Tekirdağ
30 Nisan, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    33.09
  • EURO
    36.10
  • ALTIN
    2596.3
  • BIST
    11131.02
  • BTC
    63525.102$

“Demokrasiyi Savunmak Cunta Naralarıyla Olmaz”

10 Nisan 2025, Perşembe 13:51

Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk iddiasıyla tutuklanmasının ardından Sayın Özgür Özel’in Saraçhane’deki trajikomik “ayaklanma” çağrısı, şahsımı CHP’den soğutmaya ve nihayet koparmaya yetti de arttı bile.

Sebebi şu:

Evet, gösteri ve mitingler partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının yasal hakkıdır. Kendisi de “Yasal hakkımızı kullanıyoruz” dedi. Ancak yasal gösteri ve mitinglerin serbest olduğu bir ülkede cunta olmaz, diktatörlük olmaz. Demokrasiyi savunan biri; devletin polisine saldırmaz, tahrik etmez. Ülkenin Cumhurbaşkanına küfür etmez, ettirmez.

Demokrasi ve adaleti savunduğunu söyleyen bir lider, kendi halkının işlettiği ve markalaştırdığı ürünleri boykot ettiremez, “Şu şu ürünleri almayın, şu şu yerlere gitmeyin, şu kanalları izlemeyin” diyemez.

Yabancı basına çıkıp kendi ülkesini kötüleyemez. Her lider desteği kendi halkından ister, başka ülkelerden değil. “Türkiye'de adalet yok, demokrasi yok” diyemez.

Daha dün seçimle ezici bir çoğunlukla gelmiş bir Cumhurbaşkanına “diktatör” ya da “cuntacı” diyemez.

Zaten düşündüm: "Acaba ben mi yanlış biliyorum ‘cunta’ ne demek?" İnternete tekrar baktım.

Cunta: Azınlığın gayrimeşru yollarla, zorbalıkla yani kılıçla, silahla yönetimi ele geçirip çoğunluğa hükmetmesidir. Yasaları askıya almasıdır. Yani bildiğim gibiymiş.

Hani hırsız, kalabalığa karışınca dikkat çekmemek için “Hırsız var!” diye en çok o bağırır ya, onun gibi…

Yıllardır bir inat uğruna, Sayın Cumhurbaşkanının karşısına kimi koydularsa hep karşı adaya oy verdim. AK Parti kurulduğunda ilk seçimde oy verdim ama bir daha hiç vermedim. MHP’nin AK Parti’ye muhalif olduğu dönemde, MHP'ye oy vererek bu alışkanlığı devam ettirdim. Sonra ittifak oldular, ama ben o alışkanlıktan vazgeçmedim.

MHP saflarındayken oy vermememin bir anlamı vardı.

Ama şimdi kendime soruyorum: “Yanlış yolda mıyım?”

Çünkü eğer Cumhurbaşkanı gerçekten diktatörse; biz bu ülkede gösteri yapamayız, anasına-avradına küfür edemeyiz. Ama ediyoruz.

Atatürk’ün kurduğu partinin bugünkü lideri, ülkesini yabancılara şikâyet edemez. Bu gayrimilli bir tutumdur.

Ülke yönetimine talip olan bir lider; ülkenin ekonomisini etkileyebilecek şekilde, vatandaşın işletmesine karşı boykot çağrısı yapamaz. Bu halkı cezalandırmaktır.

Ve en vahimi: hakkında yolsuzluk iddiası bulunan bir belediye başkanı için ülkeyi kaosa sürükleyemez.

Benzer bir durum geçmişte MHP’nin Adana’da yaşadığı bir olayda olmuştu. Sayın Devlet Bahçeli, hakkındaki mahkeme süreci tamamlanana kadar Adana Büyükşehir Belediye Başkanını partiden ihraç etmişti. “Hırsızsa benim hırsızım” deyip sokakları karıştırmamıştı. Ülkücü gençleri cezaevine attırmamıştı, anneleri bayramda evlatsız bırakmamıştı. O dönem belediye başkanı aklanınca, tekrar partisine dönmüştü. Doğru olan da buydu.

Şimdi soruyorum:

CHP’nin kurumsal kimliği mi önemli, yoksa Ekrem İmamoğlu mu?

Peki, Ekrem İmamoğlu kusurlu çıkarsa ne yapacaksınız? Millete bunu nasıl anlatacaksınız?

Bu milletin bu kadar sorunu varken, AK Parti’ye yapılacak sayısız muhalefet konusu varken, neden bu kaos?

Bu millet size gerçekten ümit bağlamıştı. Yerinizde oturup sakin bir şekilde beklerseniz zaten iktidar olacaksınız. Ama belli ki niyetiniz bu değil. Olsa da bu millete bir faydanız olmayacak, buna artık kanaat getirdim.

Yiğidi öldür ama hakkını da ver, derler.

Evet, bu fakir (Cumhurbaşkanı), bu ülkeye birçok hizmet etti. Pahalı da olsa yollar, köprüler, hastaneler, üniversiteler, adliyeler, cezaevleri yaptı. Anayasada değişiklikler yaptı. Evet, bazılarını kendine bağladı ama yine de yaptı.

Fakir büyüdü, kendisi de kendine fakir diyor. Belki çocuklarına da bir şeyler yaptı. Belki de vebaline giriyoruz; kim bilir, evlatları çalıştı kazandı.

Ama ne olursa olsun, yaptığı hizmetleri inkâr etmeyelim. Siz hem “öldürüyorsunuz”, hem de hakkını vermiyorsunuz.

Bir şey daha: Belediyelerde elde ettiğiniz başarı sizin değil; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurduğu ittifak kültürünün meyvesiydi. Siz sadece onun ekmeğini yediniz. Ama bu itici söylem ve eylemlerinizle artık onu da göremeyeceksiniz.

Zaten en büyük cuntayı siz Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptınız. Hep söylüyorum:

Fenerbahçe, yıllardır Aziz Yıldırım’ın ahından dolayı şampiyon olamıyor. Siz de Kemal Kılıçdaroğlu’nun ahından dolayı iktidar olamayacaksınız. (ironi)

Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum