum bozuklukları (OSB) erken çocukluk döneminde başlayan, etkileri yaşam boyu devam eden nörogelişimsel bozukluklar içinde yer alan, temel belirtileri, karşılıklı sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinde belirgin yetersizlik ve sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar ve ilgi alanları ile seyreden bir bozukluktur. Otizmin nedeni tam olarak saptanamamaktadır. Yapılan araştırmalara göre genetik faktörler önemli bir yer tutsa da Otizm Spektrum Bozukluğu’nun meydana gelmesinde çevresel, immünolojik, ve nörolojik faktörler, oksidatif stres, mitokondriyal, işlev bozukluğu, bağışıklık düzensizliği, iltihaplanma ve çevresel toksik maddelerin de etkili olduğu belirtilmektedir. Sonuç olarak OSB etyolojisi, tek bir genetik veya çevresel faktöre bağlı olmayıp poligenik kompleks bir kalıtım ve epigenik süreçler ile gerçekleşir. Birden fazla genin kalıtımsal ya da doğuştan olmayan mutasyonları, polimorfizmleri ve kromozom hasarları çevresel etmenlerin modülasyonu ile ortak bir nöropatogeneze ilerler. İntrauterin dönem ile başlayan süreç nörolojik gelişimi erken aşamalarından itibaren birçok aşamada etkiler, nöronal sistemi yaygın olarak etkileyen, çeşitli biyokimyasal fonksiyonel ve morfolojik anormalliklere yol açar. Otizmde her zaman nörolojik bozuklukların başlangıcı tüm vakalarda intrauterin süreçte olmayıp bazı vakalarda OSB belirtilerinin postpartum çevresel faktörlerle ilişkili nöronal hücre kaybı veya beyin hasarına bağlı nörobiyolojik etkenlerden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Fenotipteki çeşitliliğin bu karmaşık mekanizmaların bir sonucu olarak oluştuğu kabul edilmektedir. Otizmin en temel belirtisi, çocukların göz teması kuramamalarıdır. İsmi ile çağrılan çocuklar genelde tepki vermez. Aynı zamanda fiziksel temaslardan hoşlanmama, sürekli aynı cümle ve kelimeleri tekrarlama, öfke nöbetleri, hırçınlık, koordinasyon bozukluğu, hisleri ve duyguları tam olarak ifade edememe, ışık ve sese fazlasıyla tepki gösterme, sosyal bir ortama girildiğinde kaygılı olma ve çekinme, sıklıkla yeme bozuklukları, tehlikeye ve acıya karşı duyarsızlık, tekrarlayan bir hareketi sürekli yapma (el çırpma, sallanma, kendi etrafında dönme vb.), konuşma şekilleri ve ses tonlarının tek düze olması gibi belirtiler genellikle bireyin Otizm hastası olduğuna dair belirtilerdir. Her hastalıkta olduğu gibi otizmin tedavisinde de erken teşhis önem taşır. Yapılan tedavinin amacı otizmli bireyin sosyal çevresiyle sağlıklı bir iletişim kurmasını sağlamaktır. Tedavi esnasında bu amaçla özel eğitim ve terapiler düzenlenir. Otizmli bireye uygulanacak tedavinin aileye de uygun olması gerekir. Burada iletişim bir bütün olarak seyretmektedir. Otizm her bireyde farklılık gösterir, bu sebeple tedavinin kişiye özel olması bu noktada önem taşır” dedi.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!