Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

LİYAKATSİZ SEÇMEN

20 Şubat 2019, Çarşamba 14:40

Size inanmak istemeyeceğiniz bir gerçeği söylemek istiyorum;

Yerel seçimler sonucunda veya her seçim sonucunda yönetilenler olarak seçtiğiniz yöneticileri, “Gönül Belediyeciliği”, “Derman Belediyeciliği” veya “bilmem ne belediyeciliği” adı altında seçmeniz, seçtiğiniz kişinin gönüllerinize dokunacağını veya derman olacağını sanmayın.

Yoğun bir propaganda altında ezilen sizlerin, ‘o-bu-şu belediyeciliği’nden ziyade, kişiye bakmanız gerekiyor.

***

Şimdi size yöneticilik kabiliyeti olmayan, vizyonsuz, ufku kıt, geleceği görmeyen, yeniliğe kapalı, umursamaz, ‘ben seçildim bu saatten sonra hiçbir şey umurumda değil’ düşüncesinde olan birisini yolda tutup getirsem ve belediye başkan adayı olarak karşınıza çıkarsam; siz, yine onun şahsiyetine, becerisine, liyakatine bakmaktan ziyade hangi partiden olduğuna ve propaganda sloganına mı bakacaksınız?

Çoğunluk, şuan dediğim şekilde yapıyor, yapacak ve yapmaya devam edecek.

***

Türkiye’deki en büyük sıkıntı da bu işte!

Liyakatsizlik sadece kurumlarda yok; seçimde de var. Yani liyakatsizlik, işi ehline vermemek işin ta en başından başlıyor.

***

İşin ehli olmadığını bile bile, sırf gönül verdiği partiden aday olduğu için oy vermek, en büyük liyakatsizliktir.

Bu liyakatsizliği yapan ben, sen, o-biz, siz, onların yine en büyük serzenişi, işlerin ehline verilmemesidir.

***

Osmanlı Dönemi’nin 17. yüzyılından itibaren başlayan liyakatsizlik virüsü, hala daha toplumun vücudundan kendisini atamamış vaziyette.

Bu virüsten kurtulamamamızın en büyük nedeni ise; körü körüne inanmamız, hataları görmememiz veya görmemezlikten gelmemiz; yani kara sevdaya tutulmamızdır.

17. yüzyılda Koçi Bey’in tespit ettiği hastalıklar halen daha devam ediyor.

***

Koçi Bey’i bir kenara bırakırsak Müslüm Baba da şöyle diyor;

“Aşığın gözü kör kulağı sağır

Doğruyu yanlışı ondan görmedik

Yakıldı yıkıldı yinede sevdik

Ah o vefasızlar kıymet bilmediler”

***

Evet, her ne olursa olsun, ne şekilde olursa olsun, doğru veya yanlış karşımızda durmasına rağmen, A Partisi-B Partisi-C Partisi fark etmeksizin partizanlık yapmaktan gözler doğruyu-yanlışı göremez durumda.

***

Yani, “Gönül, Derman veya bilmen ne belediyeciliği” sizin seçmek istediğiniz kişiliği ve almak istediğiniz hizmeti getirmez.

Bu tamamen, seçilen kişinin bilgi, birikim, vizyon ve çalışkanlığına bağlı.

Eğer layık olanı biliyorsanız, liyakati savunuyorsanız önce kendiniz uygulayın; siz uyguladıktan sonra liyakat konusunda belki bir şeyler düzelmeye başlar…

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum