YÜZDE 25 Mİ? YOK ARTIK! (3)

TÜİK'in emeklilerimize yaptığını hayırsız evladın ana-babasına yaptığına benzetiyorum. Şöyle: Ana-baba doğan evladı, yemez yedirir, giymez giydirir büyütür, okutur, yetiştirir, meslek sahibi yapar. Yıllar geçtikten sonra ana-baba yaşlanır çalışamaz, bakıma muhtaç hale gelir. Zorluklarla yetiştirilen o evlat (Allah kimseye göstermesin) ana-babasıyla ilgilenmez. TÜİK emeklilerimize tam da bunu yapmaktadır. Devletin sahip olduğu bütün varlıklarında emeklilerin alın teri-emeği unutulmamalıdır. Devletine karşı bütün yükümlülüklerini yerine getiren emeklinin hak ettiği maaşı ve yaşantıyı sağlamak devletin onlara namus borcudur. Devlet bu borcu ödeyecek yerde kurum ya da kişilerin ihmali veya görevini kötüye kullanması sonucu emekli mağdur edilirse; bunları yapanlar hakkında gereken yasal işlemler yapılmalıdır. 15 milyon emeklimizin TÜİK tarafından mağdur edildiği yönünde sesler her geçen gün artarak devam ediyor. Cumhurbaşkanı artık vakit geçirmeden Devlet Denetleme Kurumunu devreye sokarak gereğini yapmalıdır. Yüzyıla yakın bir geleneği ve birikimi olan Türkiye İstatistik Kurumunun enflasyon rakamını gerçek olarak belirleyerek açıklaması sağlanmalıdır.

Emekli maaşlarına satın alma gücüne bakılarak kıyaslanırsa AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bugüne sürekli bir gerileme görülmektedir.2002 yılında en düşük emekli aylığı 240 TL iken asgari ücret 184 TL idi. En düşük emekli maaşı alan yurttaşımız maaşı ile 10 adet çeyrek altın alabiliyordu. Yine en düşük emekli aylığı asgari ücretten %30,5 daha FAZLAYDI…2023 yılı temmuz ayında en düşük emekli aylığı 7500 TL asgari ücret ise 11402 TL. yapıldı. En düşük maaş alan emekli yurttaşımız maaşı ile bugün ancak 2,63 çeyrek altın alınabiliyor. Yine en düşük emekli aylığı asgari ücretten artık %52 daha AZDIR...

AKP iktidarının yaptığı en iyi iş olan algı operasyonları ile asgari ücretin satın alma gücünü görmezden gelip 240 TL’den 11402 TL ye  (47,5 kat) arttırdık diye milletin kafasını  karıştırarak başarı masalına inandırmaya çalışıyorlar. Hâlbuki gerçek şudur: Satın alma gücüne bakarsak; çeyrek altındaki artış baz alındığında en düşük emekli aylığının bugün 28400 TL olması gerekirdi. Yine asgari ücrete yapılan artış oranının aynısı en düşük emekli aylığına uygulansa en düşük emekli aylığının bugün 14826 TL olması gerekirdi. Bu acı sonucun tümünü algı operasyonlarıyla TÜİK’e yıkmak fazla kolaycılık olmaz mı?

 İktidarın emekli maaş artışında yaptığı algı operasyonlarına muhalefetin de gereken tepkiyi verdiği söylenemez. İstenseydi muhalefet TÜİK’in bilerek, isteyerek yanlış hesapladığı gün gibi ortada olan TÜFE oranlarını yargıya taşıyabilirdi. Hatta 5510 sayılı kanunun 2008 yılında 5754 sayılı kanun ile değişen 35.maddesini AYM ye götürerek iptali için başvuru yapabilirdi. Olmazsa Cumhurbaşkanından DDK’nu devreye sokmasını istenebilirdi. TÜİK’in TÜFE fiyaskosunu TBMM gündemine taşıyarak meclis araştırması isteyebilirlerdi.  Hepsini geçtim de sayın vekiller bir protesto mitingi yapmak bile aklınıza gelmedi mi? O gelmemiş ama her zaman olduğu gibi dönemin son toplantısının son saatlerinde emekli milletvekilleri maaşlarına seyyanen 4000 tl zam yapılmasını akıllarından hiç çıkmamış. Muhalefet vekilleri seyyanen verilen maaş artışını nasıl kabul ediyor, anlayamıyorum. Emeklinin çaresiz durumu ortadayken emekli milletvekillerinin “istemem yan cebime koy “misali 4000 T.L seyyanen artışı cebe indirmelerine diyecek söz bulamıyorum. Maaşı alan milletvekilinden tek bir tanesi bile 15 milyon emekli açlığa mahkûm yaşam mücadelesi verirken seyyanen verilen bu parayı kabul edemem diye geri iade edemedi. Bu davranışlar bize, seçim dönemindeki milletvekili liste mücadelesinin vatan, millet hakkını savunmaktan çok “tamamen duygusal” bir mücadele olduğunu gösteriyor.  Biz istemedik kanun maddesi öyleymiş, talebimiz olmadı demeye çalışıyorlar. Nasıl olsa millet bu algı operasyonlarına alıştı, 3 gün konuşurlar sonra unutulur, diyorlar herhalde. Hiç olmazsa az vicdan yaparak emekli maaşlarını milletvekili maaşlarına endekslemeyi düşünseler diyeceğim de;                                                         NERDE, KİMDE O VİCDAN…

NOT: %25 Mİ? YOK ARTIK yazısının devamı 03/08/2023 Perşembe günü yayımlanacaktır.