Reklamı Geç
MSM SANİYELİ
OPTİMED TEMMUZ
Tekirdağ
24 Ekim, 2025, Cuma
  • DOLAR
    41.99
  • EURO
    48.87
  • ALTIN
    5530.3
  • BIST
    10.551
  • BTC
    108929.66$

SENİN YÜZÜNDEN!

23 Ekim 2025, Perşembe 18:53

   “ SEBEP; SONUÇ! ” yazı dizisinde dile getirdiğim görüşlerle neden sürekli kriz ortamında yaşamak zorunda kaldığımızı açıklamaya çalıştım. Bu ortamdan çıkmak istiyorsak; artık her zaman olduğu gibi kolaycılığa kaçmadan, kendimiz dışında sanal bir suçlu aramak yerine atasözünün dediği gibi önce çuvaldızı kendimize batıralım, sonra iğneyi başkasına batırarak gerçeklerle yüzleşelim: Kurtuluş için   “biz nerede hata yapıyoruz” sorusuna bir mazerete sığınmadan doğru cevaplar bulmak zorundayız.

    Çağdaş demokrasilerde halkın sorunlarının çözümü yeri; seçilen vekillerden oluşan meclislerdir. Ülkemizdeki sorunların çözülemeyerek tekrar tekrar aynı işlemlerle çözüm aramamızın altında esas olarak, vekillerin liyakatsizliği ve etkisizliği yatmaktadır. Halk sorunlarından kurtularak huzur ve güven içinde yaşam sürdürmek istiyorsa öncelikle meclisin liyakatli vekillerden oluşması ve yetkili olması sağlanmak zorundadır. Liyakatli vekil seçiminin ilk şartı da vekil adaylarının siyasi parti üyelerinin tümünün oy kullanacağı ve yargı gözetiminde yapılacak önseçimlerle belirlenmesinden geçer. Vekil adaylarını üyeler özgür iradesiyle belirlemiyorsa, bu şekilde yapılan seçim sonunda liyakatli meclis oluşmaz. Ülkemizde sorunların uzun süredir çözülmemesinin asıl sebebi, bence tamda budur işte.

    Bakın şimdi; ülkemizde yaşanan ekonomik krizi işsizlerden sonra en yoğun olarak kimler hissediyor? Asgari ücret alanlar ve emekliler değil mi? Peki bu kesimlerin seçtiği vekiller içinde asgari ücret veya TÜİK in belirlediği zam oranına mahkûm emekli maaşıyla yaşayan vekil var mı? Tabi ki yok. Arabası, evi olmayan vekil var mı? Yok. Ayda 1 kilo olsun kırmızı et tüketmeyen var mı? Yok, Aybaşında evin kirasını düşünen vekil var mı? Yok, yok. Vekillerin özlük hakları ve kıyak emeklilik haklarına daha önce yazdığım için hiç girmeyeceğim. (merak edenler veya öğrenmek isteyenler gazete arşivi önceki yazılar bölümünden görebilir) Ekonomik durumu ülke ortalamasının çok üzerinde olan bu vekillerden oluşan meclisten asgari ücretliye, emekliye çözüm çıkar mı? Kimse boşuna beklemesin çıkmadı, asla çıkmaz. Çünkü; sorun onların sorunu değil ki çözümü bilsinler. Çözümü ancak sorunu yaşayanlar bilir.  Ozanın da dediği gibi: El, Gövdede Kaşınan Yeri Bilir, Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir

    Sakın ola kimse de muhalefetin mecliste gücü yok mazeretine sığınmasın. Bugüne kadar muhalefet asgari ücret ve emekli maaşları vekil maaşına endekslensin diye bir kanun teklifi verdi mi? Vermedi, korkar maaşlarında eksilme olur diye veremezler. Vekil olmak için yapılan mücadelenin gerçek nedeni siyasilerin yarattığı vekil rantı düzenidir. Son vekil seçimlerinde partilerde parayla vekil sıralaması yapıldığını duymadık, okumadık mı? Partilerde yönetimin istediği vekil profili ile halkın istediği vekil profili uyuşmaz. Ancak sonuçta hep yönetimin istediği; görmeyen, duymayan, konuşmayan vekil adayları kazanır. Okurlar bir an dürüst olarak düşünsün bakalım: Para vererek vekil olan kişiler, önce asgari ücretli ve emekliyi mi düşünür, yoksa verdiği parayı nasıl geri döndüreceğini mi?

    Siyasi partilere hâkim olan liderlik yapılanması gereği her konuda son söz lider tarafından söylenir. Kimin vekil olacağına lider veya onun görevlendirdiği kişiler karar verir. Bazen parti seçimlerinde gruplaşma ve çekişmeler olur. Bu çekişmelerde delege oyu çok önemlidir. Siyasetçi kendine sadık delege oyu ile parti yönetiminin belirlenmesinde etkili olabilir. Delege ağası diye tanımlanan bu siyasetçinin desteklediği grup partide iktidarı kazanırsa, seçilen yönetimin adayı olarak vekil veya başkan adayı olabilir. Üyelerin itirazı genel merkez dayatması ile bastırılır. Üyeler doğru dürüst mücadele etmez, pes ederlerse namuslu üyelerin oylarıyla parti üzerinden zenginleşen siyasetçiler olur. Partiler son yıllarda siyaset sahnesinde kangren haline gelen bu sorunu mutlaka çözmelidir.

     Üyeler bu durumu bilmesine rağmen partime zarar gelmesin anlayışıyla görmezden gelmektedir. Rantçılar bu çaresiz durumu değerlendirmekte, seçimlerde adeta darağacında boynuna yağlı urgan takılı duran üye ve seçmene sandalyesini de tekmelettirmektedir. Bu senaryoyu bozacak olan üyenin kendisidir. Üyeler bu soygun düzenine partim zarar görür diye daha fazla seyirci kalamaz, kalmamalıdır. Kahvehane köşelerinde olan bitenin dedikodusunu yapacağına partisinin zarar görmemesi için gördüğü, duyduğu, bildiği yolsuzluk ve hukuksuzlukları parti yetkilileri başta olmak üzere tüm yetkililere bildirmeli, uyarmalıdır. Gerçek partili davranışı budur. Aksi halde bugüne kadar olduğu gibi görmez, duymaz ve konuşmazsa yapılan bütün yolsuzluk ve hukuksuzlukların ortağı olur.

     Sözüm sanadır partisini koruduğunu zanneden hemşerim: Eğer sorumluluktan kaçar, partiyi hırsızlardan koruma görevini yapmaz, susar ve yolsuzluklara göz yummaya, vurdumduymazlığa devam edersen, bedelini yine sen ödersin, çoluk çocuğun öder, konu komşun öder, halk öder: Halk!.. Senle birlikte Halkın çektiği bütün sıkıntılar senin, evet: SENİN YÜZÜNDENDİR. Kimse kusura bakmasın, ya da baksın, hırsızlığını bile bile belediye başkanına oy veriyorsan, geçim sıkıntısına çözüm üretmeyen vekilleri meclise gönderiyorsan: Doğru bir seçim tercihi yapmadığın için bütün bu yaşananların sebebi sensin. Bütün bu yaşananlar hepsi senin yüzünden!

Bugünkü yazımı ölümsüz halk ozanı Ruhi SU nun “Öğütler” adlı şiiri ile bitireceğim.

Dostlarım, Kardeşlerim, Canlarım
Kaldırın Başlarınızı
Suçlular Gibi Yüzümüz Yerde
Özümüz Darda Durup Dururuz
Kaldırın Başlarınızı Yukarı
Bize Göz Verildi, Gözleyin Diye
Dil Verildi, Söyleyin Diye
Kulak Verildi, Dinleyin Diye
El, Gövdede Kaşınan Yeri Bilir
Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
Ararsan Bulursun
Verirsen, Alırsın
İnanmazsan, Gelir Görürsün.

NOT: Özel işlerim nedeniyle kısa bir süre yazılara ara vermek zorunda olduğum için okurlardan izin istiyorum. Görüşebilmek umut ve dileğimle saygılar sunarım. Kalın sağlıcakla..

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum