Reklamı Geç
OPTİMED 2
Tekirdağ
04 Temmuz, 2025, Cuma
  • DOLAR
    33.09
  • EURO
    36.10
  • ALTIN
    2596.3
  • BIST
    11131.02
  • BTC
    110793.97$

İYİLİK KARANLIĞI AYDINLATIRMI?

04 Temmuz 2025, Cuma 16:05
İYİLİK KARANLIĞI AYDINLATIRMI?

İnsan ne zaman kötüleşti?Ne zaman göz göre göre kalp kırar, can yakar, aldatır oldu?
Ne zaman acı vermek sıradanlaştı, sessizlik suç ortaklığına dönüştü?
Soruyorum kendime, durmadan:Ben kimin kalbini bilmeden kırdım?
Kimin gözyaşında parmak izim var?
En çok da en yakınımın canını mı acıttım?
Ve eğer öyleyse… nasıl devam edebildim hayatıma?
Zamanla fark ettim.İnsan değişiyor… çok hızlı, çok köklü.
Duyarsızlaşıyor önce.Sonra unutur gibi yapıyor.Sonunda ise hiçbir şey olmamış gibi yaşamayı öğreniyor."Acımak" kayboluyor.Merhamet lüks oluyor.Kalpler, kara bir liste gibi.Bir liste tutuyorum zihnimde.
Sırasıyla kimlerin, nelerin canı yanıyor bu dünyada:
-Kadına işkence
-Hayvanlara işkence
-Çocuklara işkence
-İşçiye işkence
-Borçluya işkence
-Ormanlara işkence
-Doğaya işkence
-Hak arayana işkence
-Halka işkence
-Mazluma işkence
-Hastaya işkence
-Yatalığa işkence
-Yaşlıya işkence
-Bağımlıya işkence
-Bağımsıza işkence
-Taraftara işkence
-Tarafsıza işkence
-A partisine işkence
-B partisine işkence
-Susana işkence
-Konuşana işkence
-Seven kalbe işkence
-Duygulara işkence
-Dürüst olana işkence
-Engelliye işkence
-Erkeğe işkence...................
Ve bu liste bitmiyor…

Çünkü her gün birileri göz göre göre inciniyor.Her gün birinin sessiz çığlığı, bir başkasının duymazlığında kayboluyor.Ve kimse sormuyor: “Ben de o susanlardan biri miyim?
”Ve daha kötüsü de var…Koskoca savaşları başlatan, çocukların üzerine bomba yağdıran, koltuk sevdasından halkına kıyan o karanlık insanlar...
Onlar ne zaman bu kadar koptular insandan? İnsanı öldürenler, ormanı yakanlar, toprağa kin kusan yaratıklar... Nasıl bu kadar zalim, bu kadar iğrenç olabildiler? 
Ve nasıl oldu da biz, onları sadece izledik?
Aşkı, sevgiyi bile katleden bir zaman bu… Çünkü artık sevememek değil mesele. Seviyormuş gibi yapıp en çok sevdiğine kıyabilmek. O yüzden aşkta da acımasızlık var. Çünkü sevemeyen değil, korkan ve bencil olan yıkıyor. Korkaklar sevemiyor. Benciller sevdiğini sandığını bile tüketiyor. Kalpler önce korkaklaşıyor, sonra zalimleşiyor.
Peki biz?
Biz ne yapıyoruz?
Birbirimize “dayan” diyoruz ama sırt çevirmekte hızlıyız.Seviyorum diyoruz ama en çok seveni yaralıyoruz.Bir kalbi kırmak saniyeler, ama onarmak yıllar.Ve gün geliyor…Hiç aklımıza gelmeyen sorular kapımıza dikiliyor:"Ben kimin canını yaktım?”
"Ben kimin duasında yokum, ama ahında varım?”
Unutma…Her acı bir iz bırakır.
Her gözyaşı bir tanık bulur.
Her “ah”, kayıtsız gibi duran gökyüzüne yazılır.
Ve sonra…
*O "ah" geri döner.*
Belki bir hastalıkta, belki bir yalnızlıkta, belki bir kalp kırıklığında…Ama mutlaka döner.Çünkü ilahi adalet şaşmaz.Vicdanların sustuğu yerde
*Kader konuşur.*
Ah almak kolaydır.Bir sözle, bir bakışla, bir terk edişle.Ama o ah’la yaşamak zordur.Dönüp dolaşıp bulur sahibini.Geç gelir sanırsın, tam zamanında çıkar karşına.Unutuldu sanırsın, en olmadık anda yüreğine çöker.Kalp kırarken değil,Kalp kazanırken güçlü olun.Çünkü dünyanın en büyük yükü,Bir mazlumun gözyaşında boğulmaktır.
Peki çözüm öneriniz nedir?
Kendimizi sorgulamak olsun mu?
Kendimizden başlamak mesela…
Kimseyi incitmemeye özen mi göstersek, ya da anlamaya çalışsak?
Ve yahut kazansak bir kaç kişiyi…Ben tüm kötülüklere rağmen ümidimi yitirmeyeceğim.İyi insanlar var, sayıları az değil, çok.Ve o iyilikler, bu karanlığı ancak aydınlatabilir.
"İçimizde bir şey, her şeye rağmen iyi kalmak istiyor.’’
     ‘Sabahattin Ali’

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum