ADAY ADAYI (3)

Yerel seçimler yaklaşırken siyasi partilerde belediye başkan aday adayları tanıtımları başladı. Tanıtımları izlemeye çalışıyorum, tüm okurlara da tavsiye ederim. Çünkü günümüzde profesyonel siyaset reklamcısı danışmanlar; değişik yöntemlerle yaptıkları algı operasyonları sonucu adeta tenekeyi parlatarak altın diye yutturmaya çalışıyorlar. Seçmenlerin siyasi algı tuzaklarına düşmemek için; etki altında kalmadan, adaylar hakkında kendi görüş, düşünce ve kanaatlerini oluşturması tek silahıdır. Seçim sonrası “elim kırılsaydı” pişmanlığı yaşamak istenmiyorsa; adayın geçmişi, yaşamı ve yapmayı beyan ettiklerinin her yönüyle mutlaka çok iyi sorgulanması gerekir.

***

CHP Tekirdağ İl Örgütü önünde düzenlenen iki büyükşehir belediye başkan aday adayının tanıtım toplantısını yerel medya üzerinden takip ettim. Geçen hafta Emekli Vekil Candan Yüceer’in konuşması hakkında görüşlerimi yazmıştım. Bu hafta da Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay’ın konuşması için düşündüklerimi aktarmaya çalışacağım: Aday adayları katılımcıları seçim havasına sokmaya yönelik hamaset dolu konuşmalar yapıyor. İzleyenler beklediklerini buldular mı bilemem. Ben iki aday adayının konuşmasında da beklediğim açıklamaları duyamadım. İki aday da Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Başkanı bizim Kadir’i eleştirmekten kaçtı ve kendisine teşekkür etti. Konuşma metinlerinde ancak cümleler arasına sıkıştırılan küçücük eleştiri parçacıklarının yer aldığı gördük. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirme konusunda bir korkuları olduğu çok açık. Halbuki aday olma istekleri Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi iyi yönetilmediği için değil miydi? O halde eleştirmekten korkmak neden ve kimden? Bence; CHP Genel merkezi Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin düştüğü durumun muhalefete seçim malzemesi olmasını önlemek için böyle bir uyarı yapmak zorunda kaldı. Aday belirlenene kadar aday adayları uyarıya uymak zorundalar, aday belirlendikten sonra eteklerdeki taşların ortalığa döküleceğinden şüphe duymuyorum. Kazananı kim olur bilemem ama kaybeden; umudunu, CHP’ye bağlamış üyeler ve seçmenler olacaktır, onu biliyorum.

***

Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay on yıl Çerkezköy’e hizmet yaptıktan sonra şimdi Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adayı oldu. Normal olarak o da klasik bir söylemle yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır demektedir. Yaptıkları konusunda eleştirilerime belediye yönetimini devraldığı emekli belediye başkanının imar uygulamalarını aynen devam ettirdiği için kendisine teşekkür etmesiyle başlamak isterim. emekli belediye başkanı kendisine teşekkür etti ama Çerkezköy’ün tamamen rant vurgunundan kaynaklı imarı, çözümsüzlüğe giden sorunlarıyla gün gibi ortada işte. Vahap Akay seçildiğinde keşke onun hiçbir önlem almadan Çerkezköy geneline verdiği bir kat ilavesi kararını geri alabilseydi, maalesef olmadı, yapamadı. Şimdi o kat ilavesi kararından gelen nüfus yoğunluğunun yarattığı otopark, yeşil alan, okul yeri gibi donatı alanı yetersizliği sorunlarıyla yaşamak zorundayız. Birileri yaratılan ranttan ceplerini doldurdu ama halk nüfus yoğunluğundan gelen sorunların karşısında çaresizlik içinde sorunların çözülmesini boşuna bekler durumda kaldı.

***

Büyükşehir olduktan sonra sorunların büyük bir kısmı Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda kaldı. Vahap Akay sorunları Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi programına aldırmasına rağmen yazık ki çözülmesini sağlayamadı. Örneğin on yıldır kangren haline gelen otopark sorununu maalesef hala çözülmedi. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Cumhuriyet Meydanı’na yeraltına tam otomatik otopark yapacaktı; meydan kazıldı, trafik perişan bir hal aldı, halk ve esnaf mağdur oldu. Sonra pandemi dediler, ihale iptal oldu dediler, açılan yeri kapattılar, büyük bir pişkinlik içinde mazeret üretmeye devam ettiler.  Cumhuriyet Mahallesi’nde sekiz yıl kadar önce başlayan yüzme havuzunda yaşananlar otomatik otoparktan farklı değil. Aynı şekilde su temini için ÇOSB’ye tahsis edilen Yoncalı barajından Çerkezköy’e pay almayı bile başaramadılar. Tam bir fiyasko durumu yani. Depreme hazırlık konusunda da Çerkezköy belediyesi çalışmaları yok düzeyinde kaldı. Halbuki Hatay deprem felaketinden sonra binalara hızlı deprem testi uygulayacak cihazlar temin edilerek testlerin başlanacağı konuşuldu ama çok çabuk unutuldu. Bu çalışmalar; seçim falan bir tarafa bırakılarak vakit kaybetmeden tamamlanmalıdır. Kat ilavesi ve imar affı kararlarıyla tadilat yapılan, depremde büyük olasılıkla yıkılma riski taşıyan binaların tespit edilerek bir an önce gereken tedbirler alınması sağlanmalıdır. Bizim Kadir’in Çerkezköy’e yaptığı büyük kötülüklerden biri de Tekirdağ Büyükşehir Belediye’si İtfaiye daire başkanlığına tahsisli belediyemizin teknik hizmetler birimine ait binaların da olduğu arsanın komşu fabrikaya değerinin altında bir bedelle satılma işlemidir. İhalesiz yapılan bu satış işlemi halktan gizlenmiştir. Gazetemizde haber olmasına ve ben köşemde iki kez dile getirmeme rağmen halen satışın detayları hakkında hiçbir açıklama yapılmadı. Vahap Akay satış konusunda beklenen tepkiyi vermemiş, sessiz kalmıştır. Neden? Sosyal demokrat belediyecilik anlayışına yakışıyor mu? Hele hele Atatürk’ün kurduğu CHP’nin iktidarda olduğu belediyelerin böyle bir satış yapmış olmasını kabul edilebilir mi? Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi satış işlemi her yönüyle halka açıklanmak zorundadır. Çağrım; Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, CHP Emekli Parti Meclis üyesi Emekli Vekil Candan Yüceer ile bizim Faik başta olmak üzere CHP Tekirdağ vekillerinedir. Bu arsanın satılması olayında hepinizin sorumluluğu var, satış konusunda halkı aydınlatmak ve hesap vermek zorundasınız. Bugün bunu yapmazsanız yarın vatandaşlar sandıkta hesabı mutlaka soracak, göreceksiniz, benden söylemesi.

 ***

CHP’nin Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olan, kamu görevi yapmış Emekli Vekil Candan Yüceer ve Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay’ın her şeyden önce mal varlıklarını açıklamalarını bekledim. Şimdi “biz zaten göreve başlarken ve ayrılırken kanun gereği veriyoruz” diyecekler, tamam da seçim öncesi oy istediğiniz seçmenlere mal beyanını şimdi verseniz suç mu olur? Bunu engelleyen yasal bir düzenleme var mı? Seçmenin oy vermeyi düşündüğü adayın ve birinci derece yakınlarının; hanları, hamamları, katları, yatları artık nesi varsa bilmesinin kime ne zararı olabilir ki? Esasında bu mal beyanı da bir görüntüden ibaret kaldı ya neyse. Çünkü artık şeytan üçgeninin (kirli siyasetçi-kirli iş insanı-kirli bürokrat) yolsuzluktan elde ettiği paralar kolayca yurt dışında gayri menkul yatırımına dönüşerek ikinci vatandaşlık alınması sıradan bir iş haline geldi. Avrupa ve balkanlar bunların fakir halktan hortumladıkları paralarla yapılan yatırımlarla dolu...                     Allah Belalarını Versin...