TAŞI İLK GÜNAHSIZ ATSIN

Masum değiliz hiçbirimiz

Hz. İsa‘nın önüne ite kaka sürükleyerek bir kadın getirir kalabalık topluluk

Ve atarlar ayaklarının önüne kadını öfkeden kudurmuşlardır adeta

İçlerinden biri ağzı köpürmüş şekilde başlar konuşmaya

Ey İsa

Biz sana ve senin inandığın tanrıya inandık

Bu kadın suçlu

Günaha battı

Onu cezalandır

Hz. İsa ayaklarının dibindeki kan revan içindeki kadına baktı

Uzun bir sessizlik ardından

“Tamam cezalandıralım”

Fakat bu topluluk içinden günahsız olan ilk kişi, ilk taşı kadına atsın

Herkes birbirine bakmaya başlar ve tek tek kalabalık dağılır.

Bir süre sonra hiçbir kişi kalmaz…

Başkalarının günahlarını eşelerken kendi günahlarımızı göremeyiz

Hangimiz masum peki?

Hadi taşı atın…

Cevap yok değil mi?

Çünkü masum değiliz hiçbirimiz

Dünyaya tek gelmişiz ve yine tek gideceğiz

Bana dininden imanından bahsetme der ve devam eder insanlığını göster.

Bana insanlığın lazım.

Kafanızı yastığa rahat koyabiliyorsanız bu en büyük zenginliktir bu çağda

Kötülerin arasında iyi kalmak

Günaha girsek de tövbe etmek

İyilik yolunda nefsimizle mücadele etmek

En zor savaş

Şimdilerde birini karalamak

Gördüğünü çarpıtmak

Görmediğini uydurmak

Uydurarak anlatmak

Biri bir iyi ki yapsa bile yapılan iyiliğin altını eşelemek

Nasıl bu kadar dipte olabiliyorsunuz

Kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş

Atalarımız asırlar öncesinden on numara tespit yapmış

Neyle gelirsen gel

Kul hakkıyla gelme demiş

Bazı haklar helal edilmez

Kullanılan iyi niyet

Yakılan her can

Ağlatılan her kimse

Vebaldir.

Düşmem deme düşersin,

Şaşmam deme şaşarsın,

Ne varlığınla övün,

Nede sağlığınla.

Herkes iyilikleriyle de

Kötülükleri ile de yürüdüğü yollardaki taşları ya da çiçeklerin kendi döşer

Düşerse de kendinden

Çiçekler içinde yürürse de kendindendir bilsin

Daha ne kadar yolumuz var bilinmez

Dua et diyor.

Yaşattıklarınızı yaşayacak kadar ömür versin rabbin

Bizde amin diyelim

Ramazan ayı gelmekte

Sorsan hepimiz Müslümanız

Tüccar yağ, şeker, un yok

Bunca varlıkta yokmuş

Yersen tabi

Zam da zam

Fiyat artsın diye depolarda stoklanan mallar

Sorsan yok.

Fakir fukaraya el uzatmadan nasıl geçecek boğazlardan o lokmalar

Hani hepimiz Müslümandık.

Zam gelecek diye neredeyse evlerin bir odasını kilere çevirdiniz

Nerde fakir fukaranın hakkı

Nasip olacak mı onları tüketmek

Yarın var mısın ey açgözlü insan

Yarına çıkacağını bilmeden

Fakire muhtaca Allah versin diyerek çevirme kapından

Belki ona seni Allah aracı yaptı nerden biliyorsun

Elimizden geldiğince

Gücümüz yettiğince ulaşmaya çalışıyoruz

İftiralar,

Karalamalar,

Uydurmalar,

Bir yerlere gelmek için yaptığımızı düşünen insan demeye bile değmeyenler,

Biz hakkımızı Allah a havale ettik.

O hak edene helal etsin.

İnsan bile olamıyorsunuz köstek olmayın bi zahmet

Hakkımı helal etmeyeceğim çok insan müsveddesi birikti

Benim yolum da kalbimde net

Elhamdülillah

***

Samimi olun biraz

Oynadığınızı okuyorum yüzünüzden

Bakın bu huyumda Allah vergisi

Kırk yalan atınca nasıl yastık rahat veriyor size

Nankör olmayın

Ne yapılan iyiliğe ne de verilen değere

***

Samimiyeti kırk kat beze sarsan kokusu yine gelir

Yalanın da öyle

Üç günlük dünya için burası ey insan

Üç günlük

Ölüm var

Kork o mahkemeden ki hakimin kendisi şahit

Unutmayın bizim başımıza hiçbir zaman Allah’ın yazdığından başka bir şey gelmez.

Tevbe suresi 51. Ayet

Denize düştüğün için boğulmaz insan

Denizden çıkamadığı için boğulur

Ömrümüz oldukça boğulmamak için iyilik yolunda yürüyeceğiz

Hayırlı, bereketli, duyarlı

Boğazımızdan geçen her lokmada fakir fukaranın da hakkı olduğunu bilerek

Düştüğümüz denizlerden çıkmak için dua ederek çaba göstererek

Kimsenin saçıyla başıyla

Örtüsüyle, ojesiyle

Günahıyla, sevabıyla uğraşmadan

Elden, günülden geldiği kadar hayırda bulunarak

Taşı ilk günahsız olan atsın gerçeğini unutmadan bayramlık almış mutlu olmuş çocuklarımızla bayrama ulaşmayı rabbim hepimize nasip etsin

Yol uzun biz yorgun

Yorgun gönüllerimize yol gösterirsin rabbim

Selam ve dua ile.