MİLLET ve MİLLETVEKİLLERİ (6)

Ülkemizin yaşadığımız sorunlara çözüm üretecek her meslekten bilgili, birikimli insan kaynağı vardır. Bu değerli kaynak siyaset kurumu tarafından görmezden gelinerek, küstürülerek hoyratça israf edilmektedir. Liyakat sahibi bu kaynak siyasi parti genel merkez, il-ilçe yönetimleri tarafından sergilenen ayak oyunlarıyla siyaset dışında tutulduğu için küsmekte ve siyasetten uzaklaşmaktadır. Seçimle gelinen görevlere merkez yoklaması ile aday tespitinde ısrar edilmesi bu yetişmiş deneyimli kadroların siyasetten uzaklaşmasının bir başka nedenidir. Temel sorun: Siyasi partilerin kemikleşmiş dar kadrolarında liyakat yerine sadakati tercih etmesinden kaynaklanmaktadır.

***

Bu seçim dönemi için seçmenlerin yapacağı bir şey yok gibi gözüküyor. Yine genel başkanlar ve /veya genel merkez yöneticilerinin seçtiği adaylar oylanacak, aynı kısır döngü devam edecektir. Seçim sonrası oluşacak meclisten ilk talep ve beklenti; Anayasa, siyasi partiler kanunu ve seçim kanununda yapılacak değişikliklerle; seçimle göreve gelen her siyasi adayın, siyasi parti üyelerinin oylarıyla ve hakim gözetiminde yapılacak ön seçimle belirlenmesinin sağlanması olmalıdır. Siyasi partilerin genel merkezlerine bu konuda bir tercih hakkı tanınmamalıdır. Adayların ön seçimle belirlenmesi yasal güvenceye alınırsa aynı zamanda Anayasamızın 6.maddesinde de yer alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün “HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” ilkesi hayat bulacaktır.

***

Özellikle Anayasa ve kanun değişiklikleri ile ön seçim güvenceye alınması konusunda bıkmadan, usanmadan ısrar etmek gerekir çünkü; Siyasi parti liderleri verdikleri sözleri çok çabuk unutabiliyorlar. Örneğin; CHP genel başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU 22 Nisan 2011 tarihinde CHP genel merkezinde 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan 24.dönem milletvekili genel seçimleri için hazırlanan seçim bildirgesini ve aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada “UMUYORUM Kİ ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE BÜTÜN ADAYLARIMIZ ÖN SEÇİMLE GELECEK, BUNUN ÇALIŞMASINI YAPACAĞIZ.” Vaadinde bulunmuştu. Sene 2023 oldu, adaylar hala genel merkezin tespit ettiği komisyonların değerlendirmesi ve parti yetkili kurulları ile genel başkan onayı ile belirlenmeye devam ediyor.

Bu tercih siyasi parti genel merkezlerinin ellerine geçirdikleri yetkiyi vermek istemediklerini çok açık bir şekilde göstermektedir. Yarattıkları bir çeşit kast sistemi ile genel merkez yöneticileri kendi istedikleri sürece milletvekili olabilmektedir. Örneğin CHP grup başkan vekili Engin ALTAY 6 dönemdir Milletvekili olarak görev yapmış,7. Dönem İstanbul 3.bölge 1.sıradan yine aday olmuş. Bir başka örnek te CHP sözcüsü Faik ÖZTRAK,5 dönemdir milletvekili,6.dönem yine Tekirdağ 1.sıra Milletvekili adayı.

***

Öyle bir sistem oluşturmuşlar ki genel merkezde kümelenmişler, kendilerini aday gösterip, kendileri onaylayarak listelerin başında yer alıyorlar. Partili seçmenlere söz hakkı tanımıyor, oluşturdukları sistem gereği seçmen mecbur bırakıldığı için siyasi yaşantılarına devam ediyorlar. Bunlar milletvekilliğini adeta profesyonel bir meslek haline getirmişler. Olur mu, böyle demokratik bir düzen olur mu? Kendi partisinde üyelerine demokratik bir ortam yaratarak aday belirleme imkânı vermeyenler ülkeye demokrasiyi nasıl getirecek. Kendilerine güveniyorlarsa neden kendi üye veya delegelerinin önüne bir kez olsun sandık koyarak sandıktan çıkıp aday olma cesaretini göstermiyorlar?

***

Sayın Milletvekilleri bu kadar uzun sürelerde ne yaptılar ne verdiler bu millete. 21 yıldır devam eden bir iktidarı ürettiğiniz politikalara milleti inandırarak ikna edemediğiniz için değiştirememişsiniz hala milletvekili adayısınız. Millet sizin gibi vekillere güvenmiyor, değişim istiyor. Bunu nasıl ve ne zaman anlayacaksınız? Kısaca İstenmiyorsunuz. Gösterdiğiniz pişkinliğe ancak pes yani pes diyebiliyorum. Millet faruzaruret içinde açlık sınırında yaşamaya çalışırken sizler iktidar partisi ile koalisyon yaparak yarattığınız 5 yıldızlı milletvekili imkânları ile imtiyazlı bir sınıf haline geldiniz. Rüyanızda görseniz inanamayacağınız bir lüks içinde yaşadınız, yaşıyorsunuz. İnsanda biraz utanma olur yahu utanma! Engin bey, Faik bey size bir çağrıda bulunuyorum; sevilmediğinizi, İstenmediğinizi görün artık, istifa edin ve derhal adaylıktan çekilin. Kemal Kılıçdaroğlu kibarlığından size bunu söyleyemiyor, ben söyleyeyim, örgütlerin ve seçmenin beklentisi budur. Yaptığınız ayak oyunlarıyla aday belirleme marifetlerinizi izlemekten bıktık, hep yalan hep dolan 30 yıl oldu artık çekilin yahu. Biraz olsun saygınlığınız kaldıysa onu da tüketmeden çekilin, gençlerin ve siyasetin önünü açın.

***

Geçen hafta gazetemiz aracılığıyla Tekirdağ Milletvekillerinin tümüne; aldıkları ödenek, yolluk, harcırah, telefon ve posta masrafları ile sekreter, iki danışmanın maliyetleri ve diğer sosyal haklar için e-posta ile yönelttiğimiz sorulara cevap alamadık. O üst düzey bürokratların kaç yerden maaş aldığını açıklayan Zonguldak Milletvekili de cevap verme zahmetinde bulunmadı, sorularımızı alışık olduğumuz kalıpla ticari sır olarak değerlendirdiler herhalde. Milletin bu soruların cevabını bilmesi en doğal hakkıdır. Hem Cumhurbaşkanına diplomayı göster diyen siz değil misiniz? Aday olamaz diye YSK ya itiraz etmediniz mi? Siz neden ödediğimiz vergilerden aldığınız maaşınızı ve diğer sosyal ödenekleri açıklayamıyorsunuz? Bunu bilmemizi neden istemiyorsunuz? Sizi gidi 5 yıldızlılar sizi.

***

Millet bu çürük düzeni değiştirmek isterse zorlu ve uzun bir mücadeleye hazır olması gerekir, ancak unutulmasın ki: bütün demokratik kazanımlar uzun ve zorlu bir mücadele sonunda olur. Ya yeni bir yol bulunur ya da yeni bir yol açılır. Sonunda kazanan değişim isteyen, inanarak hakkını savunan halk olmuştur, sosyal adaletsizlik altında ezilen, hep bedel ödemek zorunda kalanlar sorunlarından kurtulmak istiyorsa yine öyle olmak zorundadır. Millet ya yeni bir yol bulacak ya da yeni bir yol açacaktır.

***

Muhalefet liderlerinin vaatleri arasında çok sıklıkla devlet harcamalarında tasarruf yapılacağından söz edilmektedir. Kesinlikle katılıyorum. Yalnız objektif olarak değerlendirildiğinde tasarruf için uçaklar ve ultra lüks binek araçlarından önce milletvekili sayısı azaltılmalıdır.  Çünkü; Açıklamaya çalıştığım gibi bu kadar geniş ve zengin özlük haklarına sahip 600 Milletvekilinin getirdiği maliyet hem ekonomimizi zorluyor hem de millet ile milletvekili arasında ciddi bir sosyal adalet ayrımcılığına neden oluyor. Önce Milletvekili sayısı düşürülmeli sonra özlük hakları milletin sahip olduğu haklarla dengeli olmalıdır.

Bu günkü yazımı Hacı Bektaş-ı Veli den bir alıntı ile bir alıntı ile bitirmek istiyorum.

***

Dostlarım kardeşlerim canlarım,

Kaldırın başlarınızı

Suçlular gibi yüzümüz yerde, Özümüz darda durup dururuz

Kaldırın başlarınızı yukarı,

Bize göz verildi gözleyin diye, Kulak verildi dinleyin diye

El gövdede kaşınan yeri bilir, Dert bizde derman ellerimizdedir

Ararsan bulursun, Verirsen alırsın, İnanmazsan gelir görürsün

***

ÖNEMLİ NOT: KIZILAY IN KAN STOKLARI TÜKENME AŞAMASINA GELMİŞ, KIZILAY BAŞKANINA HAKLI OLARAK KIZSANIZ DA KAN VERMEKTEN KAÇMAYALIM, YİTİRDİKLERİMİZ BİZİM CANLARIMIZ KAN BAĞIŞINA DEVAM LÜTFEN…

(Millet ve Milletvekilleri (7) yazısı pazartesi günü yayımlanacaktır.)