Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
30 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

KALIBININ ADAMI? (2)

08 Eylül 2023, Cuma 10:03

Ben Sn Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya dökülen bütün ifşaatlara rağmen sessizliğine ve seçilmiş gazetecilere verdiği mülakatlardaki itiraflarına şaşırıyorum doğrusu. Neden seçim öncesi olduğu gibi geniş katılımlı hatta babala tv de yayımlanan program benzeri yayınlarla halkı bilgilendirmeyi tercih etmiyor? Hiç olmazsa genel merkezden yapılacak canlı yayında bütün olan biteni halka doğrudan anlatmıyor? Şeffaflığın gereği bu değil midir? Kılıçdaroğlu susuyor; ama kendi ifadesiyle "iki kişinin namusuna emanet edilen" belgeler gazete sayfalarında yayımlanmaya devam ediyor. ÜMİT ÖZDAĞ tv dizisi gibi her gün ekranlarda ifşaatlarına devam ediyor.  Belediye başkanlarından imzalı taahhütname alarak istediği şeffaflık blumuydu yoksa? Eğer buysa Allah için Tekirdağ büyükşehir Belediyesi gurur duyacağı örnek bir şekilde o şeffalığı uyguluyor, kendisini mahçup etmiyor. Eserinizle ne kadar övünseniz azdır artık. Millet ittifakına oy veren seçmenlere saygının gereği olarak hiç olmazsa bütün bu olan bitenlerin oy verdikleri cumhurbaşkanı adayının ağzından duymalarını da çok görmezsiniz diye düşünüyorum.

***

Gelecek Parti sözcüsü SERKAN ÖZCAN, K.KILIÇDAROĞLU ile Ü. ÖZDAĞ arasında imzalanan protokol gereği seçim sonrası kurulacak hükümette Zafer Partisine İçişleri bakanlığı ve MİT müsteşarlığı verileceğinin ortaya çıkması üzerine yaptığı açıklamada "iyiki seçimi kazanmamışız” beyanında bulundu. İlk duyduğumda çok kızdım ama sonra düşündüm ki: Adam haklı, altılı masa olarak yaklaşık iki yıl toplantılar yap, alınan kararları imzala, TV’lerin canlı yayınında geniş katılımlı toplantılarla sunum yap, sonra görüşme yapmak için yetki aldığın masa ortaklarından habersiz o parti lideriyle gizli protokol imzalayarak bakanlık dağıt. Olacak şey değil, bu hareket ne CHP ye ne de K.KILIÇDAROĞLU’nun  o çok övündüğü devlet adamlığı ve dürüstlüğüne yakışmadı doğrusu. Üstelik Ü.ÖZDAĞ bu hafta içinde yazılı değil ama sözlü olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli eğitim Bakanlığının kendi partisine verileceği taahhüdünü aldığını da açıkladı ve maalesef K.KILIÇDAROĞLU ndan yine bir yalanlama da gelmedi. Alıştık artık, belli ki o sözü de vermiş...

***

Önceleri AKP halkın yaşadığı ekonomik sıkıntıları unutturmak, gündem değiştirmek için yapay tartışmalar açardı. Ancak 28 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra bu işi CHP üstlendi galiba. Her gün gündem değiştirecek bir rezaletleri ortaya dökülüyor. En son danışman rezaletini öğrendik. Gerekli miydi, o görev için liyakat arandı mı, tivit attı mı, falan hiç bu konulara girmeyeceğim, çünkü midem kaldırmıyor artık. Sosyal medya yönetiminden sorumlu genel başkan yardımcısı EREN ERDEM böyle bir danışman ataması yok derken K.KILIÇDAROĞLU mazeretlerini de sıralayarak öyle bir genel başkan danışmanı atadığını itiraf etti. Bu rezaletin neresinden tutulur bilmiyorum. Şimdi bu genel başkan yardımcısının bundan sonra yapacağı açıklamalarının doğruluğuna kim inanır artık.

***

Yalnız bu yalanlama skandalı CHP de ilk değil, son olacağa da benzemiyor. ÖZDAĞ’ın ilk ifşaatı gizli protokol metnini de CHP sözcüsü FAİK ÖZTRAK (kendisini bundan sonra adının geçtiği her yazımda BİZİM FAİK olarak anacağım.) yalanlamış ancak K.KILIÇDAROĞLU özel bir mülakatta yine öyle bir protokol olduğunu itiraf etmek zorunda kalmıştı. Bizim Faik ise hiçbir şey olmamış gibi utanmadan sözcülüğe devam ediyor. Yahu genel başkanın senin için yalan söylüyor diyor, sen ne diyorsun? Pes artık demekten başka elden bir şey gelmiyor. Hani istifa onurlu bir davranıştı, bu onur sadece AKP liler için olunca mı geçerli CHP'nin böyle bir onur anlayışı yok mu? İki genel başkan yardımcısı da halka yalan bilgi verdi, bunun bir sonucu olmayacak mı, halk bundan sonra bunların verdiği bilgilere nasıl güvenecek? Genel başkan yardımcılarının olayları inkar açıklamaları bir rezalet, genel başkan yardımcılarının açıklamalarını bizzat genel başkanın yalanlaması başka bir rezalet. Halk kimin yaptığı açıklamaya nasıl güvenecek. Bizzat genel başkan tarafından yalanlanmalarına rağmen büyük bir pişkinlikle görevde kalmaya devam eden genel başkan yardımcılarına bakarmısınız, Hemen istifa etmesi gerek kişiler hiç bir şey olmamış gibi görevlerine devam ediyorlar. Bunu tarif edemeyeceğim ama pişkinlik ötesi bir şey olduğunu biliyorum.

***

Ondan sonra da seçim mağlubiyeti için; yok efendim CHP ye oy verecek muhafazakar seçmen, ulusalcılardan korkmuş ta tekrar AKP ye dönüş yapmış masalları. Hay o ulusalcılar kadar kafanıza taş düşsün zübükler! Yemezler artık sizde inanmıyorsunuz ama halk bu sefer belki yutar diye ortaya atıyorsunuz. Halk bu tür masallara inanmıyor artık. Seçim yenilgisinin sebebini arıyorsanız: Genel başkan dahil tüm parti meclisi üyeleri aynanın karşısına geçip o görüntüye bakın; seçimin kimler yüzünden kaybedildiğini gözlüğe veya büyütece gerek kalmadan çok net göreceksiniz. İşte seçim gerçeği budur.

***

 Ben bunları yazmıştım cümlesini kullanmayı hiç sevmiyorum ama burada kullanmak zorundayım artık. Ben altılı masa devrildiği zaman yazdığım "MARABA" başlıklı yazıda 

( Gelinen noktada ben; masa paydaşlarının samimi olmadıklarını görüyorum. Masa tekrar kurulmazsa ortaya dökülecekleri midemiz kaldırır mı emin değilim. Bu kadarcık kulis bilgilerine rağmen, sızan bilgilere inanamıyor, olmaz, olamaz diyoruz. Onun için sistem bu bilgilerin ortaya dökülmesine izin vermeyecek, şu ya da bu şekilde anlaşacaklardır. Aksi takdirde ortaya dökülecekler için yanınızdan mide koruyucularını ihmal etmeyin derim)

diye görüşlerimi dile getirmiştim. Masanın devrilmesiyle ilgili gerçeklerin o günde, bugünde kamuoyuna tam ve doğru olarak açıklanmadığını düşünüyorum. Böyle bir şey olamaz. Vatandaş şeffaflık gereği gelişmelerden bilgilendirilmezse güven kalmaz. Bakın siyasette şeffaflık olmazsa olmaz. Siyasette samimiyet olmazsa olmaz. Bunlar olmazsa güven olmaz, güven olmazsa da siyaset olmaz. Ü.ÖZDAĞ'ın ifşaatlarından her hafta yeni bir şey öğreniyoruz, bu da bizi o altılı masada bizim henüz bilmediğimiz neler olduğu, kime ne sözler verildiği konusunda endişeye sevk ediyor. Yaşayarak öğreniyoruz işte...

Yazının devamı: "Seçim kazanılsaydı başka gizli protokoller çıkacaktı." 11/09/2023 Pazartesi günü yayımlanacaktır.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum