Reklamı Geç
çetintaş ticaret
Tekirdağ
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    31.98
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2225.8
  • BIST
    9111.5
  • BTC
    65855.908$

OYUNUZU BU ADAYA VERİN!

03 Mart 2019, Pazar 16:11

Yazının hemen başından duyurmam gerekirse; yazının sonlarına doğru size kime oy vereceğinizi söyleyeceğim. Bunun için bir yere kaçmayın.

***

Seçim muhabbetinden aşırı derecede sıkılmam nedeniyle, seçimle ilgili yazı yazmamaya karar verdikten sonra, birçok kişi neden yazmadığımı sordu.

Hâlbuki yazmaya devam ettim. Hayatın içinden, insanlara gerekli olandan bahsetmeye çalıştım. Ama kimse o yazılanları okumaya değer bulmadığı için ya da kandırıldığını hissetmediği için okumaya gerek duymadılar sanırım.

Bu durumu rakamlar da net bir şekilde ortaya koydu. Seçimle ilgili yazılan yazıları binlerce kişi okurken; hayatın içinden, olması gerekenlerden bahsettiğim yazıları ise yaklaşık 100 kişi okudu. Durum böyle olunca, insanların ‘okumaya değer’ anlayışlarının çok farklı olduğunu gördüm. 

Bizim ‘hava durumu’ haberleri gibi. Daha önce de yazmıştım; Çerkezköy’de ‘hava durumu’ haberleri, herkesin cebinde yer alan akıllı telefonlardaki anlık hava durumu raporlarına rağmen herkesçe önemli olduğunu düşündüğümüz haberlerden daha çok okunuyor. 

****

Bundan sonraki süreçte!

Ben…

Beni bilen bilir, bilmeyen bilmiyor!

Dedim ya, işte öyle-böyle…

Anlayan anladı beni!

Ronaldinho tamam!

Uçak biletini almış…

Yaa ne dedim size!

Ben yazarsam bir bildiğim var elbet…

Şeklinde yazılar yazmaya başlayacağım!!!

***

Şaka şaka, Allah korusun. Bu şekilde yazmak, önce kendine sonra da okura saygı duymamaktır. Bu yazı türü; yemekleri kötü, servisi sıfır, garsonların kaba olduğu, binlerce yemek türü olmasına rağmen tek çeşit yemek dayayan bir restoran gibidir.

Yazılan yazılar ve kelime haznesi de yemek ve yemeğin içine katılan baharat çeşitleri gibidir. Tek çeşit, kaba ve basit oluşu da bu nedenledir.

***

Konumuza dönecek olursak, seçimlerle ilgili yazdığım yazılarda; şuana kadar ne Vahap Akaycılar, ne Süleyman Kozuvacılar, ne de diğer partilerin adaycıları memnun kalmış durumda.

Herkes, desteklediği adayın övülmesini ve eleştirilmemesini istiyor. Her durumda, ‘ocu-bucu’ biz oluyoruz. Hatta bazı adaylar da tam olarak böyle. Hep övülmeyi ve eleştirilmemeyi istiyor.  

***

Bu süreçte dikkatimi çeken birkaç konu oldu.

Birincisi EYT’liler. Haklı veya haksız bir hak arayışı içinde olup olmadığına karışmadan, yaklaşımlarına dikkat çekeceğim. Uzun ismi Emeklilikte Yaşa Takılanlar olan EYT’lier Vahap Akay’a destek sözü vermişti geçtiğimiz günlerde. Benim anlamadığım, bu EYT’lilerin sorununu Akay mı çözecek yoksa genel bir sorun olan bu sorunun faturasını Kozuva’ya mı kesmeye çalışıyorlar? Evet, amaç tam olarak, bu sorunu çözecek olan mercilere gözdağı vermek. Ama bence bu strateji hem EYT’lerin büyük bir kısmının hakkını aramasına engel olmasına, hem EYT denilen bu topluluğun etrafında birleşmesine en olduğunu söyleyebilirim. Kaş yapayım derken göz çıkarttıklarının farkında değiller…

***

İkinci konu, DSP Çerkezköy Belediye Başkan Adayı Metin Dönmez’in seçim şarkısı. Hani bazı şarkılar vardır; ilk defa dinledikten sonra bir daha, bir daha, bıkana kadar dinlersiniz ya; işte Dönmez’in şarkısı bu şarkılardan değil. Yani ‘mıy mıy’ bir şarkı. Sevmedim.

***

Üçüncü konu ise Süleyman Kozuva’nın profesyonel ekibi… Benim şuana kadar bu profesyonel ekipten anladığım; ziyaretlerde, programlarda videolar çekip, bu videoların üstüne seçim şarkıları yerleştirmek. Bu işi Çerkezköy’deki bütün reklam ajansları da yapardı. Hem öyle bir sıkıcı bir hal aldı ki, en koyu AK Partililer bile sosyal medyada bu videolarla karşılaştığı zaman es geçiyor. Yani ben hala bir profesyonellik göremedim. Benden demesi.

***

Evet, şimdi oyunuzu kime vereceğinizi söylemeye geldik.

Oyunuzu, Çerkezköy Belediye Başkanı olarak seçildikten sonra makam aracı yerine her gün bisikletle evinden belediyeye, belediyeden evine gidecek olan adaya verin…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum