BAHAR

“Söz sana yine baharlar gelecek kışa inat.”

Hangi kış bitmedi ki?

Tüm soğukluğuna, inadına rağmen yenilmekte ki bahar;

Yenilmekte şimdilerde bir kez daha kış…

Bahar kapıda, tomurcukların kokusunu getiriyor rüzgâr, ölüm yerini yaşama bırakıyor hızlıca.

Rengârenk giyindi tüm ağaçlar tomurcuklarını.

Bir kış daha devirdik, baharın eşiğindeyiz.

Hayatımız da böyle aslında; hangi gecenin sabahı olmamış ya da hangi kışın baharı…

Geçer kural bu; geçecek.

Kolay değil aslında yaşamak; herkes kendi gecesinin sabahını bilir, her acı kabuk bağlar, sabır sürünce. Sadece bazısını biraz daha fazla üflemek gerek, hepsi bu.

***

Daha dün yaşlı haline rağmen dilenmeden köşe başına satış yapmaya çalışan yaşlı amca, bugün yoğun bakımda ve durumu ağırmış.

Yeni öğrendim; zehirlenmiş sobadan. Ziyaret etmiştik, erzak, eşya, ufak tefek bir şeyler götürmüştük.

***

Kızıyorum aslında çaresizliğime, çoğu zaman yetişemiyorum, üzülüyorum.

Keşke elimde sihirli bir değneğim olsa diyorum.

Çaresizlere umut olsa bir anda…

Ve keşke o dede için çok daha fazla şey gelebilseydi elimden.

Üzgünüm!

***

Allah herkese de hayır yapmayı nasip etmezmiş; nasibinse çorbada tuzun olurmuş.

Hani bir söz vardır; Bir kendime baktım, bir de derdi olana.

Utandım; keşke utansak, sahiden bizde olan boş dertlerimizden, bakmayıp görsek, dokunabilsek yüreklere.

***

Öyle çok yüreği güzel arkadaşım oldu ki çorbaya tuz atan; hızla sardık iki çocuklu sefalet içindeki ailemizin yaralarını.

Artık doğalgazı olan tertemiz, yani insan gibi hayatları, evleri, eşyaları var ailemizin.

Mutluluk bu işte; bu da nasip işi…

***

Şükredelim, inanın, inanın, çokça şükredelim, dayanmak çok zor o ailelerin yaşadıklarına.

Siz hiç buz gibi evde yorganla ısınmaya çalışan çocuklar gördünüz mü?

***

Seçim gündemi sıcak bir hayli; tabiri caizse kaynıyor hem de…

Başkan adayları, ekipleri ile sahalarda gündüz gece…

Sayısızca projeler var. Birçoğu adeta şehre imza atmak olacak gerçekleştirildiğinde.

Hayırlısı diyelim biz de.

Küçük bir tavsiye başkanlarıma naçizane; gerçek ihtiyaç sahipleri ‘ben açım, ben buz gibi evde çocuklarımı yorgan altında ısıtıyorum’ demez, diyemez.

Sizler hazır sahalardayken, aynı zamanda iyi birer gözlemci olun, not alın, el uzatın, unutmayın!

Yapılacak projeler elbette önemli fakat üşüyen, karnı aç olan insana, yolu köprüyü altından dahi yapsanız ne fayda!

İnanın zor değil, bakmayın sadece görün…

Hangi siyasi parti olursa olsun, insan olmaktır bunun özü.

Evet, elbette makam önemli fakat o makamdan inince halkın arasında iyi ki varsın diyen insanların çokluğudur gerçek kazanç.

Tüketim toplumuyuz maalesef.

Her şeyi çok hızlı tüketiyoruz.

Sevgi, saygı, komşuluk en hızlı tükenenler arasında.

Komşusu açken tok yatmak…

Hele sorun vicdanınıza ne cevap verecek.

***

Kimi yağmurda ıslanır, söylenir kızar damlalara.

Kimi ise hisseder yağmurun gizemini.

İşte tüm mesele bu aslında; hissetmek!

Hissedenlerden olalım; bahar getirelim onların da kışlarına… Selam ve dua ile…