VAHAP AKAY’IN RAKİBİ

Dünya evimizse ülkeler de odaları…

Bizler tek bir odaya sıkıştırılan bir evin içinde yaşayan bireyleriz.

Devletler ise “Doğduğumuzda verdiği nüfus cüzdanıyla bizi tanımlayan, çocukluğumuzda bizi zorunlu eğitime tabi tutan, evlilik ilişkisini tanıma ve tescil etme yetkisine sahip, haklarımızı ihlal eden bireyleri bizim için cezalandıran ve bazen de haklarımızı kendisi ihlal eden, bıraktığımız mirasın dağıtımında bile (ki biz ölmüş olsak bile) söz sahibi olan bir kurumdur.”

***

Şimdi size sınırlarımı zorlayarak, sınırlar kavramını, ülkeler arası sınırların nasıl ve ne zaman ortaya çıktığını, buna nasıl gerek duyulduğunu, bir insanın dünyaya geldiğini fakat belirlenen sınırlar nedeniyle geldiği dünyayı gezemediğini ve bunun büyük bir çelişki yumağı olduğunu anlatmak isterdim.

Ama konumuz yerel.

Mevzu bahis yerel seçimler.

Kesik kesik cümleler, kısa kısa yorumlar benim de canımı sıkıyor ama ‘okuyucu böyle istiyor abi!’

Mesela şöyle yazdığımda tepki alabiliyorum: 2014 yılında yapılan yerel seçimlerin ardında yaklaşık 4 buçuk yıl geçtiği hepimizin malumuyken, şimdi ise bu hizmet döneminin sonuna gelerek yeniden sandığa gidilecek ve yerelde bizi yönetecek olan isimleri seçerek, küçük odacıklarımızı daha güzel hale getirecek ve küçük odacıklarda yaşayan insanların da maddi ve manevi, sosyal ve asosyal hayatına katkı sağlayacak olan belediye denilen kurumu şekillendireceğiz…

Haklısınız gerek yok.

***

Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi (CEMR), Avrupa’da yerel yönetim özerkliği, yerinden yönetim ve vatandaş katılımının geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarını 5 tematik alan etrafında şekillendiriyor. Bu 5 tema ise şu şekilde:

-Demokrasi

-Vatandaşlık ve genişleme

-Kaynak etkinliği ve çevre

-Ortaklık, işbirliği ve dünya meseleleri

-Ekonomik, sosyal ve sınırsal uyumluluk,

-Hizmet sağlayıcı ve işveren olarak yerel ve bölgesel yönetimler.

***

Yani bir belediyede öncelikle demokrasi olacak.

Demokrasi nedir?

Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi.

Sonra vatandaşlık.

Vatandaşlık nedir?

İçinde doğduğu, büyüdüğü ülkenin bir parçası olan kişiye denir. Yerelde düşünürsek, ilde veya ilçenin bir parçası…

Sonra kaynak etkinliği ve çevre. Kaynak etkinliği nedir?

Toplumun en çok arzu ettiği mal ve hizmetlerin üretiminde kaynağın kullanılması şeklidir. Yani arz talep ilişkisidir. Belediyeye aktarılan kaynakların halkın taleplerine, isteğine uygun bir şekilde kullanılmasıdır.

Belki de en önemli husus çevredir. Bu en önemli görevi en iyiler en iyi şekilde yapar. En kötüler ise şehir çöp içinde bırakır.

Sonra ne geliyordu; ortaklık, işbirliği ve dünya meseleleri…

Ortaklık ile beraber yerel yönetimler yerellikten sıyrılıp uluslararası çalışmaya başlıyor. Ayrıca hizmet kalitesinin artması veya sağlanması için de yerel ortaklar ve işbirlikleri sağlanmış oluyor.

Ekonomik, sosyal ve sınırsal uyumluluk maddesi…

Bir belediyenin olmazsa olmazı ekonomik ve sosyal olmasıdır.

Ekonomik, kelime anlamı tam olarak şu şekildedir: “Daha az gider gerektiren, daha az masraflı olan.”

Sosyal ve sınırsal uyumluluk halkın isteğini, talebini anlamak ve çözmektir. Bu bir uyumdur. Talepler karşılanmıyorsa, uyum sağlanmıyor demektir.

Son olarak hizmet sağlayıcı ve işveren olarak yerel ve bölgesel yönetimler.

Maddeden de anlaşıldığı gibi asıl gayesi hizmet sağlamak ve üretmek olan belediyeler gerekirse işveren de olur…

***

Ne diyorduk?

Vahap Akay’ın rakibini bilmiyorum.

Açıklandığında hepimiz hep beraber öğreneceğiz…