Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
07 Aralık, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    33.09
  • EURO
    36.10
  • ALTIN
    2596.3
  • BIST
    11131.02
  • BTC
    63525.102$

CEVAPLAR (2)

30 Ekim 2024, Çarşamba 14:47

Çünkü öğrenmek istediğimiz bilgiler; tapu devrini yapan TBB Başkanlığında mevcuttur. Halkı bilgilendirmek için istenilen bu bilgiler halen tarafımıza verilmemiştir. Neden verilmediği ise CHP genel merkezi ve CİMER başvurularıma rağmen ısrarla açıklanmıyor. Şeffaflık gereği istenmesine  gerek bile kalmadan açıklanması gereken bilgiler, gizlenerek halktan kaçırılıyor. İnsan ister istemez, acaba halktan neler kaçırılıyor diye düşünmeden duramıyor. Asıl kabul edemediğim tam da budur işte. CHP yönetimi de konuyu biliyor, partiye zarar gelmesini engellemek adına duymazdan, görmezden geliyor. Kendilerine gönderdiğim iletilere onun için geri dönüş yapmıyorlar. Ülkede bu kadar çok sorun varken böyle basit bir konuya vakit ayırmayı doğru bulmamış ta olabilirler!.

    Bilindiği gibi belediyelerde son yirmi yıldır yapılan yolsuzluklar inanılmaz boyutlara ulaştı. Yolsuzlukla mücadele edebilmek için şeffaflıktan asla taviz verilmemelidir. Halkın belediyede olan bitenden mutlaka haberi oluyor. CHP farklı olduğunu; belediye yönetiminde şeffaflıktan taviz vermeden, partiye sızmış rantiyecileri, yolsuzluk yapanları tespit ederek kapı dışına koyarsa ispatlayabilir. Günümüzde işgalci olarak artık sadece silahlı yabancı güçler düşünülememelidir. Belediyelerde kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak kişiye özel imar planı düzenlemesi ve ihale rantı yaratıp paylaşan, şehirleri haramilere savaş ganimeti gibi talan ettirenlerin, düşmanla işbirliği yapanlardan hiç farkı yoktur. CHP yöneticileri; imar ve ihale rantı yaratarak paylaşan ve akıl almaz şekilde zenginleşen belediye başkanlarını, meclis üyelerini görmezden, duymazdan gelir, arkasını dönerse önce ATATÜRK’ e sonra halka ve partiye de en büyük ihaneti yapmış olur.    

     Şimdi; Ben, sorulara cevap verilmeme sebebinin; arsa devrinde yapılan hukuksuz bir uygulamanın açığa çıkmasından korkulması olduğunu düşünüyorum. CHP genel merkez yönetimine ve belediye başkanlarına çağrı yapıyorum: Öyle baş müfettiş veya müfettişe de gerek yok, istediğim belgeler hazırlansın, belediyede bir oda ve bilgisayar tahsisi yapılsın, bilirkişi olarak kendi imkanlarımla belediyeye gelir 4 saat içinde evrakları inceler, bu arsa satışı ile ilgili yapılan hukuksuzluğu ispatlayan raporu yazar, imza karşılığı yetkililere teslim ederim. İspatlayamazsam herkesten özür diler ve gazete yazılarını bırakırım. Genel merkez arzu ederse gözlemci olarak  bir yetkili görevlendirsin, memnun olurum. Belki diğer belediyelere de örnek bir çalışma olur. Para pul istemem. İspatlarsam kimseden ne istifa ne de teşekkür beklerim. Hodri meydan.

    Ülkem ve halkım için yaklaşan tehlikenin göründüğünden çok daha büyük olduğunu düşünüyorum. Bu noktada seçimlerde CHP çatısı altında“ sol blok”oluşturması için çağrı yaparken yine CHP yönetimi ve belediye başkanlarını eleştirmemin çelişki olduğunu düşünenler olabilir. Kesinlikle çelişki yoktur, olamaz. Ben ne Ö. ÖZEL e, ne C. YÜCEER e, ne de V. AKAY a  oy istiyorum, istemem de. Ben: Anayasanın değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek maddelerinin tartışmaya açılmasını, hilafetin geri getirilme istek ve çabalarını, en sonunda laikliğin tekrar gözden geçirilerek yorumlanması talepleri karşısında laik Cumhuriyetimizin savunmasının yetersiz  kalma tehlikesi var diyorum. Bu tehlikenin önlenebilmesi amacıyla CHP  çatısı altında “sol blok” oluşması için çağrı yapıyorum. Amacım kimseyi aklamak ya da kimseyi iftira ile karalamak değildir. Demokrasilerde eleştiri hakkı herkes için her zaman vardır. İftira olmayan her eleştiriye sadece saygı duyulur. Ben;“40 katır mı, 40 satır mı?” tercihine zorlanan seçmenlere her şeye rağmen sadece bu seçim için CHP çatısı altında toplanarak “sol blok” a emanet oy seçeneğini öneriyorum. Sol seçmen birlik olursa, yaratılacak sinerji ile merkez ve sağdan daha çok oy gelecektir. Bu da sol blok a tehlikeyi savuşturmak için gereken sayıda milletvekili kazandırır. Böyle bakılırsa önerdiğim oluşumla savunduğum ilke ve eleştiriler arasında herhangi bir çelişki söz konusu bile olamaz...

Okurların ve ulusumuzun Cumhuriyet bayramını kutlar,saygılar sunarım.

Bu günkü yazımı da Vedat Türkali’ nin bir şiirinden yaptığım alıntı ile bitiriyorum..

Ya siz çocuklar:

Nasıl anlatmalı size olup bitecekleri.

Çocuklar; bizim dediğimiz,

Yüzümüze utanç duymadan bakmaktır.

Mal değil, mülk değil istediğimiz.

Size namuslu bir dünya bırakmaktır.   

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum