Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
03 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

DEPREM DEĞİL, İHMAL ÖLDÜRÜR

08 Şubat 2023, Çarşamba 17:28
DEPREM DEĞİL, İHMAL ÖLDÜRÜR

Depremin merkez üssü Kahramanmaraş 7.7 ve 7.6. Baktığımızda Maraş merkeze yakın gibi gözükse de Hatay çok daha uzak olmasına rağmen can kaybı an itibariyle daha fazla. Hatay'daki yıkımın fazla olmasının sebebi bilmem dikkatinizi çekti mi sevgili okurlar. İhtimallere bakalım evet, alüvyon bir zemin üzerinde duran şehirle karşı karşıyayız. Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza öncelikle, hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Hatay'da 1 yaşında bir bina dahi yıkıldı. Neden? Çünkü alüvyon zemin üzerine inşa edildi binalar. Burada zemin koşulları maalesef çok zayıf olduğu için ya sıvılaştılar ve binalarda sıvılaşma meydana geldi ya da kumlu ve silkli zeminin olduğu yerlere inşa edildi.

***

Bu gibi yerlerde yeraltı su seviyesinden yüksekse; Adana'da olduğu gibi, Osmaniye'de olduğu gibi, Hatay'da olduğu gibi Maraş'ta olduğu gibi, (Maraş'ın yüzde 80'i alüvyon zemin üzerine kurulu bir şehir) çarpıcı yıkımlara sebebiyet verebilir. Yine aynı şekilde Pazarcık; Nur Dağı'nın Güney'i, fayın geçtiği bu bölgelerde. O yüzden böyle bir sonuçla karşı karşıya kalmış olmamız muhtemel bir durum. İnşaat mühendisliğinde zemin mekaniği diye bir Anabilim dalı var. Zemin mekaniği tamamıyla yapının temel sistemi ile zeminin yapısı ile ilgilenen bir ana bilim dalı. Zemin etüt yapıları birlikte hazırlanır. Zemin ile zeminin taşıma kapasitesi ne kadarsa? Yani 1 metrekareye kaç ton taşıyabilirse, sıvılaşma var mı? yok mu? bu rapora göre temel ve yapı dizayn edilir. Dolayısıyla oradaki yapılan yapıda birkaç tane bina hepsi ayakta, bir tanesi yıkıldıysa mutlaka orada mühendislik olarak iyi zemin etüdü yapılmamıştır. Yapılan zemin etüdüne göre zemin tasarlanmamış olabilir, tasarlandıysa uygulaması hatalı olmuş olabilir.

***

Değerli okurlar TV izlerken dikkatinizi çekmiş midir? Kat kat tamamen üstüne çökmüş yapılar var, bir başka görüntüde bina zemin katının üzerine oturuyor, zemin kat çöküyor ama bina ayakta kalıyor. Yan yatıyor ya da tamamen yerle bir olmuş yapılar var. Çok farklı senaryolar karşımıza çıkıyor. Ne anlamamız gerekiyor bu görüntülerden sevgili okurlar! Tamamıyla çöken bir binada beton kalitesinin çok düşük olduğunu ya da binanın yönetmeliğe göre uygun olarak yapılmadığını anlıyoruz. TV izlerken Maraş’ta bir kurtarma yapılan binada gördüğüm kadarıyla etriye aralıklarının 30 santimetreye yakın olduğu beton kalitesinin çok kötü olduğu ve donatıların koptuğunu, düz donatı nevürlü demir değil düz demir kullanıldığını görüyoruz ki bunların 90 yılından önce yapılmış binalar olduğunu anlıyoruz. 1999 depremi öncesi yapılmış binaların riski çok daha fazla malesef! Şimdi etrıye aralığı 7-8 santimetre aralıklarla atılıyor. 9 saat arayla, iki büyük depremin meydana geldiği Türkiye tarihinde belki de dünya tarihinde olmayan bir felaket gerçekleşti. Önemli olan buradan çıkaracağımız dersler olmalı. Bundan böyle deprem riski olan bölgelerde deprem tatbikatı sıklıkla yapılmalıdır. TV’lerde depremle ilgili eğitici kamu spotları uzak olmayan aralıklarla yayınlanmalı, okullarda depremle ilgili eğitim müfredata alınmalıdır. Son olarak bir inşaat mühendisi olarak belirtmek isterim ki daire sahibi olurken yapı sahibinin içerideki gösterişli malzemelerine, kaliteli beton demetiyle değil de, kaliteli dış cephe makyajına aldanmayın. Siz tedbiri alın takdir Allahtan. Kalın sağlıcakla…

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum