GAZETE A.Ş!

Bu seçimde herkesin şöyle dua etmesi gerekiyor; “Allah, yandaş gazeteci olanın da mert olanından versin.”

Keza yandaş gazetecinin kim olduğunu, kimin tarafında olduğu, kimi desteklediğini bilirsiniz fakat güç merkezinin değişmesi veya mamanın kesilmesiyle beraber yandaşlığı da değişen fırıldak tüccar yandaş gazetecilere dikkat ediniz. Bugün sizin yalakalığınızı yapar, alttan kuyunuzu kazar; yarın da o kuyuya sizi gömer.

***

Yandaşlar her zaman özgür, ilkeli ve doğru olduklarını düşünürler. Çünkü arkasında saklanmaları gereken değerler vardır. Bu değerler ise artık günümüzde klişe olmuş ve pek de bir anlam ifade etmeyen bu söylemlerdir.

***

Söz konusu gazetecilik ne kadar yerelleşirse, yani yerel düzeyde yapılırsa, yandaşlık veya yalakalık da o derece yerelleşip ve daha da belirginleşebiliyor. Mesela bir zamanlar mamasını yediği bir isimle ticari işleri yürümediği için birden düşman oluverebiliyor ve böylece önceden haberi olduğu konuları sanki şimdi yeni haberi olmuş gibi ballandıra ballandıra, bir gazetecilik başarısı şeklinde, onurlu, gururlu ve haysiyetli bir şekilde servis edebiliyor. Aslında yazmaya kalkışsa, şimdi yandaşlığını yaptığı kişilerin de kirli çamaşırlarını gün yüzüne çıkarabilir ama ‘özgür’ gazetecilik adına bu durumun bir süre saklanması veya dillendirilmemesi gerekiyor. Eğer ki, mamanın kesilmesi durumu oluşması halinde bu kirli çamaşırlar da tek tek ortaya çıkmaya başlayabiliyor.

***

Cümle yapısı veya kurulun cümlenin 10 kelimeyi geçmediği, zorlasa zorlasa 20 kelimeyi geçmeyeceği cümlelerle bir yandan methiyeler dizen, diğer bir taraftan adalet dağıtan, başka bir taraftan cesur gazeteciliğin(!) gerekliliğini yerine getiren, kamuoyunu en kaliteli(!) şekilde bilgilendirerek yandaşlığı her zaman değişme ihtimali olan yandaş gazeteciler, bu seçimin maddi kazananları olacak. İsminin bile insana güven vermediği ‘kara’lığı, gazetecilik meslek etiği ilkelerini ayak altına alabiliyor… Hayır, hayır; buna gazetecilik meslek etiği bile denilmez, çünkü ortada bir gazetecilik yok, gazetecilik adını kullanarak ticari faaliyette bulunan Gazete A.Ş var!

***

Evet, bir gazetenin ayakta durması için mutlaka reklam ve ilan alması gerekiyor. Reklam ve ilan olmaması halinde gazetenin yoluna devam etme ihtimali yoktur. Bu konu çok titiz ve hassas bir konudur.

Evet, bu açıdan baktığınız zaman, gazetenin reklam ve ilan alması için reklamını ve ilanı aldığı kişileri kırmaması, incitmemesi gerekiyor diye düşünülebilir.

Ama ben doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen yerel gazeteler de gördüm; her şeye rağmen yanlışını yüzüne çarptığı kurumun ilanını veya reklamını aldığını da gördüm. Çünkü doğru gazetecilik, doğru, iyi ve güzel olan şeyleri de gün yüzüne çıkarır…

***

Bu yerel seçimlerde mama toplamak için yanınıza yanaşan gazeteci kılıklı insanlara ‘Abdi İpekçi Yemini’ni sorun. Abdi İpekçi Yemini, ‘Hipokrat Yemini’ gibi iletişim fakültesi gazetecilik bölümünden mezun olan öğrencilerin ettiği bir yemindir…

Eğer bilmiyorsa; şu sözleri tekrarlatın:

“Sorumluluğumun bilincinde bir gazeteci olarak söz veriyorum

Meslek yaşamımı kişisel onuruma ve kişisel namusuma gösterdiğim bir özenle sürdüreceğime,

Toplumsal terbiye olarak benimsediğim demokrasiyi, meslek ahlakı olarak da uygulamak kararlılığından hiçbir zaman vazgeçmeyeceğime,

Öğrenimi, eğitimi, terbiyesi, dini, ırkı, milliyeti ne olursa olsun; siyasal, toplumsal, ekonomik ve çalışma yaşamında hangi konumda bulunursa bulunsun, tüm kişiler karşısında aynı ölçüdeki sevgili, saygılı ve anlayışlı yaklaşım ilkemi her zaman koruyacağıma,

Mesleğimin bu temel ilkelerinin sürekliliğini sağlamak amacıyla bilgilerimi, deneyimlerimi, görüşlerimi ve duygularımı; düşünce adamlarının doğruluğuna, yararlığına, iyilik ve güzelliğine içtenlikle inandığım ulusal ve evrensel görüşlerini bir gün genç meslektaşlarıma anlatmak durumunda kaldığımda, bu yükümlülüğümü görevim olarak benimseyeceğime ve…

Ödünsüz bir sorumluluk duygusu ve bilinciyle, severek yerine getireceğime,

İnsanlığım üzerine söz veriyorum!”

***

Bu kadar basit aslında… Bu yemini edemiyorsa, geçmiş olsun! Ama büyük ihtimalle bu yemini etmek, girdiği bu yolda karşılaştığı en hafif rampa olacaktır ve en içten şekilde bu yemini de edebilecek midesizliğe sahiptir. Hurmalar, tırmalar meselesine hoş geldiniz!

***

Velhasıl kelam, bugün işine gelmediği için servis etmediği haberi, yarın işine geldiği için servis eden ve bu Ali-Cengiz oyunlarından medet uman yandaş ama yandaş olmayan fırıldak gazeteci kılıklı insanlardan bugün, yarın ve her zaman uzak durmaya özen gösterin ve kendinizi koruyun. Dediğim gibi, “Allah, yandaş gazeteci olanın da mert olanından versin…”