Reklamı Geç
MSM SANİYELİ
OPTİMED 2
Tekirdağ
18 Eylül, 2025, Perşembe
  • DOLAR
    41.32
  • EURO
    48.86
  • ALTIN
    4850.9
  • BIST
    11.166
  • BTC
    117264.42$

GAZZE

18 Eylül 2025, Perşembe 16:39

    İsrail ordusu, 9 Eylül'de Katar-Doha'da Hamas müzakere heyetinin rehine takası görüşmeleri için bulunduğu binaya savaş uçaklarıyla saldırı düzenledi. Lider kadrosunun kurtulduğu saldırıda, 5 Hamas mensubu ve bir Katar polisi olmak üzere 6 kişi yaşamını yitirdi. Bunun üzerine İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği yetkilileri Katar da toplandı. İsrail hükümetinin kan dökme arzusuna karşı somut adımlar atılması gerektiği belirtildi. Toplantıda dile getirilen yaptırımlarla İsrail soykırımının önlenemeyeceğini başata öneriyi getirenler olmak üzere her kes biliyor, yasak savıyorlar. Önceki toplantılarda olduğu gibi İİT ve Arap B. yine bildiri yayınladı ama sonuçta hiç bir şey değişmeyecek.

    İsrail in yaptığı soykırım samimi olarak durdurulmak isteniyorsa İİT ve Arap B. vakit kaybetmeden kara, hava ve deniz kuvvetlerinden birliklerin olduğu ortak silahlı bir barış ve güvenlik gücü oluşturmalı caydırıcı müdahalede bulunması gerekir. Yapılır mı? Yok, asla. Çünkü İsrail arkasına dünyayı yöneten güç:  ABD ile U.K. almıştır. Doha ya yapılan saldırı ABD ile U.K. bilgisi ve desteği olmadan yapılamaz. Tek kutuplu dünya zaten onların çalışmaları ve tuzakları sonucu bu günler için oluşturulmadı mı? Ukrayna dan bir parça Rusya ya verdiler, kendileri orta doğuya çöktüler. Dünyayı yöneten emperyalist patronlar yirmi birinci yüzyılda paylaşım savaşlarının böyle olmasını istiyorlar.  

      İsrail ordusu pazartesi günü Gazze’nin en büyük kenti olan Gazze’ye kara harekâtını başlattı. Ordu binlerce bombayla zaten harap olmuş Gazze'yi bir daha vurdu. İsrail Savunma Bakanı ‘Gazze yanıyor ‘ diye gururla dünyaya duyurdu. İsrail hükümeti bu adımın Hamas’ı ortadan kaldırma amacıyla atıldığını açıkladı. İsrail Başbakanı 10 Eylül'de yaptığı açıklamada, Katar'a, ya onları sınır dışı edersiniz ya da adalete teslim edersiniz. Bunu yapmazsanız, biz yapacağız, ifadeleriyle yeni saldırı tehdidinde bulundu. Operasyonun başlamasından saatler önce ABD Dışişleri Bakanı ile İsrail Başbakanı bir araya geldi. ABD dışişleri bakanı yaptığı açıklamada Hamas’ı hayatını şiddete adamış barbarlar olarak tanımladı. ABD’li başka bir yetkili de sorumluluğun İsrail başbakanında olduğunu söyledi.

  Bu adımın daha fazla kan dökülmesine, daha fazla masum sivilin öldürülmesine ve kalan esirlerin hayatının tehlikeye atılmasına yol açacağı bellidir. Savaşa değil acil bir ateşkese, insani yardıma ve kalıcı barışa ihtiyaç vardır. Zaten acımasız ambargo nedeniyle açlıktan binlerce masum Filistinli can vermişken başlayan bu saldırıda korumasız kaç masum kadın, çocuk, yaşlı, hasta Filistinli can verecek tahmin etmek bile imkânsızdır. Bu saldırıların rehine kurtarmanın çok ötesinde, toprak kazanmaya yönelik bir işgal olduğunu gizlemek artık çok zordur.  Zaten ABD başkanı Gazze yi yeniden inşa ederek Filistinlileri uzaklaştıracağını buraya turistik yer yapılacağını söyledi. Oysa asıl amaçlarının ise Gazze nin deniz yetki alanlarında bulunan doğal gaz ve petrol yataklarına çökmek olduğu artık gizlenemiyor.  Gazze ye saldıran İsrail, arkasına hidrokarbon yataklarından pay hayalleri kuran kan emici emperyalist ABD ve U.K. u almıştır.

     BM İnsan Hakları Konseyi tarafından kurulan bağımsız soruşturma komisyonu, İsrail’in Gazze’de soykırım işlediğini ve ülkenin üst düzey siyasi liderlerinin soykırıma teşvik ettiğini açıkladı. 72 sayfalık rapor, bugüne dek BM’den gelen en güçlü bulgu olarak nitelendi. Raporda İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de dört soykırım eylemi gerçekleştirdiği ifade edildi: Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre Ekim 2023’teki saldırılardan bu yana yaklaşık 65 bin Filistinli öldü. Bu kayıpların büyük kısmını kadınlar ve çocuklar oluşturdu. Rapor, uluslararası kamuoyunda artan soykırım suçlamalarıyla aynı dönemde yayımlandı. ABD’li Senatörler Hollen ve Merkley, İsrail hükümetinin Gazze’de etnik temizlik planı uyguladığını söylemişti. Raporda İsrail’in çocukları topluca hedef aldığı belirtilerek, bunun askeri operasyonların Hamas’ı yenilgiye uğratmaktan çok Filistin halkını yok etme amacı taşıdığının göstergesi olduğu vurgulandı. Çocukların açlık ve bombardıman nedeniyle hem fiziksel hem zihinsel olarak gelişimlerinin yok edildiği kaydedildi. Bir doktorun sözleri raporda şu şekilde aktarıldı: “Gazze’de çocukluğun özü yok edildi.”Raporda İsrail Başbakanı, Cumhurbaşkanı ve eski Savunma Bakanı, “soykırıma teşvik” ile suçlandı. BM raporuyla birlikte yayımlanan basın açıklamasında uluslararası topluma çağrı yapıldı: “Gazze’de soykırım gerçek zamanlı yaşanıyor. Devletlerin yasal, ahlaki ve siyasi yükümlülüğü açıktır: Dünyanın artık harekete geçmesi, Filistin halkını koruması ve soykırım suçunu önlemesi gerekiyor.”

    Yirmi birinci yüz yılda inanması çok zor olan silahsız masum insanlara yapılan katliamları çaresizlik içinde izliyor bir şeyler yapamamanın acısıyla kahroluyoruz. Sadece Filistin halkının değil tüm insanlığın öldürüldüğüne şahitlik ediyoruz. Barış için kurulan, ancak işlevsiz hale getirilen Birleşmiş Milletler Örgütü nün tabutuna son çivi Gazze de çakılmaktadır. Bölgemizde yaşanan savaşlardan ders almak gerekir. Artık kısır iktidar kavgalarından uzaklaşarak bir an önce iç cephede birlik sağlamalı, dış güçlerin tuzaklarına karşı vatanı, milleti ve Türkiye Cumhuriyetini koruyup kollamak için her an göreve hazır olmak gerekir. Bölgedeki gelişmeler bize; suyun uyuduğunu, düşmanın uyumadığını gösteriyor.

    Düşman; Ne Yunanistan ne de İsrail.  Asıl büyük tehlike ve düşman ABD ile U.K. dir. Diğerleri onların aparatlarıdır. Lozan ı hala hazmedemediler. Ülkemizde Atatürk düşmanlığını körüklediler. Kemalizm in yok edilmesine gizli haber alma örgütleriyle maddi manevi destek verdiler, veriyorlar. Vatanımız ve milletimiz üzerinde çok çeşitli ve uzun vadeli planlar yaptılar. Uygulamada başaramadıkları olduğu gibi kısmen başardıkları da oldu. (Sağ- sol çatışması, PKK kalkışmasını, 12 Eylül darbesini, 15 Temmuz kalkışması.) Aleyhimizde değişik projeler üzerinde halâ çalıştıklarından kimsenin şüphesi olmasın.

     Suriye de eğitip donattıkları pyd –ypg yi ülkemize karşı kullandılar. Verdikleri silah ve mühimmatlar kullanılarak sınırlarımızı koruyan kahraman Mehmetçiklerimizi şehit ettiler. Etrafımızdaki komşu ülkelerde kurdukları askeri üslerle ülkemizi sözde çembere aldılar, silahların namlularını ülkemize çevirdiler. İran ı nükleer silah bahanesiyle nasıl bombaladıysa yarın bizi de bombalamayacağının hiçbir garantisi yoktur. Kimse bana ama NATO üyesiyiz falan demeye kalkmasın o sadece Avrupalı sözde dostlarımıza bir saldırı olursa geçerlidir, bizden yardım isterler. Bize saldırı olursa başınızın çaresine bakın der ve seyrederler. Suriye savaşının başlangıcında hava savunma sistemi talebimizin cevapsız kaldığı unutulmasın...

Bugünkü yazıyı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ün sözleriyle bitirelim:

Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhin de bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır. Kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum