SAADET PARTİSİ’NİN TEVEKKÜLÜ

Saadet Partisi, Çerkezköy Belediye Başkan Adayı olarak Erol Kaya’yı gösterdi. Parti, Erol Kaya için geçtiğimiz hafta sonu bir tanıtım toplantısı gerçekleştirdi.

Parti üyelerinin katıldığı tanıtım toplantısında, Çerkezköy’ün üç belediye başkan adayından biri olan Erol Kaya, “Bize oy vermeyecek gibi gördüğümüz insanlar var. 31 Mart günü seçimde oy kullanmaya giden arkadaşların kalbini Allah çeviremez mi?” diyerek, diğer partilere oy verenlerin dini boyutta kötü bir yolda olduğunu anımsattı.

Çünkü eğer Allah, oy kullanmaya giderken başka partiye oy verecekken kalbini döndürüp Saadet Partisi’ne oy vermesini sağlayacaksa, demek odur ki, Saadet Partisi hak yol; diğer partiler batıl yoldur. Yani benim Kaya’nın açıklamasından anladığım budur.

***

Anladığım kadarıyla, en azından Çerkezköy’de Sadet Partisi, bu seçimde ‘tevekkül’ yapacak. Üstüne düşen görevi yapıp gerisini Allah’a bırakmak manasında olan tevekkülün ne derece yapılacağı da muamma. Çünkü üstlerine sinen bir inanmamışlık ruhu ve ‘laf olsun torba dolsun’ görüntüleriyle bu tevekkülü de yapamayacak gibi duruyorlar. Ve böylece üstlerine düşen görevi de yapmayıp, sadece Allah’ın oy kullanmaya gidenlerin kalplerini çevirmesini bekleyecekler. 

***

İnanmamışlık ruhunu bir kenara bırakırsak, Başkan Adayı Erol Kaya’nın tek tek açıkladığı Saadet Partisi’nin 12 maddelik seçim manifestosu da bu devirde tevekküle sığmayacak vaziyette.

***

Evet, her ne kadar 12 maddeye ‘yanlış’ diyemezsek de, seçimi vatandaşa, ‘Kapım size her zaman açık olacak; sabah belediyeye giderken esnafımızı ziyaret edeceğiz” şeklindeki klişe ve basit bir manifestoyla kazanmayı düşünmek, tevekkül yapmadan kalplerin dönmesini beklemektir.

***

Bakın Erol Kaya’nın 12 maddelik manifesto özeti şu şekilde:

Bir: Planlı programlı çalışacağız.

İki: İşi ehline vereceğiz. Liyakatli olacağız.

Üç: Yolsuzluk ve israfa geçit vermeyeceğiz.

Dört: Bize emanet edilen malı yetim malina sahip çıkar gibi sahip çıkacağız.

Beş: Hizmette ve atamada partizanlık ve ayrımcılık yapmayacağız.

Altı: Kapımızı her zaman herkese açık tutacağız.

Yedi: Halkın kültür değerlerine sahip çıkacağız.

Sekiz: Her işi hızlı, doğru ve estetik bir biçimde yapmaya söz veriyoruz.

Dokuz: Hesap verebilir ve şeffaf olacağız.

On: Herkesin derdiyle dertleneceğiz.

On bir: İmar uygulamalarında adaleti göz önünde bulunduracağız.

On iki: Merhametli ve adil olacağız.

***

Dediğim şekilde, bu maddelerin hiçbirine yanlış diyemeyiz; amma velakin; bu maddeler zaten herkesin yıllardır seçimi kazanmak için sarf ettiği cümleler. Bu cümlelerle seçimi kazananlar da herkesçe malum ve herkesin gözleri önünde…

Yeni bir şey yok.

Heyecan yok.

Alışılmışın dışına çıkmak yok.

Her geçen gün alışılmışın dışına çıkmayı başaran dünyada, ezberlenmiş cümlelerle başarı elde etmeye çalışmak; hiçbir gayreti göstermeden, kendi iç dünyalarında doğru yolun kesinlikle kendilerinin olduğunu düşünerek Allah’ın insanların kalplerini döndürmesini bekleyerek seçim kazanmayı umut etmek bana biraz abes ve komik geliyor.