YEREL GAZETELER VE TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLLERİ

İnsanlar, geçmişten bugüne kadar hep iletişim içinde olmaya çalışmış ve bir şekilde haberleşmeye çalışmışlardır.

Dumanla iletişimin sağlandığı çağlardan, dijital çağa varmış olan bir insanlık; artık birbirlerine sadece bir ‘tık’ uzakta…

***

Öte yandan insanlar, yaşadığı toplum içinde neler olup bittiğini, neler yaşandığını da öğrenmek istiyor, yaşanan olaylar çerçevesinde oluşan tartışmalara katılım sağlamaya ve katkı sağlamaya çalışıyor.

İnsanların bu gereksinimini, ihtiyacını ise medya kuruluşları sağlıyor. Türkiye geneli üzerinden konuşursak, Türkiye’de büyük kitlesel iletişim araçları mevcut. Ama bu kitlesel araçların aşırı tekelleşmesi ise istenilen, öğrenilmek istenen haberlere ulaşmakta zorluklar oluşturabiliyor.

Yani Türkiye’deki mevcut durum şu:

Türkiye’nin en önemli bir spor federasyonunun başkanı (daha önce kulüp başkanıydı. Daha önce kulüp başkanı olup da sonra federasyon başkanı olmanın ne kadar etik olduğunu tartışmayalım) ayrıca çok sayıda medya kuruluşunun sahibi…

Dünya’da neler olup bittiği ile alakalı haberlerimiz ise genellikle komik videolar, Trump, Filistin ve Suriye…

***

Medyayı yerele indirgediğimizde ise Türkiye’nin her ilinde yerel gazeteler bulunuyor. Mevcut gazeteler ise Basın İlan Kurumu’nun ilanlarına bağlı. Yani gazetenin çıkması için resmi ilanlar olmazsa olmaz.

Hem yaygın gazetelerin hem de yerel gazetelerin ana damarı reklamlardır. Reklamlar olmasa, gazetelerin bir geliri olmadığı için yok olmaya mahkûm oluyor.

***

İsterseniz önce yerel gazetelerin neye yaradığını, neden okunması gerektiğini anlatayım.

Yukarıda söylediğim gibi; insanlar içinde yaşadığı toplumda neler olup bittiğini öğrenmek istediğinde ve olup bitenler karşısında bir fikir sahibi olmak, oluşan gündeme katılım sağlamak istediklerinde medyayı takip etmelilerdir.

Tabii günümüzde sosyal medyanın olması, yerel gazetelerin varlığını sorgulatabiliyor. Fakat sosyal medyada dolaşan haberlerin doğruluğu her zaman tartışılır olması; yine güvenilir, kurumsal medyaya ihtiyaç duyulur hale getiriyor.

***

İşte bunun için yerel gazetelerin yayın hayatına devam etmeleri için hem okurların hem de reklam veren pozisyonunda olan kişilerin de destek vermesi gerekiyor. Okurlar, gazetelere abone olarak, takip ederek, herhangi bir konuda katkı sağlayarak destek olabilirken; reklam verecek pozisyonda olan kurum ve kişilerin ise bu konuda üstlerine düşen görevi yerine getirmeleri gerekiyor.

Yaygın medyayı takip edebilirsiniz ama yereli de ihmal etmemelisiniz. Yaygın medyada yani ulusal-büyük medya kuruluşlarından Türkiye genelinde, hatta yaşadığınız bölge, il ve ilçeden haberler alabilirsiniz ama hiçbir zaman detaylı haberlere, farklı görüş ve fikirlere, yerel düzeyde yazılara ulaşamazsınız. Yaygın medyada yer alan yerel konular uzay boşluğunda gibiyken, yerelde ise halen atmosfer sınırları içinde her an yeniden canlanabilecek şekilde yer alır.

***

Bu konuda yerel gazetelere düşen görev ise işin daha kaliteli olmasıdır. Yani, gerçekten okurların okumaya değer bir şeyler bulması gerekiyor.

İşte en büyük sıkıntı bu. Okur, yaygın medyada ulaşabildiği haberlerin aynısını yerel gazetede bulduğu zaman hayal kırıklığına uğrayabiliyor…

Fakat burada da bir sıkıntı oluşuyor; bu sıkıntı ise yerelde haber konusu olabilecek kurum, kuruluş ve kişilerin konuşmamaları, haberlere dahil olmamaları, susmayı tercih etmeleri yerel gazetelerin işini zorlaştırıyor…

***

Tekirdağ ve Çerkezköy’de belediyeler özel günlerde verdikleri ilan ve reklamlarla yerel gazetelere destek çıkıyor. Verilen reklam ve ilanlar, gazetelerin kendileri hakkında her zaman güzel haberler vermesi için olmadığı; eleştirel haberler yayımlayan gazetelere de reklam ve ilan vererek gösteriyorlar.

Çok sayıda firma, kurum, kuruluş ve işletme de üstlerine düşen görevi hem reklam vererek hem de abone olarak yerine getiriyor.

İstenilen seviyede bir okur olmamasına rağmen, mevcut yerel gazete okuyucuları da haberler hakkındaki görüş ve fikirlerini ifade ederek, gazetelere abone olarak desteklerini bir şekilde ifade ediyorlar.

Bu konuda en düşük performansı ve hatta gazete ayrımı yapanların ise milletvekilleri olduğunu söyleyebilirim…

Çorlu’daki gazetelere yılbaşı ilanı verip de, Çerkezköy’dekileri pas geçmek, gazete ayırmaktan başka bir şey değildir…