Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
30 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

100.YILINDA LOZAN (7)

30 Ağustos 2023, Çarşamba 12:34

Birinci Dünya Savaşı’nın son iki antlaşması olarak değerlendirilen Sevr ve Lozan Antlaşmaları, İtilaf Devletleriyle Türkler arasında imzalanmasına karşın, hemen her konuda taban tabana zıt koşullar içermektedir. Üç yıl içerisinde imzalanan bu iki antlaşmanın da farklı esaslar üzerine inşa edilmesinin temel nedeni ise Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu’da başlayan Türk Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıydı. Bu açıdan bakıldığında Sevr’in Birinci Dünya Savaşı’nın, Lozan’ın ise Türk Kurtuluş Savaşı’nın sonuçlarına göre düzenlendiğini söylemek mümkündür.

***

Sevr Antlaşması’nın, taslak hazırlanması, görüşmeler ve imzalanması süreçlerine bakıldığında, bu antlaşmanın Osmanlı Devleti’nin ağır aksak devamı için hazırlandığı, ama bir yandan da Birinci Dünya Savaşı’na katılan Türklerin cezalandırılmasının amaçlandığı görülür. Buna karşılık Lozan Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin yerine kurulan yeni Türk devletinin varlığını tescil eden bir sözleşme niteliği taşımaktadır. Kısacası Sevr, eski ve çağın gerisinde kalmış bir devletin varlığının devamını öngörürken, Lozan bu eski devleti sona erdiren ve yeni bir devletin kurulmasına olanak sağlayan bir siyasal belge olmuştur.

***

İmza öncesindeki askeri ve siyasi süreçleri, konferans aşaması ve temsilci yapısı farklı olan ve neredeyse zıtlık olarak değerlendirilebilecek ayrılıklar, antlaşmaların içeriklerine de yansımıştır. Askeri, siyasi konulardan ekonomik ve mali sorunlara, sınırlardan azınlıklara kadar uzanan çok geniş bir alanda her iki antlaşmanın farklı esaslar üzerine inşa edildiği görülmektedir.

***

İmzalanmalarına yol açan siyasi ve askeri gelişmelerin farklı olması, her iki antlaşmanın ruhuna da yansımıştır. Birinci Dünya Savaşı’nı kaybeden Osmanlı Devleti,  kendisine dikte edilen Sevr’i imzalamak ve antlaşma metninde yer alan dayatmalara razı olurken, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan TBMM, Lozan Konferansı’nda eşit diplomasi ikliminde müzakereleri yürütmüş ve istediklerinin hemen tümünü elde etmiştir.

***

Belki Lozan, Sevr ve öncesindeki antlaşmalardan bağımsız düşünüldüğünde, bazı yönlerden eksik ve askeri üstünlük sağladığını düşünen Türk tarafı için tümüyle tatmin edici bulunmayabilir. Ancak başta Sevr olmak üzere, Osmanlı Devleti’nin son iki yüzyılında imzaladığı antlaşmalarla mukayese edildiğinde ise Lozan Antlaşması’nı büyük bir zafer olduğu gün gibi ortadadır.

***

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, Lozan Antlaşmasında Türkler askeri ve siyasi açıdan kontrollerinde bulunan hiçbir toprak parçasını  terk etmemişledir. Bu bağlamda özellikle Musul ve Hatay için “verildi” sözü değil, “alınamadı” ifadesi daha açıklayıcıdır. Daha açık bir ifadeyle Lozan Antlaşması’nda elde edilemeyen araziler, Birinci Dünya Savaşı ve öncesindeki savaşlarda Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmış olan bölgelerdi. TBMM Hükümeti ise Osmanlı Devleti’nin ulaştığı bütün toprakları değil, Osmanlı’nın kaybetmiş olduğu askeri, siyasi ve ekonomik bağımsızlığı yeniden kazanmayı hedeflediği için, Lozan’daki görüşmelerde bu hedefe uygun bir strateji izlemiş ve bunda da başarılı olmuştur. İngiliz tarihçi Arnold Toynbee; “Türk diplomasinin Lozan’daki başarısı, eski düşmanlarla bir barış antlaşması ile sonuçlanmıştır sözü ile anlatmıştır.

***

 Lozan müzakereleri sırasında Lord Curzon’un, “Aylardır müzakere ediyoruz. Arzu ettiklerimizden hiçbirini alamıyoruz. Vermiyorsunuz. Anlayış göstermiyorsunuz. Memnun değiliz sizden. Ama ne reddederseniz cebimize atıyoruz. Cebimize saklıyoruz. Memleketiniz haraptır. Yarın gelecekseniz, bunları tamir etmek için, kalkınmak için yardım isteyeceksiniz. O zaman, bu cebime koyduklarımdan her birini, birer birer çıkarıp size vereceğim” Sözlerini İsmet İnönü; “Çok emekle bu neticeye varmışızdır. Şartlarımız, milletimize göre haklıdır. Bunları ne olursa olsun alacağız. Biz bunları alalım, siz şimdi verin. Sonra da gelirsek, istediğinizi yapın” Diyerek cevaplamıştır. 

YAZININ DEVAMI: SÖZÜM SANADIR!

04-Eylül-2023 Perşembe Günü Yayımlanacaktır.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum