BÖYLE BİR ÇAĞIN İNSANI OLMAK

Sustuğum şeyler var, hiç konuşmadıklarım…

İçinde kaybolduğum şehirler var ve içimde kaybolan insanlar

Eskisi kadar kafama takmasam da bazı şeyleri

Bazen yine de içimin almadığı haksızlıklar var!

Hak ettiklerimle, vazgeçtiklerimi ayırdığımdan bu yana…

Solumu sevdiklerime,

Yolumu ise Allah’a bıraktım

Rabbim varacağım yeri de duracağım yeri de benden daha iyi bilir.

***

“Güzel insanlar biriktirin” demiş şair

Nasılsın yerine yüreğin iyi mi? sorsunlar

Zor ama şu zor zamanlarda size iyi gelenlere sıkı sıkı sarılın

Ayırmayın yanınızdan…

Babaannem derdi ki;

“Tencerelerinizi sizden daha parlak olmasına izin veremeyin”

Ev işlerini bu kadar ciddiye almayın

Evlendiğimde birileri gelip beni ziyaret ederse diye günde 24 saat evimin düzenli olmasını istedim

Ama sonra hepsinin çok meşgul olduğunu öğrendim

Kimi çalışıyor, kimi geziyor kısacası herkes meşgul

Hayat kısa

Evet düzenli ol ama ev hayatının seni esir almasına izin verme.

Gerekiyorsa toz al ama bir şiir yazmak, yürüyüşe çıkmak, arkadaşlarınla vakit geçirmeyi erteleme

Yaşlanınca bugün yapmak istediklerini yapacak enerjin olmayacak

Ya da yarın olacak belki yarının içinde sen olmayacaksın

***

Eyy kadın!

Bırak saçını süpürge etmeyi

Süpürgene bin ve uç…

Biraz espri de katalım yazımıza

Hayatı erteleme

Bakma gör kısacası

Ne dünya derdi biter ne de ev işleri

Her yeni gün başka bir hayat savaşıdır

Şükret, dua et, sabret

Nefes aldığın her an şükür sebebidir

Bu aralar bir taraftan virüsle uğraşırken diğer taraftan insan demeye utanacağımız garip varlıkların

Yaptıkları ile şaşkınlaşıyoruz

Biri çıkar salça fabrikasında domatesleri ayakları ile ezer

Biri çıkar süt fabrikasında süt banyosu yapar

Birileri çıkar çıkar çimento, demirden çalar

Yüzlerce vatandaşımıza mezar olur

Birileri çıkar zor zamanlarda fırsatçılık yapar stok yapar

Vatandaşların kanını emer

Kısacası mı?

Kime güveneceğimizi bilemediğimiz garip bir çağa denk geldi ömrümüz

Ecdadımız Mimar Sinan ve onun gibi nice mimarların yaptıkları eserler asırlardır ayakta

Ustalık, esnaflık, insan olma ahlakları vardı çünkü

Ne olursan ol önce insanlığa saygı duyacaksın

Kul hakkından haberin olacak

Okumuş ama maneviyatı boş ise eğitilen

Uzaya çıkacak teknolojiye bile ulaşsan boş

Böyle bir çağın insanı olmak

İmtihan olarak hepimize yeter 

Mükemmel bir hayat isteğimiz yok

Dürüst insanlar

Samimi selamlar   

İçten gülümsemeler olsa yeter.

Ne imtihanlar misafir ettik bir bilsen

Hiç hesapta yokken

İyi ki acıyı hafifletecek dualar ezberledik çocukken…

***

Çarşı pazarda kendi ürettiği sebze meyve satan ihtiyaç sahibi büyüklerimize destek olalım

Hele ki zor zamanlardan geçtiğimiz şu günlerde …

Pazarlık yapmadan alışveriş yapalım

Kimseye minnet etmeden tek başlarına yaşam mücadelesi veriyorlar

Yumurtaları ne kadara satıyorsun? diye sordu   

Yaşlı adam cevap verdi.

“Tanesi 1 lira kızım”

“5 liraya 8 yumurta olursa alayım, olmuyorsa gideyim.”

Yaşlı adam boynunu büktü

“Gel kızım istediğin fiyata al”

Belki de bu iyi bir başlangıç olur çünkü bügün tek bir yumurta bile satamadım

Yumurtaları aldı ve kazandığını (!) düşünerek çekip gitti.

Süslü arabasına bindi ve arkadaşlarıyla lüks bir restorana gitti

Orada o ve arkadaşları istedikleri her şeyi sipariş ettiler

Biraz yediler ve sipariş ettikleri birçok şeyi de yemeden bıraktılar.

Hesabı istediler

Fatura 250 geldi

200 lira verdi “üstü kalsın “dedi

Mesele şu ki;

Neden her zaman muhtaç olanlardan Bir şeyler satın aldığımız zaman güç bizde oluyor?

Ve neden ihtiyacı olmayan kişilere karşı bu kadar cömert olduk

Yaşamımızda iyi insanlarla, acıma hissi olanlarla

karşısındakinin acısını kendi acısı gibi görenlerle karşılaşmak dileğimizle

selam ve dua ile…