Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
30 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

100.YILINDA LOZAN (1)

10 Ağustos 2023, Perşembe 16:33

            Büyük taarruzu zaferle sonuçlanarak, 9 eylül 1922 de düşmanı İzmirde denize döktükten sonra başlayan ve kesintiler nedeniyle  8 ay süren müzakereler  24 Temmuz 2023 te Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlık ilanını bütün dünyaya kabul ettiren ve  bu büyük zaferin adeta tapu senedi olan LOZAN barış antlaşmasının 100.yıl dönümü ulusumuza tekrar kutlu olsun.

            Lozan Barış Antlaşması, 20. Yüzyılda emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşını başlatıp başarıyla sonuçlandıran Türk Ulusunun, kendisine bağımsız yaşama hakkı tanımak istemeyen düşmanlarına savaştan sonra barış masasında da bu hakkını kabul ettirmesinin belgesidir.Elbette bu zafer kolay olmamıştır. Herşeyden önce Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ün önderliğinde girişilen bir kutsal savaşın sonucudur. Zaferi taçlandıran LOZAN öylesine büyük bir başarıdır ki İngilizler Lozanı tarih boyunca yaptıkları en kötü anlaşma diye kayıt düşmüşler,İngiltereyi Lozan da temsil eden dışişleri bakanı Lord Curzon u görevden almışlardır.Lozan imzalandıktan sonra da başbakan Lloyd George ve hükümeti devrilmiştir.Öte yandan Yunanistan da darbe olmuş,başbakan Gunaris dahil,Anadolu harekatını planlayan tüm komutanlar ve siviller kurşuna dizilmiştir.

 

Bizde ise son yıllarda sanal bir tartışma ortamı yaratılarak, Lozanın bir hezimet mi,zafer mi olduğu konusu doğru dürüst bilgisi olmayan son derece yetersiz kötü niyetli kişiler tarafından medya başta olmak üzere buldukları her ortamda tek taraflı kara propaganda faaliyetleri yürütülmektedir. Gerçek olmayan söylemlerle kafalar karıştırılmaktadır.Lozanda gizli maddeler olduğu 100. yıl sonunda açıklanacağını söyleyenler bile oldu. Süre doldu, bakıyoruz kimseden ses yok, bu yalan bilgileri yayanlarda utanma da yok. Oysa; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de ifade ettiği gibi “Lozan Barış Antlaşması, Türk Ulusu aleyhine yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Barış Antlaşması'yla tamamlandığı zannedilmiş, büyük bir suikastın ortadan kaldırıldığını gösteren bir belgedir.”

 

Tarihimizde bu kadar önemli bir yeri olan bir günün 100.yıldönümü kutlamalarının bu kadar sönük geçmesini kabul etmekte zorlanıyorum.Siyasi liderlerin de bu günü 3-5 satırlık mesajlarla geçiştirmesine de bir mana veremiyorum doğrusu.(Bu konudaki görüşlerimi yazı dizisinin sonunda açıklayacağım) Bu yazımdan itibaren kafası karıştırılmak istenen okuyucuların Sevr ve Lozan Antlaşmalarının milletimize ve ülkemize ne kazandırdı, ne kaybettirdiğini  karşılaştırmalı olarak görüp yorumlayabilmeleri için derlediğim bilgilerini paylaşmak istiyorum.

        Sevr Antlaşması’nın imzalanması sürecini hatırlayacak olursak: 30 Ekim 1918’de İtilaf Devletleri ile imzalanan Mondros Mütarekesi sonucunda, Osmanlı Devleti’ne siyasi, askeri ve ekonomik açıdan ciddi sınırlamalar getirilmiş ve ülke işgallere açık bir duruma düşürülmüştür. Daha sonra toplanan Paris Barış Konferansı ise Sevr’e giden süreçte önemli bir kilometre taşıdır. Çünkü İtilaf Devletleri’nin yanı sıra, Osmanlı Devleti’nden ayrılan ve ayrılmayı tasarlayan unsurların da katıldığı konferansta, Osmanlı ülkesinin paylaşılması konusunda tartışmalar yaşanmış ve ileriye dönük kararlar alınmıştır.

Sevr Antlaşması’nın imzalanması süreci ana hatlarıyla bu şekilde seyrederken,

Lozan Konferansı’na giden yol çok daha farklıdır. Öncelikle Mondros Mütarekesi sonrasındaki işgallere karşı gelişen direniş, Mustafa Kemal ATATÜRK ün Anadolu’ya geçmesinden sonra genelgeler ve kongrelerle tek merkezden yönetilmeye başlanmış ve Anadolu’nun etkisiyle, Mebusan Meclisi’nde Misak-ı Milli’nin kabul edilmesine kadar uzanmıştır. Türk ulusunun önce Mondros Mütarekesi, ardından da Sevr Antlaşması koşullarına direndiği günler aslında yeni bir antlaşmaya doğru atılan adımlardır. Doğu ve güney cephelerindeki askeri gelişmeler sonucunda TBMM’nin hanesine yazılan siyasal kazançlar, Batı Cephesi’nde Yunan ordusuna karşı sağlanan askeri üstünlük sonrasında Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasına kadar uzanmıştır. Bu süreçte yaşanan askeri ve siyasi gelişmelerin hemen hepsi birbirinin devamı niteliğinde olup, aşama aşama hayata geçen olaylardır. Söz konusu süreç Lozan Antlaşması ile tamamlanmıştır. LOZAN;

Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan diğer antlaşmalara göre de en uzun ömürlü antlaşma olmuştur. Lozan Antlaşması’nın uzun ömürlü bir antlaşma olması, en son imzalanmasından dolayı değil, son derece gerçekçi olmasından kaynaklanmıştır.

 

YAZININ DEVAMI 14 AĞUSTOS 2023 PAZARTESİ GÜNÜ YAYIMLANACAKTIR.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum