Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
04 Mayıs, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

ÖNYARGI

23 Haziran 2020, Salı 10:11

Tuhaf bir içgüdüsel hisler içindeyiz. Kendimizden başkasını savunmaya, korumaya, tebrik etmeye ve hatta sevmeye dahi aciziz… Bencillik kelimesinin daha cömert kaldığı bir durumdayız. Takdir etmek, yardım etmek, özverili davranmak gibi kavramlardan oldukça uzak hayatlarımız var…

***

Oysaki buna kim karar verdi? Kimin emrinin altında sürekli bir çelişki halindeyiz? Ya da kimi mutlu etmek için herkesi, hatta kendimizi bile mutsuzluğa sürüklüyoruz?

***

En sevdiğim sorudur aslında: BUNA KİM KARAR VERDİ?

5 yaşındaki bir çocuk için 20 yaşındaki biri büyüktür, 70 yaşındaki biri içinde 20 yaşındaki biri küçüktür. Esnaf için kapısının önünden geçen herkes özgürdür, bir bakkalın önünden geçen biri için bakkal her zaman rahattır. Öğrenci öğretmeninden yakınır, öğretmen öğrenciden. Bir doktor hastayı dikkatsiz bulur, hastada doktoru ilgisiz. 7 yaşındaki bir kız çocuğu saçı kesilince ağlar, 40 yaşındaki bir adam annesi ölünce. 18 yaşındaki bir genci yanında yürüyen birinin kayıp düşmesi bile güldürebilir, 34 yaşındaki bir bayanı da bir komedyen güldürebilir.

***

Yaşa, konuma, mesleğe yahut bakış açısına göre görünen her şey değişebilir. Ne nerden baktığımızdan ziyade, nasıl baktığımız önemlidir. Ufkumuzu geniş tutup; olaylara ilk etapta anlamak adına bakarsak gerçekleri görmemiz mümkün.

***

Eleştirmek, yargılamak, hatta direkt suçlamak için bakarsak emelimize karşımızdaki kim olursa olsun ulaşırız. Görmek istediğimizi görmemiz kolaydır ama gerçeği görmek güzel gözlere ihtiyaç duyar.

***

Herkes kendince haklı olduğunu sandığı konuda konuşur ya da harekete geçer. Herkesin acısı kendisine büyük gelir, herkesin yükü ona göredir. Bizi ağlatan bir olay başkasını ağlatmıyor diye kimseyi duygusuz ilan edemeyiz. Hakkımız yok kimsenin çizdiği sınırı yermeye! Hayatlara müdahale etmeye, karışmaya…

***

Kendimiz olmayan başka bir bedene, başka bir hayata saygı duymalıyız… Bakış açımız anlamaktan yana olmalıdır, önyargılı yaklaşım değil! Kimse aynamızdaki değil! Herkes birbirinin farklısı aynı dünyada! İnsan olmak anlamakla aynı orantıda, zira istediğini görmek için çabalamak saygısızlıktır kul hakkına! Pencereden bakarken camın lekesi de eşlik eder doğaya, pencereyi açınca lekesiz kalır doğa… ! Açın pencereleri, belki de gördüğünüz yalnızca camın lekesi.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum