BAŞLIYORUZ…

Mart 2020. Ülkemizin hareketliliğini kaybetmeye başladı ay…

Dünyayı etkisine alan Covid-19 virüsü sebebiyle spor dahil birçok alanda faaliyetlerimiz durdu. Unutulan bir şey vardı; futbol aşığı, fanatiği, hastası bir ülke olduğumuzu unuttuk. Hemen ani bir açıklamayla tüm spor faaliyetlerinin durduğu açıklandı. Tabi Türk halkı olarak sessiz sedasız sürece takip etmek olur mu? Olmaz. Ülkecek başladık senaryolara. Bir de bu duruma kulüp başkanları katıldı. Ligin son sıralarına doğru olan kulüp başkanları ‘Ligden düşme olmasın’ diye dilekçe verirken lig olduğu gibi bitsin, lider şampiyon sayılsın, diye dilekçe veren de oldu. Maalesef bizim ülkemiz spor özellikle de futbol konusunda öyle Fransa, Hollanda gibi hoşgörülü olamaz. Çünkü futbolla yatıp kalkıyoruz. Ligi olduğu gibi bitirmek, iç savaşı başlatmak gibi bir şey olurdu. Neyse ki TFF yetkilileri bir tarih belirledi ve kulüplerimiz hazır olsun dedi. Hayırlısıyla o özlemle beklenen tarih, beklenen gün geldi Allah’ın izniyle bu işin içinden kimsenin saçının teline zarar gelmeden başlar ve biter.

***

Tabi dedim ya. Biz Türk halkı rahat duramayız. Şimdi ligde ne olur ne biter bunun senaryoları başladı. Aslında bana sorarsanız heyecanını kaybetmiş bir lig olacak gibi gözüküyor. Özellikle ilk 3-4 hafta hazırlık maçları ayarında düşük tempolu maçlar izleyebiliriz. Özellikle havanın Ege ve Akdeniz bölgesinde 35 derece ve üzerinde olacağını düşünürsek, ne kadar hazırlanırsa hazırlansınlar tempo yakalanamayabilir.

***

Ligin sonunu merak eden sayısında düşüş yaşanırken şampiyonluk özlemi çeken Trabzonsporlular da merak ve istek gözlemliyorum. Zira tribünlerin de boş olacağını düşünürsek Trabzonspor’u bir adım önde görüyorum. Bu sezon tribünle değil iyi oyun ve yıldız oyuncularının skorerliği ön planda iken Galatasaray için bunu söylemek mümkün değil. Tribünlerin olmayacak olması Galatasaray’ı bir adım geri atacağını düşünüyorum. Özellikle iç saha maçları. Başakşehir ise son yıllarda son 10 haftaya çok iyi girip sonunu getiremiyor. Şu an gidişat Trabzon’dan yana gibi duruyor. Bekleyip göreceğiz...