Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
30 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

YÜZDE 25 Mİ? YOK ARTIK!(4)

02 Ağustos 2023, Çarşamba 15:24

TÜİK 6 aylık TÜFE oranını %19,87 açıkladı. ENAG aynı dönem TÜFE oranın %50,53 olarak belirledi. Algı operasyonlarıyla emekliye %19,87 olarak verilmesi gereken zam refah payı ilavesi ile %25 olarak uygulandı. AKP iktidarı sözde kanun gereği vermesi gereken TÜİK’in hesapladığı TÜFE oranının üzerine çıkmış oldu. Halbuki TÜFE doğru hesaplansaydı emekli maaşlarına en az %50 zam yapılması gerekirdi. Dolayısıyla AKP emekliye fazla zam falan vermedi, tam tersi TÜİK’in nasıl hesapladığını açıklayamadığı düzmece TÜFE oranları kullanılarak 5510 sayılı kanun gereği yapılması gereken zammın ancak yarısını verdi. Halbuki AKP iktidarı kul hakkına inanıyorsa; hesaplamadan kaynaklanan geçmiş yıllardaki hak kayıplarının telafisini de kapsayacak bir ücret artışı yapması gerekirdi. Onu yapmadılar ama ek bütçe ile TBMM de Cumhurbaşkanı maaşına %40, emekli milletvekillerine %25+4000 T.L. seyyanen zam yapıldı, yorum yapamıyorum ama yazmazsam olmaz: ADALETİN BU MU DÜNYA !?...                                  Cevap: Evet bu. Koca ülkenin kaderi tek bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak sözlere kalmışsa, bırakılmışsa böyle bir dünyanın adaleti de bu olur işte!...

Cumhurbaşkanlığı hükümetinin son toplantısının ardından bizzat cumhurbaşkanı tarafından “çalışanından emeklisine hiç kimsenin mağduriyetinin kalıcı olmasına rıza göstermeyiz. Bütçeyle ilgili çalışmaların semeresini gördükçe, kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü alacağız." ifadeleri kullanıldı. Yani emeklinin mağduriyeti kabul edildi ve mağduriyetin giderilmesinin ancak bütçenin başarılı olmasına bağlı olduğu söylendi. Yılbaşında mağduriyetlerin giderilmesi yönünde değil de gönüllerinin alınması yönünde bir tercih yapacaklarmış. Bu tercih emeklilerimizin beklentisini karşılamayacaktır. Çünkü mağduriyet TÜİK’in nasıl hesapladığını bir türlü söyleyemediği özellikle son 5 yıldır açıklanan TÜFE oranlarından kaynaklanmaktadır. Öncelikle bu TÜFE hesaplamasının düzeltilmesi ve gelecekte aynı sorunu yaşamamak için TBMM ve bağımsız kurumların onayı ile bu oranın belirlenmesi gerektiğine inanıyorum. Olur mu, yok, asla olmaz. Çünkü böyle bir düzenleme yaparlarsa ellerinde algı operasyonu yapacak başka bir aparat kalmaz.

Burada söz konusu olan mağdur kesimin esasen SSK ve BAĞ-KUR emeklileri olduğu çok nettir. SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin maaşları 5510 sayılı kanuna göre TÜİK’in hesapladığı TÜFE oranlarına göre belirlenmektedir. TÜİK’in nasıl hesapladığını bir türlü açıklayamadığı TÜFE oranları memur ve memur emeklileri maaşlarına dolaylı etki yaparken, SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin maaşlarını doğrudan belirlemektedir. Bu durum farklı sosyal güvenlik kurumlarından emekli olanlar arasındaki maaş makasının her geçen gün daha çok açılmasına neden olmaktadır. Sosyal güvenlik kurumları arasındaki adaletsiz uygulamaların giderilmesi beklenirken yapılan her düzenleme maalesef adaletsizliği arttırmakta, sorunları çözümsüzlüğe götürmektedir. Çözüm için; işçi sınıfının ayrılmaz bir parçası olan emeklilerin kendi örgütlenmelerinin tamamlanması önemli bir hedef olmalıdır. Yazık ki bugün emeklilerin ortak sendikal mücadelesinin istenilen seviyede olmamasının üzüntüsünü yaşıyoruz.

Tüm demokratik ülkelerde hak kazanımları örgütlü dayanışma ve mücadele sonucu olmuştur. Aslında 12 Eylül 1980 darbesi öncesi bizde de verilen mücadeleler amaca ulaşmış, olumlu sonuçlar alınmaya başlamıştı. Ancak dış istihbarat örgütlerinin planladığı, ’bizim çocuklar ‘dedikleri 5 faşist generalin tamamladığı darbe hem tüm kazanımları hem de topluma yerleşmeye başlayan dayanışma ile mücadele azmi ve düşüncesini yok etti. O gün darbeye direniş gösteremediğimiz için bugün bedelini ödüyoruz. Üstelik sadece biz değil, bizden sonraki nesiller de ödemek zorunda kalıyor, bizi affetsinler.

SON SÖZÜM SANADIR: EMEKLİ BÜYÜKLERİM, EMEKLİ ARKADAŞLARIM, EMEKLİ KARDEŞLERİM:         Algı operasyonu yapanlara inanmayın, yaşadığımız bunca acı tecrübeden sonra gerçeği görün artık: Emekliyi 21 yıldır açlığa mahkûm eden  AKP iktidarı ve onun ekonominin (E)  sinden  anlamayan liyakatsiz, beceriksiz kadrolarıdır. Bugün açlık sınırında yaşıyorsak ve hatta bu şartlarda yaşamaktan bıkarak artık yaşamak istemiyorsak, AKP iktidarı ve onun algı operasyonlarına inanmanız yüzünden olduğunu unutmayın lütfen. Algı operasyonlarına inanmayın; Sorumlu ne Covit 19 pandemisi, ne Rusya-Ukrayna savaşı ne TÜİK ne marketler ne de esnaftır. Gerçek ve tek sorumlu AKP iktidarıdır…

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum