AİLE KAVRAMI ÇOĞUNLUKLA OLUMSUZ TEMALARLA SUNULUYOR
Prof. Dr. Süleymanlı, günümüz Türk dizilerinde aile bağlarının dramatik çatışmalar üzerinden ele alındığını vurguladı:
“İhanet, aldatma, gizli sırlar ve şiddet gibi temalar, dizilerin temel yapı taşlarını oluşturuyor. Bu yaklaşım, izleyiciye aileyi güvenli bir liman olarak değil, sürekli çatışmaların yaşandığı bir alan olarak sunuyor. Sevgi, uzlaşma ve dayanışma gibi değerler arka planda kaldığı için izleyicilerde olumsuz bir aile algısı pekişiyor.” dedi.
TÜRKİYE’NİN İMAJINA ZARAR VERİYOR
Türk dizilerinin yalnızca içeride değil, dışarıda da eleştirildiğini hatırlatan Süleymanlı, bazı ülkelerde bu yapımların yasaklanmasının gündeme geldiğini kaydetti. “Kısa vadede döviz girdisi ve turizm katkısı olumlu gibi görünse de uzun vadede Türkiye’nin uluslararası imajı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabiliyor” diye konuştu.
“TÜRK İNSANI SÜREKLİ ENTRİKALAR İÇİNDE YAŞIYOR GİBİ GÖSTERİLİYOR”
Türk dizilerinde entrikaların, ihanetlerin ve evlilik dışı ilişkilerin abartılı bir biçimde işlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Süleymanlı, “Bu durum hem aile bağlarını zayıflatıyor hem de Türk insanını yurtdışında sürekli entrikalar içinde yaşayan bir topluluk gibi gösteriyor. Bu da yanlış bir imajın pekişmesine yol açıyor” ifadelerini kullandı.
RUSYA’DA EVLİLİKLERİ ZAYIFLATIYOR İDDİASI
Türk dizilerinin farklı ülkelerde de tartışmalara yol açtığını belirten Süleymanlı, Rus psikolog Andrey Zberovskiy’nin değerlendirmelerine dikkat çekti: “Rusya’da Türk dizilerindeki erkek karakterlerin ‘idealize edilmiş’ sunumu, kadınlarda gerçek dışı beklentiler yaratıyor. Bu da evlilikleri zayıflatıyor.”
KÜLTÜREL HASSASİYETLERE DE ZARAR VERİYOR
Süleymanlı, Azerbaycan gibi ülkelerde de tepkilerin yükseldiğini hatırlattı. Bazı yapımlarda Azerbaycan Türkçesi ve kültürel ögelerin alaycı bir üslupla sunulmasının ciddi rahatsızlık yarattığını vurguladı: “Dizilerden beklenen ‘yumuşak güç’ işlevi tersine dönüyor; kültürel yakınlaşma yerine olumsuz algılar oluşuyor.”
GENÇLER ÜZERİNDE TEHLİKELİ ETKİLER
Özellikle genç kuşakların dizilerden olumsuz etkilendiğini belirten Süleymanlı, “Çocuklar ve ergenler, dizilerdeki olumsuz karakterleri model alabiliyor. Bu durum, aile değerlerinin sorgulanmasına ve gerçekçi olmayan ilişki beklentilerine yol açıyor” dedi.
ÇÖZÜM: AİLEYİ DESTEKLEYEN YAPIMLAR
Süleymanlı, toplumsal değerleri ve sağlıklı aile ilişkilerini öne çıkaran dizilerin önemine dikkat çekerek, “Senaryo aşamasından itibaren aileyi destekleyen içerikler geliştirilmeli. Denetim süreçlerinde sosyologların yer alması, toplumsal etkilerin sağlıklı değerlendirilmesini sağlayacaktır” diye konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.