Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

SAAT 9’U 5 GEÇE HAYAT 2 DAKİKALIĞINA DURDU

SAAT 9’U 5 GEÇE HAYAT 2 DAKİKALIĞINA DURDU
10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü nedeniyle tüm yurtta olduğu gibi Çerkezköy’de de bir dizi etkinlik düzenlendi. Hükümet Konağı önünde gerçekleştirilen çelenk sunma töreninin ardından yapılan 2 dakikalık saygı nöbetinde hayat adeta durdu.

10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü nedeniyle Çerkezköy Hükümet Konağı’nda düzenlenen programa, Çerkezköy Kaymakamı Murat Duru, 3. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Osman Akyıldız, Belediye Başkanı Vahap Akay, Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcısı Burak Yılmaz, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, STK temsilcileri, askeri erkan, muhtarlar ve öğrenciler katıldı. Çelenk Sunma Töreni’nde 2 dakikalık saygı duruşu esnasında hayat adeta durdu. Dışarıda bulunan tüm vatandaşlar 2 dakika boyunca Ata’ya saygı duruşunda bulundu. Hükümet Konağı önünde düzenlenen törenin sona ermesinin ardından program Atatürk Kültür Merkezi’nde devam etti. Çerkezköy Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma programı saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunması ile başladı. Ardından 3. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda görevli Piyade Üst Teğmen Kadir Kaya günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı.

“ATATÜRK, EŞSİZ BİR LİDER, KUDRETLİ BİR İNKILAPÇIDIR”

Kaya, yaptığı konuşmasında şunları ifade etti; “Dünya devletlerinin çağın en büyük devlet adamı, kudretli bir komutan ve asker olarak kabul ettiği, eşsiz lider, asil Türk milletinin yüce atası, ordumuzun ebedi başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılarak ebediyete intikal edişinin 83'üncü yıl dönümünde kendisinin büyük bir özlem, saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Bugün, bütün Türkiye, bütün yüce Türk milleti bir sükût içinde o’nu sevgi ve saygıyla anmaktadır. Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da yaşamının bir sınırı vardır. Ancak bazı insanlar vardır ki yaşamları boyunca yaptıkları eserlerle, insanlığa yapmış olduğu hizmetlerle yaşamlarından sonra da varlıklarını sürdürürler. İşte bu insanlardan biride ölüme meydan okuyan, öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Dünya tarihi, çağlar boyunca üstün nitelikli askerlerin ve yüksek nitelikli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir. Fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneğini bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan, pek az örnek insanın varlığından söz eder. Atatürk, Milli Mücadele’de; milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevî bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılâpçıdır. Bu vasıflarıyla, insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur” ifadelerine yer verdi.

“YA İSTİKLAL YA ÖLÜM”

Konuşmasına şu sözlerle devam eden Kaya; “Conkbayırı’ında askerlerine “ Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir.” emrini vermesi ve emrinin tereddütsüz yerine getirilmesi, Atatürk’ün komutanlık ve askerlik vasıflarından bir göstergesidir. Atatürk, milletin tarihi seyrini değiştirebilecek üstün meziyetleri sayesinde, memleketi, askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır. Dünya tarihinde, her türlü imkânsızlığa rağmen inandığı fikri tatbik sahasına dökmüş, “Ya istiklal, ya ölüm!” parolası ile bir milli mücadele kazanmış, arkasından yepyeni hüviyette çağdaş bir millet ve devlet yaratmayı başarmış devlet adamı azdır. İçinde bulunduğu şartları değerlendirmede, engelleri ortadan kaldırmada gösterdiği büyük başarı, Atatürk’ün ayrı bir özelliğini teşkil etmektedir. Diyebiliriz ki Atatürk, Türk toplumunda sadece çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil, bu çağdaşlaşmayı en kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve nihayet çağdaşlaşmaya engel olan etkenleri, cesaretle bertaraf ettiği için büyüktür. Esasen “Modern Türkiye’nin Kurucusu” sıfatını da işte bu büyüklüğünden almaktadır” dedi.

“SAYGIYLA EĞİLİYORUZ”

Atatürk’ün zor şartlar altında milletimizi bir araya getiren milli bir kahraman olduğunu ifade eden Kaya; “Büyük nutukun sonrasında, Türk gençliğine hitaben çizdiği tablo, aslında kendisi mücadeleye atıldığı zaman, memleketin içinde bulunduğu tablodur. Atatürk, en güçlü şartlar altında bile, her şeyin bitti zannedildiği bir zamanda dahi, Türk milletine güven hissinin kaybolmaması gerektiği gerçeğini ispatlamış bir milli kahramandır. Giriştiği mücadelenin başından sonuna kadar Türk milletinin yüksek vasıflarına güvenmiş, kazanılan her türlü zaferin, milletinin eseri olduğunu söylemiştir. Bütün teşebbüslerinde millet sevgisine dayanmış, kudretli kişiliği ve gerçeği sezişe dayanan ikna kuvvetiyle kitleleri sürüklemiş, milli kurtuluşa bayrak olan fikirleri, görüşleri ve ölmez eseriyle, tesirleri memleket sınırlarını aşmış, mazlum milletlerin bağımsızlık ve hürriyet mücadelesinde manevi kuvvet olmuştur. Atatürk’ün insanlık değerlerine içten ve büyük saygısı vardır. O bütün insanlığın asırlar boyu övdüğü meziyetleri üstün kişiliğinde toplamıştır. Hayatı boyunca gösterdiği davranışlar bu meziyetleri göstermektedir. Şöyle ki: Muzaffer Başkomutan olarak İzmir’e girdiği gün, serilen düşman bayrağını; “Bayrak bir milletin bağımsızlık alametidir. Düşmanın da olsa saygı göstermek gerekir!” diyerek onu yerden kaldırtan, bir milleti hürriyet ve bağımsızlığa kavuşturan büyük eserinin haşmeti karşısında, memleketin büyük sanatkarları, şairleri, tiyatro sanatçıları elini öpmek istedikleri zaman “Sanatkarlar el öpmez; sanatkarların eli öpülür!” cevabını veren, Çanakkale Şehitleri töreninde, harpte ölen diğer milletin askerleri için: “Bu milletin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur içinde uyuyunuz!” diyen büyük Atatürk; gerçekten insan sevgisinin ve insanlık idealinin kolay erişilemeyecek bir örneğidir. Bu davranışlar, belki de insanlık tarihinde eşi olmayan bir şekilde onun büyüklüğünü, onun engin hoşgörüsünü simgelemektedir. “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi, Atatürk için dünyamızda yaşayan bütün insanları birbirine daha çok yaklaştırmak, daha çok sevdirmek yolundaki çabalarının bir parçasıdır. 1881 Atatürk’ün doğum tarihidir. 1938 ise asla ölüm tarihi olamaz. Bu tarih ancak bir fani vücudun dünyayı terk ettiği; gözlerini bu dünyaya yumduğu tarihtir. Bu iki tarih arasındaki hayatı ise sanki bir destandır. Bir efsanedir. Bir ömür ki, senelerin değil şahikaların silsilesidir. İlke ve devrimleri zaman ufkunun ötesine ulaşan, değerli düşünceleri ile her an yolumuzu aydınlatan, tüm zorluklar karşısında bizlere mücadele etme, kendine güvenme, başarma, azim ve gücünü veren ebedi başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri ve bıraktıkları ile daima bizimle birlikte olacağına yürekten inanıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri Mensupları olarak, yüreğimizde taşıdığımız vatan ve millet sevgisi, barış ve güvenliğin teminatı caydırıcı gücümüz ve üstün disiplin anlayışımızla görevimizin başında ve asil milletimizin hizmetindeyiz. Eşsiz kahraman, Büyük Önder Atatürk’e olan sevgimiz, saygımız ve minnetimiz her geçen gün artarak sonsuza kadar sürecektir. Kurduğu Cumhuriyeti sonsuza dek yaşatacağız. Onun aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun” diye konuştu.

DERECEYE GİRENLERE ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Kaya’nın konuşmasının ardından, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Haftası etkinlikleri çerçevesinde Resim, Şiir ve Kompozisyon dalında dereceye giren öğrencilere ödülleri Çerkezköy Kaymakamı Murat Duru, 3. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Osman Akyıldız, Belediye Başkanı Vahap Akay tarafından verildi. Dereceye giren öğrenciler şu şekilde; Resim dalında dereceye giren öğrenciler, Atatürk İlkokulu’ndan Elif Pekdoğan, Gülerçin İlkokulu öğrencilerinden Sevgi Koluaçık, Yunus Emre İlkokulu öğrencilerinden Berfu Canseven. Şiir dalında dereceye girenler; Gülerçin Ortaokulu öğrencilerinden Eylül Yeşiltoprak,125.yıl ortaokulu öğrencilerinden Elanur Akan, Şehir Erdem Uçak Ortaokulu öğrencilerinden Büşra Kaya. Kompozisyon dalında dereceye giren öğrenciler; Hacı Fahri Zümbül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinden Aslı Gül, Çerkezköy TSO Trakya Anadolu Lisesi öğrencilerinden Rümeysa Gündoğdu, Pakize Narin Anadolu Lisesi öğrencilerinden Elanur Saçlı. Ödüllerin verilmesinin ardından Türk Tekstil Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin hazırladığı ‘Benim Adım Mustafa’ adlı orotoryo sahnelendi.

“BİZE DÜŞEN GÖREV, FİKİRLERİNİ VE ESERLERİNİ SONSUZA KADAR YAŞATMAK”

Çerkezköy Kaymakamı Murat Duru, “Bugün Atamızın ölüm yıl dönümünün 83. sene-i devriyesi. Türk Tekstil Vakfı Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri Atanızın şanına uygun güzel bir program icra ettiler. Atamızı çok güzel anlattılar. Bu güzel program için çok teşekkür ediyorum” dedi. Kaymakam Duru konuşmasına şöyle devam etti, “1881-1938 57 yılın 13 yılı eğitim hayatıyla geçmiş. Tabii bu eğitim hayatı da hepimizin bildiği babası rahmeti rahmana kavuşuyor. Çok sıkıntılı bir eğitim hayatı yaşıyor. Ve daha sonra Türk Ordusu’na katılıyor. Ve katılmasıyla birlikte belki Türk tarihinin en sıkıntılı sürecinde Türk Ordusu’na katılıyor. Trablusgarp Savaşı ile başlıyor 1. Dünya Savaşı’nda gitmediği cephe kalmıyor. Ve bu süreçte dünya tarihi ile Trük tarihi ile çok ilgileniyor. 1 saniye boşluk bulduğunda da kitap okuyor. Ve her şeyin en iyisini öğrenmeye çalışıyor. Bu öğrendiği bütün bilgileri de o milletin kurtuluşu için, o milletin bağımsızlığı için, o milleti çağdaş muasır medeniyetler seviyesine taşımak için kullanacağını kendisine ilke ediniyor. Ve bu uğurda da geri kalan 40 yılı da bu uğurda harcıyor. Bir 40 yılı hepimiz Hakkari’den Edirne’ye kadar 84 milyon insanımız hatta Çin Seddi’ne kadar bütün Türk Dünyası’nda hepimiz çok inceleyip örnekler almalıyız. Çünkü bir milletin millet olabilmesi için vizyonu ortaya koymuş. Bugün eğer Çerkezköyümüzde millet olarak millet olma şuuruyla huzur ve barış içinde kardeşçe yaşıyorsak işte cumhuriyet sayesinde. O cumhuriyet de Atatürk ve dava arkadaşları sayesinde kurulmuş. Bugün ben Anadolu’nun en ücra köşesinde olmaktan gurur duyuyoruz. 2 odalı evde büyümüş 6 çocuklu bir ailenin evladı olarak bir köyde yetişip de bugün 81 vilayetten gelmiş insanlarımızın huzur ve refahını arttırmak için size hizmet ediyorsam bu cumhuriyet sayesindedir. Bu cumhuriyet de Atatürk ve dava arkadaşlarının mücadelesiyle kurulmuş. Biz bunun kıymetini en iyi şekilde bilmek durumundayız. 40 yılda neler düşünmüş neler. Bugün millet olabilme şuurunu bize öğretti Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bir milletin millet olabilmesi için dini ve dili koruması gerekiyor. Harf inkılabı yapıyor. O millet dili en iyi şekilde ortaya koysun diye. Yine genel kurmay başkanlığı kuruyor. Vizyona bakın, o milletin millet olabilmesi için, kendini savunabilmesi için tek dişi canavarlara karşı ilk kurduğu kurumlardan bir tanesi genel kurmay başkanlığıdır. Yine inancı en iyi şekilde öğrenebilmek için diyanet işleri başkanlığını kuruyor. Düşman Ankara Polatlı’ya geldiğinde o halde bile Ankara’da milletin şurasını koruyor. Kelimelere sığmayacak kadar nice yenilikler ortaya koyuyor. Bizlere düşen görev onun fikirlerini ve eserlerini sonsuza kadar yaşatmak” dedi. Kaymakam Duru’nun konuşmasının ardından program sona erdi.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!