Reklamı Geç
MSM SANİYELİ
OPTİMED TEMMUZ
Tekirdağ
05 Aralık, 2025, Cuma
  • DOLAR
    42.53
  • EURO
    49.62
  • ALTIN
    5770.2
  • BIST
    10.919
  • BTC
    91954.842$

VEFATININ 19. YILINDA BÜLENT ECEVİT (4)

05 Aralık 2025, Cuma 12:18

 Bütün tecrübesine rağmen ECEVİT hiç hata yapmadı mı? Bana göre yaptı. Özetlemeye çalışayım: 90 lı yılların ortalarında (96-97) parti içinde yaşanan sorunlar nedeniyle Tekirdağ İl başkanı Sayın Mehmet KARADUMAN ın liderlerinden olduğu, birlikte olarak destek vermekten onur duyduğum ”Çile çiçekleri” adıyla bir gurup oluşturuldu. Amaç; Beraber yola çıkarak, adeta iğne ile kuyu kazarak bir noktaya taşınan partinin, yolda bulunanlar tarafından daha fazla yıpratılmasını önlemekti. Bunun için partiye zarar veren gelişmeleri ve çözüm önerilerini Bülent ECEVİT e iletebilmek için diyaloğa girmek istendi. Bülent ECEVİT e karşı hizip oluşturmayı hiç kimse, hiçbir zaman düşünmedi. Rahmetli Genel Başkan tecrübesine rağmen yazık ki bu grupla diyaloğa girerek çözüm arayamadı.  

  Bunun yerine tek adam sistemi yöntemiyle parti içi disiplin sürecini işleterek muhalif olarak nitelenen grubu (hiçbir çıkar beklemeden, sadece ECEVİT e inandığı için, geleceğini, çoluk çocuğunun rızkını, sağlığını, varını yoğunu hiç düşünmeden partiye harcayanları) ihraç etme yolunu tercih etti. ECEVİT in “ben partiden ayrıldıktan sonra hala bana ihtiyaç duyulursa kendimi başarısız bulurum” sözü gerçek oldu. Çile çiçeklerinin ihracı hak edecek davranışları olmamıştı. 1999 seçimleri öncesi çile çiçeklerine af çıkacağı konuşulsa da, sonuç alınamadı, unutuldu gitti. İhraçların partiye verdiği zararın tespiti yapılmadı. Partiye etkisi ancak 2002 erken seçimleri sonrası acı bir gerçek olarak ortaya çıktı.

   2001 yılındaki ekonomik krizin ABD nin Büyük Orta Doğu planlarının bir parçası olduğuna önceleri komplo teorisi dense de bugün büyük bir kesimden tarafından kabul görmektedir. B.ECEVİT krizle mücadele deneyiminden faydalanmak için K. Dervişi Türkiye ye davet etti. Dünya Bankasında yoksulluğun azaltılması ve ekonomi yönetiminden sorumlu başkan yardımcısı olarak görev yapan K. Derviş, Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı oldu. Hazine Müsteşarlığı, Merkez bankası, BDDK, SPK Başkanlığı, Ziraat Bankası, Halk Bank ve Türkiye Kalkınma Bankası kendisine bağlandı. Hükümetin Dünya bankası ve IMF ye verdiği taahhütleri yerine getirme operasyonlarını yönetti. Yapısal değişikliklerin tümü onun dayatmasıyla yapıldı. B.ECEVİT erken seçim çağrılarına katkısı olduğunu görünce, seçimden sonra kendisini davet edip görev vermekle hata yaptığını geç te olsa kabul etti.

   2002 yılı bahar aylarında Koalisyon ortaklarından biri aniden agresif bir çıkışla erken seçim talebini gündeme getirdi. B.ECEVİT ortaklarına 1999 Gölcük depremine rağmen ekonomide çok köklü yapısal değişiklikler yapıldığını, sonuçlarının görülmeye başladığını, bu ortamda erken seçimin koalisyon için ağır bedeli olacağını anlatmaya çalıştı. Buna rağmen koalisyonun 2.partisi olan ortağı ve muhaliflerin oylarıyla TBMM de ECEVİT in HAYIR dediği erken seçim kararı alındı.

   Hemen her seçimi siyasiler kader seçimi olarak değerlendirir. Bana göre 2002 erken seçimi ülkemiz ve milletimiz için kader seçimi olmuştur. Bugün ekonomi ve dış politika dahil yaşanan tüm sıkıntıların altında, hazırlıklar tamamlanmadan yapılan erken seçim kararı yatar. Bu kararın alınması için K. Derviş kriz ortamını organize ederek erken seçimi tetikledi. Birlikte parti kurmak amacıyla DSP den kopardığı arkadaşlarını yarı yolda bırakarak 1999 da baraja takılan CHP den aday oldu. Yapılan erken seçim sonucu DSP, YTP, ANAP, DOĞRU YOL, MHP, GP, DEHAP baraj altında kaldı. AKP ve CHP barajı geçti. Derviş, CHP den milletvekili seçildikten sonra dönemi tamamlamadan istifa etti ve Amerika ya döndü.

   Aslında seçimlerin hemen öncesi erken seçimin iptal edilme imkânı oluşmuştu. 1 Ekim 2002 açılan TBMM de listelere giremeyen vekiller seçimlerin iptali yönünde önerge verdi. Seçimler iptal edilseydi yüksek baraj kaldırılarak 2002 seçimleri sonrası meclise 2 parti değil, halkın temsil oranını arttıran, daha çok sayıda partinin girmesine imkân veren bir düzenleme yapılabilirdi. Ancak seçimlerin iptaline karşı öyle bir baskı cephesi oluşmuştu ki; dönemin Cumhurbaşkanından başlayarak genel kurmay başkanı ve diğer üst düzey bürokratlar ile STK yöneticileri dahil hemen herkes seçim iptaline karşı çıktı. B.ECEVİT Temmuz 2002 de karşı olduğu erken seçime bu baskı sonucu 1 Ekim 2002 EVET demek zorunda kaldı. Bakmayın bugün atıp tutanlara, o tarihte nasıl bir organizasyon, nasıl bir ikna yöntemi ve gücü ile nasıl yapıldı halk tam olarak hala bilmiyor. Parlamenter sistem; sarı öküzü aslında bu  seçim sonunda verdi. Bakmayın öyle üç maymunu oynayanlara, aslında o gün herkes oradaydı!

   Bülent ECEVİT in bu gelişmelerde hatası; parti içi çekişmeleri diyalog yolu ile çözme imkânı varken, sorunu yine disiplin yoluyla çözmeye kalkmış olmasıdır. Parti içinde yaşanan İki çekişmenin de yakın tanığıyım. İlkinde Sayın Mehmet KARADUMAN la birlikte hareket ederek ihraç edildim, ikincisinde rahmetli İsmail CEM le birlikte hareket ederek partimden istifa ettim. Her iki çekişme sonunda partinin yanı sıra ülkemizin çok değerli, birikimli, dürüst siyasetçilerini kaybettiğini biliyor, inanıyor ve üzülüyorum. Kısa süre önce ECEVİT gibi bir lidere partiyi korumak adına ses yükselten cesur yürekler partiden uzaklaştırıldığı için parti ne olduğunu anlayamadan bir anda bölündü. Çile Çiçekleri partide olsaydı dağılma ve çöküş olmazdı. Daha önemlisi partinin çöküşüyle birlikte halk umudunu kaybetti. Mücadeleyi bıraktı, yaptırımları ve dayatmayı kabullenir hale geldi. Bugün yaşananlar, halkın umudu kaybetmesi sonucu öğretilmiş çaresizlik tuzağına düşerek, dayatmaları kabullenmesinin sonucudur.

    Dünya çapında dürüstlüğü, cesareti, güvenirliği ve çalışkanlığı ile takdir almış, isim yapmış bir siyasetçi olan rahmetli Bülent ECEVİT nasıl oldu da tek başına iktidar olacak sayıda vekil çıkaramadı? Yazık ki bu soruya kesin olarak doğru cevap verme imkânım yok. Ancak yaşadığım siyasi tecrübeye dayanarak seçmenlerin oy tercihi yaparken gereken duyarlılığı göstermediğine inanıyorum. Seçmen doğru yanlış olduğuna bakmadan kara propagandaya çok kolay inanıyor ve yanlış tercih yapıyor. Korkutanlar böylece amacına ulaşıyor, sömürüye devam ediyor. B.ECEVİT için de en çok yapılan kara propaganda karşısındaki sağcı partilerin iftirası “komünist” yaftalaması olmuştur. Kendisi defalarca komünist olmadığını yazıp söylemesine rağmen, iftira olan bu algıyı kırmaya yazık ki gücü yetmedi.

   Eski Cumhurbaşkanlarından Celal Bayar bile “Bu kış komünizm gelecek” cümlesini o kadar sık kullanmış ki sağ partilerin tümünün halka komünizm korkusu yaymak için kullandığı bir slogan haline gelmiştir. Olayın trajikomik yanı; acı ama bugün bile hala bu slogana inanan ve ona göre oy kullanan seçmen kitlesinin olmasıdır. Bu seçmen kitlesi gaflet uykusundan mutlaka uyandırılmalıdır. Aksi halde kamu imkânlarıyla zengin olanlar zevk sefa içinde, kuş sütünün eksik olduğu masalarda tıkınırken, komünizm gelecek diye korkutulan ve derin uykuya dalan milyonlar, yarın gelir mi korkusuyla kuru soğana muhtaç karnını doyurmaya, on beş nüfus bir arada barınmaya, yaşamaya, çalışmaya devam ediyor. Artık bu kitleyi uyandırmak için kurtarıcı bir kahraman beklenmemelidir. Kurtarıcı; uyanan, yalanla gerçeği ayıran ve oyuna sahip çıkarak doğru kullanan halkın kendisidir. Halktır, Halk!.

  Bülent ECEVİT, 18 Mayıs 2006'da geçirdiği beyin kanamasının ardından yaklaşık 6 ay boyunca tedavi gördü, yoğun bakımda kaldı. 5 Kasım 2006'da 81 yaşında solunum yetmezliği nedeniyle vefat etti. 11 Kasım 2006'da milyonların katıldığı törenden sonra cenazesi Devlet Mezarlığı'na defnedildi.   Okurlar da tanık oldu; eleştirilerim içinde ECEVİT e yönelik tek bir yolsuzluk veya kamu malından haksız zenginleşme yer almamıştır. Çünkü HALKÇI ECEVİT in aklının ucundan böyle şeyler geçmemiştir.   IŞIKLAR İÇİNDE UYU SAYIN GENEL BAŞKANIM, BEN DE GÖRMEYECEĞİM AMA İNANDIĞINIZ BİZİ DE İNANDIRDIĞINIZ GİBİ BU DÜZEN DEĞİŞECEK! DEMOKRATİK SOL İKTİDAR MUTLAKA DEĞİŞTİRECEK!

Yazımı Bülent ECEVİT in “Uyum” şiiri ile bitiriyorum.
boşluğa bulut buluta yağmur
yağmura toprak ne güzel uymuş

gündüze güneş güneşe tarla
tarlaya başak ne güzel uymuş

başağa buğday buğdaya insan
insana emek ne güzel uymuş

emeğe eylem eyleme yürek
yüreğe sevgi ne güzel uymuş

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum