SEBEP; SONUÇ! (1)
02 Ekim 2025, Perşembe 16:47Not: Yazı; bir mevki ve makama talip olmak, görev beklemek amacıyla yazılmamıştır. Tek amaç: Siyaseti bırakmış emekli bir belediye başkanının yaşadıklarını, deneyimlerini, görüşlerini geleceğe aktarabilmektir.
Yazıya başlarken yaşanan su sorunu konusunda en sonda söyleyeceğimi en başta söylemek istiyorum. Bugün, Çerkezköy de, Tekirdağ da ya da ülkemizin herhangi bir şehrinde su sorunu yaşanıyorsa, sorumlusu: Öncelikle halka kendi belirlediği adaya oy vermeyi dayatan parti üst yönetimleridir. Yazının başlığına bağlantı yaparsak: Halkı seçimde tıpış- tıpış sandığa giderek dayattığı adaya oy vermek zorunda bırakan parti yöneticileri sebep; seçilen liyakatsiz başkanların çözüm yerine mazeret üretmesi ve halkın susuz kalması ise sonuçtur.
Tekirdağ Büyükşehir olduktan sonra il genelinde belediyelerin su ve kanalizasyon işleri Tekirdağ Büyükşehir bünyesinde kurulan TESKİ ye bağlandı. TESKİ merkezine görevim gereği yaptığım ziyaret sonrası bir dostuma gözlemlerimi aktardım. Gördüğüm organizasyon bozukluklarını anlatırken bu kafayla, bu kadroyla su sorununu çözemez, rezil olurlar demiştim. Bu tespiti kırk beş yıllık meslek hayatında kazandığım tecrübeye dayanarak yaptım. Yanılmayı çok isterdim, ancak görünen o ki on yıllık bir çırpınış sürecinden sonra TESKİ de sorunların giderilmesi bir yana yeterli çalışma ve kadro iyileştirmeleri halâ yapılmadığı için tespitlerim yaşanmaya devam ediyor ve edeceğe de benziyor.
Söylediklerinin aynen çıkmış olmasından mutlu musun derseniz; asla mutlu değilim, mutlu olamam. Çünkü seçim döneminde çaresizliğinden söylenene inanma dışında bir hatası olmayan hemşerilerimin her türlü hizmetin en iyisini hak ettiklerine inanıyorum. TESKİ Halkın ekonomik durumunu hiç göz önüne alınmadan fiyat belirlemesi yapıyor. Genel kurulda oylamayla yüksek fiyattan su faturası dayatılıyor. Seçmene kendi iradesi dışında parti genel merkezinin belirleyerek ”adayının bu tıpış-tıpış git oy ver” diye seçtirilen liyakatsiz başkanın yapacağı bu kadar işte. Oysa aynı TESKİ daha başlarken ilk icraat olarak tüm ilçelerde arıza bakım-onarım işlerini taşerona devretti? Maliyetinin ne olduğu konusunda halka bilgi bile vermedi. Bu işleri yapan taşeron kimdi? Hani şeffaflık, böyle olur mu hiç?
Aday belirlenme sürecinde TBB. Başkanlığına dört dönem milletvekilliğinden sonra aynı kişinin aday gösterilmesinin yanlış olduğunu yazdığım için troller tarafından alçakça bir saldırıyla kafatasçı ve faşistlik iftiralarına uğradım. Oysa eleştirim adayın nerede doğduğuyla, nereli olduğuyla ilgili değildi. Bu adayın vekil seçilemediği için peşin olarak aldığı maaşın çalışmadığı kısmını iade etmediğini, ettiyse belgeleri gazetemize ulaştırması halinde yayımlayacağımı, kendisinden de özür dileyeceğimi yazdım. Elimize bir belge ulaşmadı. Troller yaptığım açıklamalar sonrası utanmadılar ama herhalde halkın tepkisinden korkarak saldırmaktan vazgeçti. Vekilin liyakatinin Belediye başkanlığı için yeterli olmadığını söylediğimde, yanlış ve kötü örnekler vererek çarpıtmaya çalıştılar. Sonuçta vekil başkan oldu da ne oldu? Başkan liyakatsiz olunca neyin, nasıl olacağını Tekirdağ yaşayarak görüyor işte.
Belediye Başkanlığında liyakat önemli değilse, Tekirdağ neden susuzluktan kıvranıyor? Demek ki şalvar giyip tavuk besleme videolarıyla seçmen kandırılıyor ama başkanlık için yeterli olmuyormuş. Anlamak için anlatmak yetmedi, yaşamak lazımmış. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi bizim Kadir le zaten talihsiz bir başlangıç yapmıştı. Yaşanan su sorunu başta olmak üzere yaptığı israflarla her ilçede bir utanç abidesi yarattı ve gitti. Kefili bizim Faik vebalini ödeyebilir mi bilmem. Bu gidişle Tekirdağ halkın parasını çarçur eden siyasetçi çıkartmakla anılacak. Hatırlayan okurlar vardır Çevre bakanı bir hemşerimiz vardı. Tekirdağ da her köy muhtarına bir traktör verdi, hepsi kısa sürede hurdaya çıktı. Halkın parasını israf etmekten başka kimseye bir fayda sağlamadı. Böyledir, kendi cebinden bir çay ısmarlamaya eli gitmeyen tipler halkın parasını çarçur ederek ağalık taslamaktan hiç utanmazlar.
Su sorununun sadece mevcut yönetimin yanlışları yüzünden yaşandığını hiçbir zaman söylemedim, söylemem. Sorun seksenli yılların başında başlamıştı, büyüyeceği belliydi. İlçe belediyelerinin bütçeleri ve mevcut yetkileriyle bu sorunu çözmeleri bakanlık katkısı olmadan imkânsızdı. Bu açıdan bakıldığında Tekirdağ Büyükşehir statüsüne geçtiğinde eğer liyakatli bir belediye başkanı seçilebilmiş olsaydı o bütçe israf edilmez ve liyakatli kadrolardan oluşan TESKİ yapılanması ile hiç olmazsa bugün yaşanan susuzluk yaşanmazdı. Ama yazık ki olmadı, bizim Faik izin vermedi. Doğrusu çok yazık oldu.
Adayı belirleyen parti üst yönetimleri seçim kazanınca belediye üst kadrolarını onun kardeşi, bunun kızı, şunun adamı diye nepotizm yaparak doldurunca başkan diyetini ödemiş oluyor ama halkın kayırma olmadan hizmet beklentisi karşılanmıyor. Yaşanan su sorunu örnek görmek isteyen okurlara bu imkânı veriyor. Uzaklarda aramaya gerek yok. TBB nin kayırmacı kadro yapılanmasına, TESKİ deki kadrolaşmaya bakan ne dediğimi daha iyi anlayacaktır. Belediyelerde iktidar olan siyasi partilerin hemen tümünün nepotizm uygulamaları vardır. Bundan vazgeçmek zorundadırlar. Aksi halde halk kendilerini sandıkta mutlaka cezalandırır. Kayırmacılığın her şeyden önce kul hakkı olduğu da unutulmamalıdır.
Bugünkü yazıyı da Orhan Veli KANIK ın “Anlatamıyorum” şiirinden yaptığım alıntı ile bitiriyorum
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum