Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
30 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

BU; SENİN HİKÂYENDİR! (2)

06 Aralık 2023, Çarşamba 11:37

Yazı dizisi önceki yazımda (1) seçmenlerin oy kullanırken yanlış tercih nedeniyle seçim sonrasında pişman olarak “elim kırılsın” yakınmasının sonucu değiştirmediğini, önemli olan seçim öncesi gereken dikkati göstererek doğru tercih yapmak olduğunu vurgulamıştım. Seçimde yanlış tercihin sorumlusunun doğrudan seçmenin kendisi olduğuna “kabahatin çoğu değil, tümü senin canım seçmen kardeşim” diye eleştiri getirmiştim. Burada seçmenlerden haklı olarak “iyi ama adayları biz belirlemiyoruz ki biz partimizin yazdığı listeye oy veriyoruz” itirazını duyar gibi oluyorum.

***

Doğrudur, maalesef siyasi partilerin hemen tümü kendi üye ve delegelerine güvenmedikleri için belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve milletvekili aday listeleri genel merkez veya yetkili kurullar tarafından hazırlayarak seçmenlere dayatmaktadır. Yanlış esasında burada başlamaktadır. Hani ”hakimiyet kayıtsız şartsız milletin”di. Millet hakimiyeti TBMM çatısı altında vekilleri aracılığı ile kullanırdı. Millet özgür iradesi ile vekilini seçme hakkını kullanamazsa hakimiyet nasıl milletin oluyor? Aslında doğru tercih yapmanın ilk adımı da aday belirleme yetkisinin siyasi parti üye ve delegelerinde olmasından geçmektedir.

***

Dolayısıyla seçmenin öncellikle üyesi olduğu siyasi partinin aday belirleme süreçlerinde doğrudan katılma mücadelesini vermesi gerekiyor. Bana göre bu çok kolay verilecek bir mücadeledir. Kolum kırılsın diyen seçmen kardeşim; oy vermeyi düşündüğün siyasi parti, adayını sana sormak yerine genel merkezden dayatma yapıyor, “senin adayını ben seçiyorum, sen tıpış-tıpış gidip benim senin için uygun gördüğüm adaya oy vereceksin” derse; bu dayatmayı protesto ederek o partiye kesinlikle oy verme. Size aday dayatanlar kendi bölgelerindeki adayı sizin belirlemenize imkan veriyor mu? Hayır, o halde sizin yerinize belirledikleri adaya oy vermenizi hangi yüzle istiyorlar.

***

Sistemin kilitlendiği, gömleğin ilk düğmesinin yanlış iliklendiği nokta tam da burası işte. Siyasi partiler belediye başkan adayını belirlemeyi üye ve delegelere neden bırakmıyor? Çünkü belediyede yaratılarak dağıtılan imar ve ihale rantları siyasetin finansmanı için önemli bir kaynak oluşturuyor ve parti yönetimleri bu kaynağın kendi kontrollerinde kalmasını istiyorlar. Sağcı-solcu, liberal-muhafazakar hiç fark etmiyor hepsi kontrolü kendi ellerinde tutuyor. Belediyede iktidar olan parti bu rant imkanı kullanıyor, sen yeni seçim olunca artık bu düzen biter diye beklerken yeni gelen belediye yönetimi de rant çarkını döndürmeye devam ediyor. Değişen ranttan zenginleşen oluyor.

***

Kolum kırılsın diyen canım seçmen kardeşim; işte bu çarka çomak sokacak olan biri varsa o sensin. Ne oy atan elinin kırılmasını iste, nede başka bir kurtarıcı bekle. Tek yapacağın algı operasyonlarına karşı uyanık olup, oyuna sahip çıkmak. Seçim tuzaklarına düşmeden tercihini doğrudan, dürüstten, ahlaktan, helali-haramı bilen beyt ül mala el sürmeyen den yana yapmandır. Ama yapamıyorsun. Çünkü gelen çalıyor, giden çalıyor, tuzağına düşüyor ve hepsi aynı diyorsun. Yanılıyorsun, aynı olan sensin, istediğin, beklediğin aday var ama tuzağa düşüp teslim olduğun için o adayı seçemiyorsun. Adeta KIRK KATIR MI, KIRK SATIR MI? dayatmasına kabul ediyorsun. Vergilerinin çalınmasını kaderin olarak kabul ediyorsun. Bak büyük halk ozanı Ruhi SU ne diyor;

Bize göz verildi, gözleyin diye

Dil verildi, söyleyin diye

Kulak verildi, dinleyin diye

El, gövdede kaşınan yeri bilir

Dert bizde, derman ellerimizdedir

Ararsan bulursun

Kırk yılda bir aradığını yönetimi bulduğun zaman kıymetini bilmeyerek nankörlük ediyor yine tuzaklara düşüyor, sonra yine elim kırılsın diyorsun. Şimdi; bir yaşamak zorunda bırakıldığın kentte yapılan imar rezilliklerine, bir ihale rantından zenginleşenlere bir de kendi haline bak. Sorumlunun sen olduğunu sakın UNUTMA!

“KABAHATİN ÇOĞU DEĞİL, TÜMÜ SENİN CANIM SEÇMEN KARDEŞİM”

Yazının Devamı: Bu; Senin Hikayendir! (3) “TANI BUNLARI” 12/12/23 Salı günü yayımlanacaktır.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum