OLMADI, YİNE OLMADI...

CHP Parti Meclisi Pazartesi günü yaptığı toplantı sonunda yerel seçimler için belediye başkan adayları belirleme gündemini tamamladı. Ardından Salı günü aday yapılmayanların seri halde istifa seremonisini izledik. Yazılarımı izleyenler tanıktır, beklediğim bir sonuçtu, şaşırmadım. Ancak istifa edenlerin CHP yönetimini çok ağır ithamlarla suçlamalarını yadırgadım. Son ana kadar adaylık beklentisi ile gelişmeleri ses çıkartmadan izleyenlerin, aday yapılmayınca böyle bir tepki vermesi siyasetin nasıl kişisel çıkar beklentisi ile yapılır hale geldiğinin bir göstergesidir.

***

Ocak ayı sonunda yazdığım köşe yazısında 38.büyük kurultayda değişim diye yola çıkanların koltuklarda oturan isimler dışında CHP’de bir değişim yapmadıklarını “değişim bu mu?” diye eleştirmiştim. İstifa edenlerin gerekçelerine baktığında eleştirilerimin ne kadar isabetli olduğu daha iyi görülecektir. Yaptıkları tek değişiklik; dört dönem vekillikten sonra büyükşehir belediye başkan adaylığı oldu. Evet acı ama gerçek budur. CHP’de ne göreve gelen yeni yönetim, ne de bundan önceki Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu yönetimleri üyelerin taleplerine rağmen özellikle aday belirlemede istenen değişimi maalesef yapmamıştır.   

***

Göreve gelen yönetimler dar kadrocu anlayışla partinin üye sayısını kontrol edebilecekleri oranın altında tutmuşlardır. Partiye aday belirleme yetkisini sürekli olarak genel merkez tasarrufunda tutan bir anlayış hakim olmuştur. Parti yönetiminde kim varsa milletvekilleri ve belediye başkan adaylarını kendilerine bağlı, sadakat gösterecek kişilerden oluşturdu. Böyle bir yönetim anlayışı benimsenerek bu güne kadar tavizsiz uygulandı, itiraz ederek biraz ses yükselten hemen partiden dışlandı.

***

Sonuç olarak aynı isimler defalarca belediye başkanı ve milletvekili oldu, ancak CHP bir türlü seçmene umut olamadı. Vekiller halka umut olmadıkları için hiç rahatsız da olmadılar pişkinlikle aldıkları maaşlarla ceplerini doldurup kendilerine servet ve garantili bir gelecek sağladılar. Ne yaptınız diye sorulduğunda bölge sorunlarını TBMM ne taşıdık diyeceklerdir. Sonuç; hiç önemli değil abiler, ablalar milletin sorunlarını meclise taşıdılar ya tamam işte görevlerini yapmış oldular. Şaka değil, karşılaştığınız vekile sorun bakalım başka bir cevap alacak mısınız? Seçmeni ikna edecek bir politika geliştirip umut olamadıkları, halkın çektiği bunca sıkıntıya rağmen 22 yıldır süren AKP iktidarı için kendilerini asla suçlamazlar.

***

Kupon arazi tanımlamasını AKP’nin yaptığı imar  talanından öğrenmiştik. CHP’nin belediye başkan adaylığı tercihlerinden kupon belediye başkanlığı tanımlamasının ne olduğunu öğrenmiş olduk. CHP parti meclisinin onayladığı son belediye başkanları listesinde kazanması garanti olan yerler kupon belediye başkanlığı olarak değerlendiriliyormuş. Daha önce genel başkan sekreterinin, avukatının doktorunun milletvekili yapıldığını biliyorduk şimdi de yine genel başkanın avukatı ve P.M de arkası olanların kupon belediye başkan adayı olarak atandığını görüyoruz. Yani CHP cephesinde değişen bir şey yok. Bu gidişle değişiklik olacağı da gözükmüyor.

***

Bu durumda CHP üyeleri acaba sorumluluklarını biliyor, görevlerini yapıyor mu sorusu akla geliyor. Partinin kararlarından memnunsalar söyleyecek bir sözüm yok. Ancak yönetimin aldığı kararları onaylamıyor larsa hiçbir zaman sıkıntıları dile getirmekten, tartışmaktan korkmamalı, kaçmamalıdırlar. Bakın şimdi Tekirdağ B.B Başkanlığına parti meclisi emekli vekil Candan hanımı atadı.  Yetkileri var atayabilirler. Ancak genel merkez hata yapmış ta olabilir, CHP üyeleri bu duruma  neden duyarsız kalıyor, Candan Hanımın peşin olarak aldığı üç aylık ödeneğin görevde olmadığı kısmını iade etmediğini neden sormuyorlar? O paranın kendi vergilerinden ödendiğini bilmiyorlar mı?

***

AKP’ye muhalefet yapmak için dilimizden düşürmediğimiz etik değerlere ne oldu? Şimdi bu davranış siyasetin etik değerlerine uygun bir davranış mı? Başka partilere eleştiri getirdiğiniz olaylar sizden biri tarafından yapılınca gözleri kapama, kulakları tıkama olabilir mi? Asla etik değil? Emekli vekil Candan Hanım propaganda çalışmalarında şalvar ve yemeni takarak tavuklara yem verirken görüntüsünün yer aldığı videoda rol alan  hanıma bu olayı anlattı mı merak ediyorum. Yok anlatmadıysa önerim bundan sonra çekeceği videoda anlatsın ve onların devlet bütçesinden çalışmadan aldığı paranın iadesi hakkındaki görüşlerini öğrensin, bakalım nasıl bir cevap alacak?

#çalışmadanaldığınödeneğiiadeet!