FAŞO AĞA!

Üretmek…

Üretmedikçe, ne bireyin kendisi kalkınabilir, ne işveren, ne işçi, ne de vergisini ödediği devlet kalkınabilir.

Ne üretebilirsiniz?

Üretim fikren başlar. Eğer bir fikriniz yoksa hiçbir şey üretemezsiniz. Fikir soyuttur. Soyutu somuta çevirmek için girişimde bulunmanız gerekiyor.

Sonuç hüsran da olabilir büyük bir başarı da.

***

Eğer bir çiftçiyseniz; size ait olan araziye ekin ekmezseniz mahsul de alamazsınız. Girişimde bulunup ekerseniz ve gereken önemi vermezseniz yine istenilen verimi alamazsınız. Bir çiftçinin üretmesi için girişimde bulunması, uğraşması ve önem vermesi gerekiyor.

***

Özel bir işletmenin sahibiyseniz, yaptığınız iş ile ilgili çalışmazsanız, çevre yapmazsanız, iyi bir hizmet vermezseniz, yenilikçi olmazsanız yine sonuç hüsran olur. Ama bin bir zahmetle bir yere getirdiğiniz işletmenizi gerektiği gibi işletip, çağa ayak uydurursanız, bir çiftçi gibi ektiğiniz ekine değer verip önemserseniz sonuç o zaman istenilen sonuç olur.

***

Tabii üretince, sizin üretmenize yardımcı olan ekip arkadaşlarınız da çok önemlidir.

Fikir bir kafadan çıkar, girişim bir kişi tarafından yapılır ama o fikri hayatta tutmak, o girişimi daha da büyütüp geliştirmek bir ekibin işidir.

Bu iş küçük bir işletme de olabilir, büyük bir fabrika da olabilir; işin sahibinden çalışanlarına varana dek; herkes bir fikrin işçisidir.

Yani koltuğa yayılıp ahkam kesen, kendisini patron varsayan kişi de işçidir.

Patron kesimi işçinin işçisidir. Eğer işçi yoksa patron da yok olur. Asıl kazandıran, emek veren, soyut olanı somuta çevirip değerli kılan, parayı kazandıran, pazarlanan malın oluşmasını sağlayan işçidir. İşte bu konuyu, bu durumu patronların kafasına sokması gerekiyor. İşçi yoksa sen de yoksun kardeşim, anla bunu!

***

Geçtiğimiz Çarşamba günü Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Altın İplik fabrikasındaki işçiler sendikaların desteğiyle eylem yaptılar, haklarını istediler.

Hak aramak kadar, hakkını istemek kadar, adil olanı dile getirmek kadar haklı bir şey var mı?

O fabrikada üretimi sağlayan işçilerin maaşları, sendikal talepler sonrasında taksitle verilmeye başlandığı iddia ediliyor.

Söz konusu eyleme gittiğimde Yeşilçam filmlerindeki sahneler aklıma geldi ve Kemal Sunal’ın ‘Faşo Ağa’ sahnesi…

Ve aklımdan şunu geçirdim: şu patron kesimi hiç mi akıllanamayacak?

Bu Faşo Ağalar ne zaman kendisini düşündüğü gibi işçiyi de ve işçinin çocuğunu da düşünmeye başlayacak?

Umarım işçiler tez vakitte amaçlarına ulaşır ve hak yerini bulur…