EYVAHHH

Konuştuğum her ortamda ya da mağduriyet yaşayan bir kadına karşı her zaman susma, konuş derim. Hakkını ara devlet var, iyi insanlar az ama bitmedi derim…

2.kitap olarak hazırlığını yaptığım bir konu var ve araştırmalar yapmam gerekiyor; tamda mağdur olan kadınlara yönelik araştırmalar. Hakları, yaşadıkları, ne yapmaları gerektiği gibi… Ama araştırmalarım derinleştikçe görüyorum ki; kadının mağduriyeti hiç bitmiyor.

***

Örnekleri çok ama ben bir tane örnek vereyim; çocukluğu boyunca kız çocuksun denip baskıya maruz kalıyor, gençliği hapis hayatı ve evleniyor. Evlenince eş başlıyor eziyete, çocuklar oluyor ve şiddetin her türlüsünü, fiziksel ve ruhen yaşıyor. Bitti mi? Yo… Polise sığınıyor; önce ilgi alaka ama aynı akşam eş serbest kadın evinde… Birde şikâyet ettiği için darp ediliyor. Zaten beden morluklar, kalp yaralar içinde… Susma diyoruz ya yine susmuyor, mücadeleye kurtulma çabasına devam ediyor. Sığınıyor kadın sığınma evine! Şimdi derin bir nefes alın, eziyet hala devam ediyor. Yöneticiler seni lanet gibi görürken; haklarını da gözetmiyor. Gel-me der gibi bir ilgisizlik, askeri nizam bir düzen, yanındaki çocuğa bile merhametsiz bir bakış… Bir hapishaneden, diğerine transfer olundu olay sadece bu; mekân değişti, şiddet değişmedi!

***

Küçük bir örnek daha; kadının şiddetten polis kaydı da var, ölümle tehdit ediliyor ve eşe uzaklaştırma veriliyor. Kadın hayatında hiçbir işte çalışmamış ve çocukları var. Sosyal hizmetlerde prosedürler belli, gelen yetkililerin eli kolu bağlı yardım bağlanamıyor. İşe girse çocuklar yalnız, evde kalsa masraflar devam ediyor. Arkadaşlar erkeği uzaklaştırınca gökten para yağmıyor kadına! Elektrik, su, mutfak; devam ediyor. Hayat devam ediyor. Soruyorum size, kim dur diyecek bu şiddete? Hepimizin yok mu; kız çocuğu, ablası, annesi, eşi?

***

Elinizdeki telefon yere düşçe ‘’eyvah’’ dersiniz, kim bu duruma EYVAH diyecek? Yasalarla ve insanlıkla kadınlarımızı korumayı nasıl başaracağız? Erkeklerin artık kadınlara gücüyle değil de, güllerle yaklaşması gerektiğini kim anlatacak? Sorunların konuşularak hallolduğunu kim gösterecek? Ya da bu cezalar ne zaman insanları şiddetten vaz geçirecek? Susmayın diyoruz ya hani, konuşanların ölmelerini kim engelleyecek?… Artık bana dokunmayan yılan bin yaşasın atasözünü askıya almanın vakti geldi de geçiyor bile… Bir atasözü daha var mesela; Bugün bana, yarın sana!